Bazı Şeyler Maalesef Unutulmuyor başlıklı yazım 29 Mart 2023 tarihinde bazı gazete ve sitelerde yayımlandıktan sonra birçok dostumla paylaştım yazımı. Gerek gazete ve sitelerde okuyanlar ve gerekse paylaşımda bulunduğum insanlardan WhatsApp üzerinden birçok mesaj ve yorum aldım. Zaman ayırıp yazımı okuyan, yorum yapan ve mesaj gönderen herkese şükranlarımı sunuyorum. Gelen yorum ve mesajlardan bir kısmını hoşgörülerine sığınarak geliş sırasına göre paylaşmak istiyorum:
Zülfü Dicleli (Yayıncı)
[29 Mart 2023] Zülfü Dicleli: Şimdi okudum Müslim. Güzel yazmışsın ama mesele yanılmak doğru yanlış kanmak falan değil, inanmak bilgiye değil sosyal koşulara bağlı psikoloji bir ihtiyaç. Yani kendi varoluş tarzımız, buradaki mücadelemiz açısından doğruluğuna inanmak işimize geldiği için inanıyorduk. Yoksa birçok şey biliniyordu, senin okuduğun kitap çıkalı on yıllar olmuş mesela ama bilmek bizim işimize gelmiyordu. Tercih meselesiydi yani.
[29 Mart 2023] Müslüm Üzülmez: Evet, söylediklerine az da olsa katılıyorum. Ama benimki, yazdığım gibi, kitabi bilgilere fazla inanmadan kaynaklandı diye bilirim. Lenin ve Lenin’in partisi ne yapmışsa doğru yapmıştır diye…
[29 Mart 2023] Zülfü Dicleli: Şimdi okudum Müslim. Güzel yazmışsın ama mesele yanılmak doğru yanlış kanmak falan değil, inanmak: İnanmak istediğin için öyle oldu yoksa Lenin’in hangi dediğini olgularla test ettik ki?
Ahmet Kardam (Yazar)
[29 Mart 2023] Müslüm Üzülmez: Yoldaşım merhaba.
Foça’da görüştüğümüzde bahsini ettiğim SSCB ile ilgili yazımı gönderdim. Zamanın olduğunda okursanız sevinirim. Saygılar.
[29 Mart 2023] Ahmet Kardam: “Mustafa Suphi” üzerine yazdıklarını okudum. Övücü değerlendirmen için teşekkürler. Yoldaşlarımın beğendiği bir şey yapabilmiş olmanın tadı bambaşka bir şey. SSCB üzerine yazdıklarını ise yarın okuyacağım. Sevgi ve selamlar.
Orhan Taner Can (Prof. Dr.)
[30 Mart 2023] Orhan Tane Can: Merhaba Abi,
Yazınızı beğenerek okudum. Geniş bir özeleştiri de yapmışsınız. O tarihlerde iletişimin bugünkü gibi fazla olmayışı ülkelerin kendi içlerinde çevirdikleri dümenleri uzaktakilerin görmesini engelledi. Sovyetler’de yapılan pek çok yanlış uygulamanın da dışarıdan bilinebilmesi o yıllarda haliyle zor. Bugün internet ve sosyal medya buna pek izin vermiyor. Devletler ve hükümetlerin yaptıkları yanlış uygulamalar bu yüzden çok saklanamaz oldu. Sovyetlerde yapılan yanlışların bu kadar uzaması bu haber alma zorunluluğundan olsa gerek. Selam ve saygılarımla…
Ömer İçemer (Kim. Müh)
[30 Mart 2023] Ömer İçemer: Güzel sözcük ve alıntılarla her geçen gün bir o kadar kendini geliştirmiş olduğun yazın hizmetin yeni bir yaklaşımla makalende vücut bularak ışık saçıyorsun.
Okumaktan keyif aldığım bir çalışma olmuş kalemine, aklına sağlık. Sevgiyle, gözlerinden öperim
[30 Mart 2023] Müslüm Üzülmez: Sevgili arkadaşım, günaydın. Övgülerin için teşekkür ederim. Sağ ol. En içten dileklerimle selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
[30 Mart 2023] Ömer İçemer: Seni seviyorum, Sevgi ve dayanışmayla yazmaya devam et lütfen.
Fatih Salık (Emekli Öğretmen)
[30 Mart 2023] Fatih Salık: Yanlışlarımız oldu ama bireysel değil kesinlikle. Toplumsal, küresel bir gerçeklikten söz ettiğimiz zaman bana göre bireysel sonuçlar çıkarmak doğru değil. Mesela sözünü ettiğimiz dönemde TKP içinde yer alıp yanlış yapmasaydık başka bulunduğumuz bir yerde yanlış yapacaktık. O dönemde böyle bir yanlıştan söz edebilmek için ya toplumsal hareketlere karşı olmamız gerekirdi ya da alternatif bir ideoloji yaratmak gerekirdi. Ortaya atılan alternatif ideolojiler bile yöntem ve uygulamalarda farklılıklar gösterdi. Yanlış olan bana göre ne sosyalizmdi ne de onun ideolojisiydi. Marksizm’e eklenen Leninizm yanlış bir formülasyon oldu. Marksizm’de nesnel dayanakları, Leninizm’de ise öznel dayatmalar öne çıktı. Yani Lenin, nesnel koşulları uygun olmayan bir ortamda devrimle sosyalizmi dayattığı. Marksizm ise koşulları değiştiği için gerçekleşmesi mümkün olmayan bir ideolojiye dönüştü.
– Bu konu geniş olduğu için belki başka bir zaman tartışılabilir.
– Sözünü ettiğin yanılgı konusunda şunu diyebilirim ki taraf olan da karşı olan da yani tüm dünya yanıldı.
– Bizim yapılmamamız için kapitalizmi ortadan kaldırabilecek bir yol bulmamız gerekirdi.
Yani kişisel bir sorumluluğumuz olmadığı için kişisel bir hesabımız veya özeleştirimiz de olamaz.
Selamlar.
Dursun Yılmaz (Emekli Öğretmen)
[30 Mart 2023] Dursun Yılmaz: Abim merhaba. Yazını dikkatlice okudum. Hemen hemen aynı düşüncelere sahip bir nesiliz. SSCB doksan öncesi benim için de tabu idi. 90’lı yılların başında Sovyetler’e TIR’la mal taşıyan kendi de sol düşünceli olan bir dosttan dinlemiştim. Tır bozulunca yolda kalıyor ve yoldan biraz içeride bir köyde konuk oluyor, diyordu ki yol boyu şehir ve köyler ışıl ışıl, her şey çok güzel, fakat on km içeri git insanlar allıkla karşı karşıya, yoksulluk diz boyu, dediğinde şiddetle karşı çıkmış ve kabul edememiştim. Senin yazını okuyunca, o aklıma geldi. Maalesef hayallerimiz tuzla buz oldu. Ali Haydar’a ve sana çok selam.
Vedat Çetin (Yazar)
[30 Mart 2023] Vedat Çetin: Tebrikler kekê Müslüm, samimi bir özeleştiri yazısı olarak okudum.
Abdullah Çulcu (Emekli Öğretmen)
[30 Mart 2023] Abdullah Çulcu: Abi yazını dikkatle okudum, anlamlı özeleştirinizi yalın ve dolandırmadan sunmuşsunuz, gözümde zaten değerli bir abiydiniz, ama bu özeleştiriyle daha da değerlendiniz, her sözcüğüne katılıyorum.
Mümtaz Kotan’dan Stalin’in ilk eleştirisini dinlerken çok şaşırmıştım, uzun uzun konuşmalardan sonra ikna olmuştum. Malatya E tipi cezaevine nakil olmuştum, faşistlerden ayrılıp yeni oluşan koğuşta Sami Sarı diye bir arkadaşla tanıştım, Troçkist olduğunu diğer arkadaşlardan öğrenmiştim, o günlerde koğuştaki sorunları konuşmak üzere her siyasi oluşumu temsilen 1 kişiden oluşan komite toplanıp durum değerlendirmesi, idareye karşı talep oluşturma vs vs konuşurduk, bir gün Sami Sarı niye katılmıyor komiteye dedim, D.Y., (Devrimci Yol olmalı- M. Üzülmez) ve bazıları sertçe olmaz dediler, O karşı devrimci bir siyaseti benimsemiş, o katılamaz gibi görüş bildirdiler, bende O Niğde Cezaevi’nden beri devrimci duruşundan taviz vermemiş, 7-8 yıllık siyasi tutsaklık geçmişi var gibi savunmasını yaparken, bir arkadaş benim 5 Nolu Cezaevi tecrübemle ilgili olarak söylediklerimi anlamlı bulduğunu ekledi, ikinci toplantıda aynı tutumu gösterdim ve arkadaşın tartışmalara katılmasını kabul etmişlerdi. Sonra bizim dev-solcu arkadaşlar beni blok sorumlusu arkadaşa şikâyet etmişlerdi, havalandırmadaki büyük duvarın altındaki delikte sorumlu arkadaşla tartıştıktan sonra ikna olup, diğer arkadaşlara bizim bloktaki sorumluluğun benimle devam edeceğini bildirince, tartışma bitti.
5 yıl önce Silifke’ye yakın Susanoğlu’da yazlık ev aldık, bu arada Facebook ta Sami Sarı ile temasa geçince Silifke de yaşadığını, sanayide fabrikası olduğunu söyledi, adres verdi gidip görüştük, geçen yıla kadar gidip gelirdik, bu yıl Kaş’a taşındı, yalnız Malatya Cezaevi’ndeki o olayı hatırlamadığını, beni bile tam çıkaramadığını söylüyordu, artık nasıl bir travma geçirdiyse, hafıza silinmiş.
Değerli abim yolun Mersin’e düşerse Susanoglu’na beklerim, seni görmek ve sohbet etmek dileğiyle, selamlar saygılar sunuyorum.
[30 Mart 2023] Müslüm Üzülmez: Sevgili baba dostu, öncelikle ilgine ve yapmış olduğun katkıya çok teşekkür ederim. Sonra da nazik davetin için. Yolum düşerse sizinle görüşmekten mutluluk duyarım. Kalbi selamlarımı gönderiyorum. Her şey gönlünüzce olsun.
Cembeli Taş (Elk. Müh.)
[30 Mart 2023] Cembeli Taş:
-Dostum Rusya Ukrayna ile savaş miy.
-Savaşıyor, dünyadaki kapitalist global sistemle savaşıyor.
-Cembeli Taş: Ben orada iki buçuk yıl yaşadım gördüm neden sistemlerinin çöktüğünü, kendileri de biliyor. Gorbaçov’un dediği gibi Amerika sen şeytan çocuğusun ne de tepede altın kentte yaşayansın.
-Dünyada emek sermaye arasında uzlaşmaz çelişki olduğunca bu sitem devam eder, arasında savaş bitmez.
-ABD emperyalizmi Ukrayna’da da Karadeniz’e kendine yol açma uğraşı vermektedir.
-Tıpkı Çinlilerin Pakistan’da liman satın alması gibi.
-Öbür türlü deniz yolu ile ilgili Çin’e varabilmeleri için Endonezya Kore benzeri yerleri dolaşıp Çin’e varabilir.
-Oysaki aldıkları limanla kara yolu ile Çin’in merkezine inmektedirler.
Mehmet Karadeniz (Öğretmen)
[30 Mart 2023] Mehmet Karadeniz: Değerli abim, inandığımız O ülkeyi, gezmek, görmek ve kısa bir sürede olsa yaşamak gerekiyordu. O kadar inanmışlık vardı ki, karşı görüşlere tahammülsüzlük vardı. Onları faşist diye nitelendirdik. Hata sınıf kavgalar gibi, tarihi yanılgılar oldu, fakat bende iz bırakan, dürüst abileri tanımamız oldu. Onlar bizde, geleceğimize ışık tutan tarihi derin unutulmaz dostlar bıraktılar. Sizler gibi dürüst, kaliteli abileri tanımış olduk. Benim için tarihi kazanç yıllarım oldu. Hoşça kalın, sağlıklı kalın.
[30 Mart 2023] Müslüm Üzülmez: Çok teşekkür ederim sevgili Mehmet kardeşim. Dünden bize kalan devrimci duruşumuz ve de güzel insanları tanıma ve onların dostluğu oldu. Sana kalbi selamlarımı gönderiyorum. Sevgiyle kalın.
Seîd Varoj (Yazar)
[30 Mart 2023] Seîd Veroj: Eline ve dimağına sağlık Kek Müslüm…. Sağlıklı ve sıhhatli günler diliyorum, kaleminiz eksilmesin. Sevgi ve saygılarımla…
Nuri Yılmaz (Öğretmen)
[30 Mart 2023] Nuri Yılmaz: Sevgili dostum, diktatörlük ve demokrasiyi sağlıklı tartışamadık. Dayanışma, etik, okuma, öz eleştiri gibi güzel kavramları içselleştirmeyi kazandık. Ben daha önce fark ettim. Aziz Nesin’in yarasın grev yazısını anımsarsın. Birde Kürt tarihine merakımdan olsa gerek. Barzani’nin Sovyetlere göçü ve projeksiyoncu diye bir Rus sinema filmi var, bu konuda bilgi veriyor. Güzel bir arkadaşımın özeleştiri gibi kutsal bir mekanizmaya başvurmasından gurur duydum. Sağlık diliyorum, mutlu yaşa.
Ruşen Arslan (Avukat, Yazar)
[30 Mart 2023] Ruşen Arslan: Şahane bir yazı. Eline sağlık. Selam ve sevgiler.
Özcan Çınar (Öğretmen)
[30 Mart 2023] Özcan Çınar: Müslüm Abi… Merhaba… Yazını okudum… Emeğine sağlık… Ben de tam bu günlerde DOKTOR JİVAGO kitabını okuyorum… Filmini de geçen hafta sonu izledim… O kitabı okuyunca da senin yazdıklarının edebiyata dökülmüş halini görüyoruz… İyi günler…
Cuma Cevizci (Emekli Öğretmen)
[30 Mart 2023] Cuma Cevizci: Evet, tek doğru olan Ali Haydar’a yazdığın mektubun 7. Maddesi.
Kısaca sudan çıkmış balığa dönmüş gibi olduk. Selamlar.
Ali Ekber Pekşen (Emekli Öğretmen)
[30 Mart 2023] Ali Ekber Pekşen: Ağabey teşekkür ederim…
Svetlana Aleksiyeviç’in kitabını okumuştum yayınladığı yıl. Benzer düşüncelere götürmüştü beni de.
Özellikle bahsettiğin, “Analitik düşünmeyi refleks edinmeden körü körüne kitabî bilgilere, Moskova kaynaklı söylemlere inanmamız ve Parti’ye aşrı güven duymamız…” tespitine katılıyorum… Emeklerine sağlık…
Saygı ilettim…
Emin Batum (Doktor)
[30 Mart 2023] Emin Batum: Yazdıklarınıza aynen katılıyorum. Lenin’in erken ölümü sonrasında Stalin’in acımasız tek adam rejimi ve bunun ondan sonra da devam ettirilmesi sonunda olanlar oldu. Marx boşuna devrim gelişmiş kapitalist ülkede olmalıdır dememiş. Ama biz yapılan eleştirileri hep antikomünizm olarak gördük. Ta ki Sovyetler Birliği yıkılana kadar. Bahsettiğiniz kitabı ben de okuyacağım. Selam ve sevgiler.
Ahmet Muhtar Sökücü
[30 Mart 2023] Ahmet Muhtar Sökücü: Çoğumuzun duygu ve düşüncelerine hitap eden bir yazı yazmışsın… Mektup da dâhil… Svetlana Aleksiyeviç’in, sözünü ettiğin kitabın haricinde 4 kitabı daha var… Hepsini okudum… Çok etkileyici ve sahiciydi… Anlatılanları, kafamda kalan hatıra kırıntılarıyla karşılaştırdığımda sahici olduğuna daha çok inandım… Diyorum ki, yıkılan “Sovyetler Birliği” değildi; yıkılan “Komünizm’in teori ve pratiği” idi… Hatırlarsan, Sovyetler ilk kurulduğunda, içerisinde çok sayıda parti ve grup barındırıyordu… Daha demokratik bir yapısı vardı… Ne zaman ki Bolşevikler diğerlerini tasfiye edip tek başlarına kaldılar, işte o an anti-demokratiklik başladı… Bunun adı, “Bolşevikleşme”, “Proletarya Diktatoryası” gibi tanımlarla savunuldu… Sözde sınıf diktatoryası, parti diktatoryasına; o da “Tek adam” diktasına hızla evrimleşti!!! Tüm devrim liderleri; Troçki, Zinovyev, Buharin ve bir çokları öldürüldü… Bazı şüpheli erken ölümler de oldu… Leningrad’ın ilk parti sekreteri Kirov, ilk başbakan Sverdlov gibi… Ben Lenin suikastına bile şüpheyle bakıyorum artık…
Şu anda elimizde kalan, “Çağdaş Demokrasi”…
[30 Mart 2023] Müslüm Üzülmez: Sevgili dostum, merhaba. Şunu itiraf etmeme müsaade edin, bugün 20’e yakın mesaj aldım yazımla ilgili. Yazının içeriğini, ne söylemek istediğimi bir tek sizin anlamış olduğunuzu gördüm. Yok şu oldu, bu oldu değil, Ekim devrimiyle başlayan süreç bu sonucu doğurdu. Teşekkürler. Size ve tüm sevdiklerinize güzel sağlıklı bir yaşam diliyorum. Selamlar.
İrvem Keskinoğlu
[30 Mart 2023] İrvem Keskinoğlu: Yazını okudum. Bir bütün olarak çok doğru. Örn. “teori” terimini kullanman çok doğru. Senin eleştirdiğin düşünmeyi engelleyen katı kalıplar ise ideolojidir. Engels’in deyişiyle geniş yığınları kandırmaya yarar. Ama Sovyet deneyiminde iflas eden bu uygulama, bu ideolojidir, bu deneydir, Marksist teori değil. Melih Cevdet Anday’ın deyişiyle, “kapitalizm bitti mi ki, sosyalizm mücadelesi bitsin.
[30 Mart 2023] Müslüm Üzülmez: Sevgili dostum, ilgine ve de katkına çok teşekkür ederim. Cevdet Anday’ın deyişine katılıyorum. Benim anlatmak istediğim teoride ve bu teorinin pratikteki uygulamasının hazin sonucudur. Sadece Sovyet deneyimi değil, Çin, Arnavutluk, Kore, Küba hiç biri arzu ettiğimiz bir “mutlu son”a ulaşamadı. Bir yerlerde bir yanlışlık olmalı diye düşünüyorum. Selam ve saygılar.
Abdullah Zengin
[30 Mart 2023] Abdullah Zengin: Günaydın kardeşim, kalemin daim olsun, insan beynini çözdüğün an, toplumları idare edenleri de çözersin, Dünyada tüm gizlerin çözüldüğü söylenemez, dik duruşunuzu hep takdir ettim ve selamlıyorum. Sevgiler.
Kamil Sümbül
[30 Mart 2023] Kamil Sümbül: Merhaba bibimoğlu, bu sabah bilgisayarı geç açınca Kasım Kılıçkap’ın beni solladığını, yazını paylaştığını gördüm. Sağolsun Kasım duyarlı olması sevindirici. Yazını okudum, güzel bir yüzleşme. Kalemine ve yüreğine sağlık. Umarım geçmişte sorumluluk alanlar da kendi geçmişleri ile yüzleşir. Selam ve saygılar.
[30 Mart 2023] Kamil Sümbül: Ben de yazını şimdi Facebook sayfamda paylaşıyorum.
(Kamil’İn kendi Facebook sayfasındaki paylaşımında yaptığı sunum)
Okunması önemli güzel bir yüzleşme yazısı. Keşke birçok şahsiyet son 50 yıl içinde bulunduğu Kürt Ulusal Mücadelesinde kendi geçmişi ile yüzleşe bilse!
[30 Mart 2023] Kamil Sümbül: Merhaba bibimoğlu, KAWA’nın liderlerinden biri olan Mehmet Müfit bir yorum yazın hakkında yapmış. Bilgin olsun diye gönderiyorum:
“Çok geç de olsa yanıldığını söyleyebilmek bir erdemdir. Keşke bizim pro-sovyetlerimiz de samimi özeleştiri yapabilme cüretini gösterebilseler.
Burada bir yanlışın genelleştirilmeyeceği düşüncesindeyim; enkazın altında kalmak ile çöken enkazın yarattığı dalgadan etkilenmek aynı şey değildir. Bu durum, depremin altında kalmak ile ondan etkilenme arasındaki fark gibidir.
Ama maalesef her hâlükârda kötü ve acılarla dolu bir süreç yaşandı.
Mehmet Müfit”
[31 Mart 2023] Kamil Sümbül: Eşref Tarhan da bir yorum yazmış. Eşref’i Facebook ortamında tanıyorum fakat kimdir, hangi çevreden bilmiyorum.
Eşref Tarhan’ın Yorumu:
“İkinci El Zaman’ı okudum, bilmemiz gereken çok şey varmış veya bilmediğimiz çok şey varmış diyebiliriz. Bir zamanlar kutsal diye taptığımız, devrimci dediğimiz liderlerin dünyayı nasıl zindan ettiklerini okuduk. Tabiri caizse insanlık ve demokrasiyle hiç alakası olmayan insanları demokrat olarak, devrimci olarak gördüğüm yıllara acıdım…”
[31 Mart 2023] Müslüm Üzülmez: Eşref Tarhan bildiğim kadarıyla Beşiri’lidir ve İGD Genel Yönetim Kurulu üyelerindendi. Biz tanışmıyoruz. Sadece gıyaben tanıyorum. O da beni ismen bile bilir. Beşri-Adıyaman yöresinde aşiret olarak güçlü ve yaygındırlar. Kürt ulusal mücadelesine sıcak bakan bir arkadaştır. Selamlarımı yaz.
[31 Mart 2023] Müslüm Üzülmez: Yazım birçok insan tarafından olumlu karşılandı.
[31 Mart 2023] Kamil Sümbül: Geçmişle yüzleşme anlamında çok yerinde bir yazıydı. Daha da önemlisi kendi geçmişi ile yüzleşmeye cesaret edemeyen birçok şahsiyet var. Seninki cesaret gösterip yüzleşe bildiğin için değerlidir bibimoğlu. Mantığına, taşıdığın değerlere zeval değmesin.
Eşref’e özelden yazıp selamını ileteceğim. Selamlar.
Mehmet Müfit de yazabilsen selamımı sevinirim.
[31 Mart 2023] Kamil Sümbül: Merhaba Eşref Bey, şahsen tanışmıyoruz fakat facebook tanışıp arkadaşız. Müslüm Üzülmez’in yazısı hakkında yaptığınız yorumu Müslüm’e göndermiştim. Müslüm size selamlarını ve teşekkürlerini iletmemi söyledi. Müslüm facebook kullanmadığından benim aracılığımla göndermemi istedi. Bilmiyorum belki 1970’li yıllardan tanışıklığınız olabilir. Selamlar.
[31/3 16:44] Eşref Tarhan: Yabancı gelmedi. 1971 İst. Ün.’sine başladım. DDKD kurucu ve yönetim kurulu üyesiydim. Diyarbakır ve Bitlis yurtlarında kaldım. Mahmut Çıkman dönemi.
Teşekkürler, selamlar, saygılar.
[31 Mart 2023] Kamil Sümbül: Kasım Kılıçkap’ın paylaşımını ve aldığı yorumları da gönderiyorum.
Kasım Kılıçkap’ın Kendi Facebook sayfasında yaptığı sunum:
[30 Mart 2023] Kasım Kılıçkap: Değerli arkadaşlar, geçmişte Sovyetik çizgide önemli bir kadronun gelinen aşama itibarı ile anlattıklarına kulak vermek lazım. Çünkü derslerle dolu bir tecrübe söz konusudur. Okumanızı tavsiye ediyorum.
Müslüm Üzülmez, “Bazı Şeyler Maalesef Unutulmuyor”.
Kasım Kılıçkap’a giden yorumlar:
Şahin Ayaz’ın Yorumu: Maalesef ki doğru analiz etmiş. Türkiye ve Kürdistan devrimcileri SSCB ve onun devrimci/Komünist merkezi gücüne, adaletine çok güvendi, inandı ve idealleri haline getirerek inanılmaz bedeller ödedi. Hatta başta PKK olmak üzere birçok örgüt bu Stalinist politikalardan ilham alarak binlerce örgüt kadrosunu katlederek tasfiye etti. Sonuç olarak gelinen nokta koca bir sıfır.
Abidin Mete’nin Yorumu: Umarım başka arkadaşlar da bu güzel yazıyı okur, 2-3 sefer okudum, ders niteliğinde bir yazı, hepimiz bu mücadele de çok bedel ödedik, kimi bedeni ile kimi ailesiyle, kimi yaşamı ile, ama bizler ülkemizde daha ağır ödedik, gerçekten bizim kuşaktaki arkadaşların okuması lazım, Kasım arkadaşım güzel bir yazı paylaştın, bizleri 50 yıllık acı, tatlı muhasebeci, teşekkür ederim, selamlar.
Mehmet Ayten’in Yorumu: Kasım Kılıçkap dediğin doğru ama biraz daha dikkatli oku yanılgıyı kendi suçu olarak görmüyor. Kürtlerin mücadelesini Sovyetlerin kemalistlere yardımını es geçiyor. Biz onunla aynı yerde yaşadık, onun imkanı bizimkinden daha çoktu, diğer kitaplarını da okudum, bunlar yakın tarihte yazılmış. Sovyetlerin yıkılmasından sonra ama eleştirilecek o kadar çok şey yazıyor mesela ermeni soykırımına Kürtleri de açıkça ortak ediyor. Oysa bireysel katılımlar Kürtleri ilgilendirmez, Kürtlük adına herhangi bir Kürt soykırıma katılmamış bilinçli olarak bunları birbirinden ayırmıyor, daha çok var neyse kafanı şişirmiyeyim, bir hafta önce kardeşi Ali Haydar Üzülmez’in bir yazısını Mecit Abit Soysal paylaştı, yazı ilginç geçmişi olduğu gibi savunuyordu.
Vera Şenel (Kim. Müh.)
[30 Mart 2023] Vera Şenel: Teşekkür ederim yazı için. Bence haksızlık etmeyin kendinize. Faşizme karşı olmak bunu gerektiriyordu. Eşitlik, adalet, özgürlükten yana oldunuz sonuç ne olursa olsun. Maalesef kapitalizm ve emperyalizm dünyaya hâkim oldu. İyi akşamlar. Sevgiler…
[30 Mart 2023] Vera Şenel: Kirkor Yeteroğlu vefat etmiş ne yazık ki. Işıklar içinde uyusun.
[30 Mart 2023] Müslüm Üzülmez: Sevgili arkadaşım, ilgine çok teşekkür ederim. Yazdıklarına katılıyorum. Bizler yanlış yaptığımız için kapitalistler ve emperyalistler böyle rahat at koşturuyorlar.
Kirkor Yeteroğlu’nun vefatından haberim yoktu. Bir kaç gün önceydi oğlunu aradım, olumlu bir gelişmenin olmadığını söyledi. Ne zaman vefat etti biliyor musun?
Size kalbi selamlarımı gönderiyorum. Sevgiyle kalın arkadaşım.
[30 Mart 2023] Vera Şenel: 6 gün önce vefat etti diye okudum, internette.
[30 Mart 2023] Müslüm Üzülmez: Neyse, çok sağ ol. Ben şimdi oğlunu ararım.
[30 Mart 2023] Vera Şenel: Sen de çok sağol
[30 Mart 2023] Müslüm Üzülmez: Aradım. Oğluyla konuştum. Bir hafta oluyormuş vefat edeli. Ben bir kaç gün yazdım ama, demek antenler karışmış. Hoşça kal.
[30 Mart 2023] Vera Şenel: Maalesef evet. Hatta şimdi YouTube da videosunu izliyorum. Yazmak istediğim daha çok şey var diyordu. Çok üzüldüm.
Bedros Dağlıyan (Şair, Yazar)
[31 Mart 2023] Bedros Dağlıyan: Bu yazdıklarını ben de öğrendiğimde taş kesilmiş, üzülmüş, hüsrana uğramış ama en çok da aldatılmış hissetmiştim. Eline sağlık kardeşim. Selamlar, sevgiler.
[31 Mart 2023] Müslüm Üzülmez: Günaydın sevgili dostum. Paylaşımın için teşekkür ederim. Dün akşam Kirkor Yeteroğlu’nun vefatını duydum, çok üzüldüm. Oğlunu arayıp başsağlığı diledim. Başınız sağolsun. Selamlar.
[31 Mart 2023] Bedros Dağlıyan: Salı günü cenazesi vardı, gittim. İyi bir arkadaştı. Yazını tüm sosyalistler için ders amacıyla paylaştım ki benim düşüncem de seninkiyle aynı paralelde…
[31 Mart 2023] 12:44] Müslüm Üzülmez: Teşekkürler dostum. Yakında İstanbul’a geleceğim, geldiğimde sana uğrayıp bir kahveni içmeyi düşünüyorum. Selam ve sevgiler.
Mehmetşah Yıldız (Emekli Öğretmen)
[31 Mart 2023] Mehmetşah Yıldız: Sevgili abim, yazını büyük bir özenle okudum. Çoğuna katılmakla birlikte, Bizler hayalleri ve umutları için mücadele etmiş insanlarız. Elbette ki körü körüne bağlılıklarımız da oldu ama asıl neden şuydu. Birincisi, biz dil bilmiyorduk ülkemizdeki yayınevlerinin yayınlandıkları kitaplar bize dünyaya dair bir pencere açıyordu ve her birimiz anti-komünistlerin o vahşice saldırıları karşısında mevcudiyeti korumak ve geliştirmek adına sorgulamayı ikinci plana bıraktık. İkincisi, Türkiye Komünist Partisi kuruluş safhasını ve mücadele anlayışını kendi topraklarından çok dünya topraklarında kendi payına düşen üzerinde yürüttüğü için bizim doğruları bulma şansımız çok azdı. Evet, dediğin gibi kirli işlere bulaşmadık, yoldaşlarımızı gammazlamadık ve onlar hakkında ölüm kararı almadık, bu bizim temiz kendi coğrafyamızın bizde yarattığı sonsuz hümanizmanın bir sonucu olsa gerek. Onun için de, geçmişe dair özeleştirilerimiz mutlaka olmalıdır ama o günkü koşullarda hiçbir şeyin arkasına saklanmadan. Şunu diyebilirim ki, biz art niyetli değildik. Evet, yanlışları sonradan gördük ama öyle bir hümanist yüreğe sahibiz ki gördüğümüz yanlışları dostlarımızla sevdiklerimizle paylaşabiliyoruz. Çünkü biz dünyayı kendimizden ibaret görmüyoruz. Biz bir zamanın ve bir sürecin bireyleri, bizden sonra çok süreç ve çok zaman gelecek, yazarken çizerken düşünürken anlatırken bunların hesabını yapıyoruz ve yapmalıyız da. Ama Dünya bizi yıkmak için o kadar üstümüze geldi ki bir dış baskı olmadan, yıkılmadık. Tam tersine bütün bizim dışımızdakilerin temel hedefi kimi yerde dinle kimi yerde cinsellikle kimi yerde aileyle kimi yerde mide ile o kadar çok üstümüze geldiler ki, bir kot pantolonunu ilahlaştırarak bizi yıkmaya çalışan insanların kandırdığı insan sayısı o kadar çoktur ki, tüm bu karşı duruşları düşünürken hatalarımızın günahlarımızın affını dilemiyorum. Ama Şairin dediği gibi; açsak, yorgunsak ve üzüm gibi eziliyorsak, demeye dilim varmıyor ama suçun yarısı Sende kardeşim diyor ya, orası da o düş dünyadadır. Hatta uğruna mücadele ettiğimiz, uğruna canlarımızı verdiğimiz işçi sınıfından yoksul köylü dediler… En derin Saygılarımla ve hürmetlerimi sunuyorum abi.
[31 Mart 2023] Müslüm Üzülmez: Sevgili Mehmetşah, günaydın. İçten gelen samimi duygularını benimle paylaştığın için sana teşekkür ediyorum. Her şey tarih oldu, geriye sadece vicdani kanaatimiz ve bir de onurumuz kaldı. Vicdanının sesini duyanlara ve onurunu koruyanlara ne mutlu. Kendine iyi bak. Seni seviyorum. Kalbi selamlar.
Zeki Görgin (Danışman)
[31 Mart 2023] Zeki Görgin: İşte geldik gidiyoruz, hoşça kal kardeşim demekten başka bir şey kalmadı. Sadece vicdani kanaatimiz ve de onurumuz.
[31 Mart 2023] Müslüm Üzülmez: Sevgili yoldaşım, iyi geceler. Teşekkürler. “Sadece vicdani kanaatimiz ve de onurumuz” önemli olan da budur. Sevgilerimi gönderiyorum.
Hamdullah Işık (Yazar)
[31 Mart 2023] Hamdullah Işık: İnsan beşerdir. Şaşar elbet… Lakin uğruna bir ömür harcanan inancın, düşüncenin, fikrin, ülkünün, idealin; Tasavvur edilenin aksine bir amaca hizmet edildiğini anlamak, görmek, yaşamak, insanın ütopyasını hercümerç eder… Bazen insanın gözle gördüğünü, beyin farklı algılayabilir. Kalp, duyguları alevlendirebilir. Zihin, büyük çarklar ile hareket edebilir. Damarlardaki kan, daha şevkle dolaşımı gerçekleştirebilir… Tam da hedefe varacağını düşünürken; bir anda Serap gördüğünü fark etmek, renkli hülyalardan uyanmak, kendini bulmak; insana nedamet verse de, yeni bir yol bulmak veya yeni bir yol açmak için geç değildir…
Ne diyor Mevlana;
“Geçmişi unut
Koy bir kenara
Yeni bir sayfa aç
Kurtar benliğini dünden
Bugünün çocuğu ol
Bütün bilgeliği ve gülümseyişiyle gençliğin
Şu anı hiç terk etme ne olur
Sonsuza uzanan şu günü, terk etme”
[31 Mart 2023] Hamdullah Işık: Saygı ve selamlar…
[31 Mart 2023] Müslüm Üzülmez: İyi geceler sevgili hemşerim. Samimi ve duygulu mesajın için teşekkür ederim. Sağ ol. Kalbi selamlarımı gönderiyorum. Sevgiyle kalın.
[31 Mart 2023] Hamdullah Işık: Eyvallah hemşerim. Kaleminiz daim olsun. Sağlık, zindelik, huzur ve mutluluk dileklerimle… Hayırlı geceler…
Nabi Yağcı/Haydar Kutlu
[1 Nisan2023] Nabi Yağcı: Dileklerin için teşekkür ederim, yine hastanen yollarındaydık, o nedenle geç okudum. Yazını beğendim hayal kırıklığını ben de paylaşıyorum. Ancak bu konuda söylenmesi gereken çok şey var. Umarım yeniden karşılaşır ve konuşuruz. Selam ve sevgilerimle…
[1 Nisan2023] Müslüm Üzülmez: Sevgili Nabi abem, size geçmiş olsun ve şifa dileklerimi gönderiyorum. Bugün Ayvalık’tan İstanbul’a gidiyorum. Geri döndüğümde sizi ziyarete geleceğim. Selam ve saygılar.
Gazi Atilla Taş (Yazar, Yayıncı)
[1 Nisan2023] Müslüm Üzülmez: Sevgili Gazi, merhaba. Kaos Yayınları tarafından yayımlanan Gün Zileli’nin Sovyetler Birliği’nde Devlet Terörü ve Gulaglar kitabını ve bir iki kitabı daha okudum. Sonrasında bir özeleştiri niteliğinde sayılabilecek bir yazı yazdım. Ekte gönderiyorum. Selam ve sevgiler.
[1 Nisan2023] Gazi Atilla Taş: Eline sağlık Müslüm bey, duygularını gayet samimi ve içerden bir bakışla ifade etmişsin. Güzel bir yazı olmuş. Gün’e kendin iletmediysen ben iletebilirim. Selamlarımla.
[1 Nisan2023] Müslüm Üzülmez: Sevgili arkadaşım, ilgine teşekkür ederim. Sağ ol. Gün beye gönderdiğiniz e-posta adresine kendim gönderdim. Umarım ulaşmıştır. Baki selamlar.
(Bkz. Gün Zileli’ye Gönderdiğim Mektup ve Gün Zileli’den Aldığım Mektup)
Çetin Çeko (Yazar)
[3 Nisan2023] Çetin Çeko: Merhaba Müslüm Abi,
Yazını ilgiyle okudum. Eline sağlık.
Yazında da belirttiğin gibi John Steinbeck gibi binlerce Batılı sosyalist, SSCB’ye seyahat ederek, deneyimlerini belgesel filmler, kitaplar ve makaleler olarak görüntülü ve basılı şekilde yayınladılar.
Stalin döneminde SSCB’ye giden Finlandiya komünistlerinin başına gelenleri konu alan bir film izlemiştim ve yazını okurken o filmi hatırladım.
John Steinbeck ve Robert Capa, gördüklerini yazdılar.
İzlediğim filmde Finli komünistler, sadece durumu gözlemlemekle kalmadılar, aynı zamanda KGB tarafından Finlandiya istihbaratının ajanları olmakla suçlandılar ve soruşturmaya alındılar. İşkence ve diğer kötü muamelelere maruz kaldılar.
Nihayetinde Finlandiyalı komünistler, SSCB’den kaçmak zorunda kaldılar. Ancak burada da peşlerini bırakmayan Finlandiya gizli polisi tarafından soruşturmaya alındılar.
Çek, Slovak ve Polonyalı komünistler, SSCB’den ülkelerine döndüklerinde muhalif oldular. Biz onları ABD’nin emperyalist kontraları olarak tanıdık, ama aslında eski komünistlerdiler.
Yazını okurken bu film aklıma geldi ve paylaşmak istedim. Tekrardan eline sağlık.
Selam ve sevgiler
[3 Nisan2023] Müslüm Üzülmez: Sevgili Çetin Kardeşim, öncelikle size iyi dileklerimi gönderiyorum: Dilediğiniz dileklerin gerçekleşmesi dileğimdir. Evet, maalesef başta kendim olmak üzere geçmişte SSCB’de olup bitenleri ya bilmiyorduk ya da “Batı’nın uydurmasıdır” diyerek SSCB’yi aklıyorduk. Suçlarına ortak oluyorduk. Bir diğer yanılgı sadece Stalin’in günah keçisi yapılmasıdır. Bence, durumlar Ekim Devrimiyle, yani Lenin’le başlayan bir süreçtir olup bitenler. Güzel kardeşim, bu konuda yazılacak ve konuşulacak o kadar çok şey var ki… Paylaşımın için teşekkür ediyorum. Sevgiyle kalın.
Ali Haydar Üzülmez
[4 Nisan2023] Haydar Üzülmez: Günaydın Abi,
Yorumları dikkatle okudum.
Genel olarak olumlu. En azından geçmişle yüzleşme anlamında belki birilerini cesaretlendirir. Bu tür yazıların demokratikleşmeye de katkısı olur.
Ahmet Muhtar Sökücü dediğin gibi, yazının özünü en iyi kavrayan. Tüm iktidar Sovyetler’e ile tüm iktidar Bolşevikler dönemini iyi kavramak lazım. Şubat Devrimi çok önemli. Dünyanın en özgür ülkesi o dönem Sovyetler. Dünyayı Sarsan On Gün romanında bu çok iyi anlatılıyor. Ve sonrası bana göre yapılan hata. Kargaşa, kaos ve yasaklar, kısıtlamalar, tutuklamalar, tek parti dönemine geçiş, proletarya diktatörlüğü ve 75 yıl sonra gelen çöküş.
Bu süreçle birlikte tek ülkede sosyalizme geçiş ve tüm dünya komünist partilerin elinin kolunun bağlanması. SBKP’nin seksiyonu şeklinde çalışması.
Derim ki Şubat Devrimi çok iyi kavranmalı, mihenk taşı odasıdır.
Evet, Nabi Bey’in söylediğine bende katılıyorum; “bu konuda söylenmesi gereken çok şey var.”
Sovyet modeli ve bu gün uygulanan modellerin neyin olmayacağını göstermesi bakımından da önemli.
Geçici hükümet -Aleksandr Fyodoroviç Kerenski dönemi- ki aynı zamanda kurucu meclis dönemidir. Tüm iktidar Sovyetler’e ve tüm iktidar Bolşeviklere dönemi takriben bir yıllık ve sonraki 1925’e kadar olan dönem belirleyici çok önemli bir dönüm. Abimi öpüyorum.
Abimi öpüyorum.