Ergani Postası Gazetesi’ne Gönderdiğim Yazı

okuma süresi: 2 dk.

Sevgili Arkadaşlarım Sedat Eroğlu, Aydın Yılmaz ve Mehmet Oğuz,

Gönderdiğiniz gazeteleri aldım. Teşekkür ederim. Tahmin edersiniz ki bir aylık bir gazeteyi bir-iki günde okumak çok zor. Ama yine de okudum diyebilirim. Müsaadenizle bu konuda bir iki şey söylemek istiyorum:

1. Gazete gerçekten çok güzel. Sizler başta olmak üzere emeği geçen tüm arkadaşları candan kutlarım. Bir ilki gerçekleştirdiniz. Bu kolay bir iş değil. Bunun gururunu yaşayın.

2. Haberlerde biraz daha seçici olsanız iyi olur diye düşünüyorum. Birde, haberlerde; “egemen basın”da çok kullanılan, alışıla gelmiş veya “basın”da kullanımı körüklenen sözcük ve söylemden uzak durulmalı: “Terörün başı”, “Sözde Kürt Yönetimi” gibi… Ben burada meramımı anlatmak için en uç olanını yazdım. Ne demek istediğimi anlatmak için. Kısaca haber ajanslarından gelen haber ve yazıları filtre etmek, haber ajanslarının tuzaklarına düşmemek lazım.

3. İkinci sayfa, köylü-tarım-çiftçi sayfası güzel. Ama burada sanki Tarım Bakanı Eker ön plana çıkartılmış gibi. Haber haberdir. Tamam, ama “sözcüsü” görüntüsü de verilmemeli. Ufak yerlerde, geri kalmış yörelerde dedikodular bol olur. Siz bire bir yaşıyorsunuz. Dikkatli olunmalı. Bildiğim kadarıyla Ergani’nin 81 köyü var. Bu köylerden haberler çıkartılabilinir. Köy muhtarları, çiftçiler, köylüler, hayvan sahipleriyle röportajlar yapılsa nasıl olur? Sadece şikâyetleri değil, sorunlara nasıl çözüm önerdikleri de sunulmalı.

4. “Okuyucu Mektupları”, “Okuyucu Köşesi”, “Sizin Köşeniz”, “Sizden Gelenler” veya benzeri bir köşe ayırsanız nasıl olur? İnsanlar, gazetede kendilerine ait yazı, şiir, fotoğraf veya karikatürleri çıktığında sevinir. Gazeteye ilgisi daha sıcak olur. Gelen yazı veya mektuplarda çok güzel şeyler de çıkabilir. Gazetenin kitleselleşmesinde bir vesile olabilir.

5. Çok konuşan, fazla okumayan ve az yazan bir toplumuz. Bu nedenle eli kalem tutanlara çok görev düşüyor. Ergani’deki okumuş insanlarımız, yani öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz, kamu ve sivil toplum yöneticilerimiz ve birikim sahibi tüm insanlarımız duygu, düşünce, görüş ve önerilerini, varsa projelerini gazetede değerlendirmeli. Bunun için girişimlerde bulunulmalı, kanallar açılmalıdır. Gazete bir platform (ağlama duvarı değil!) olabilir.

6. “Kaybolan Meslekler ve kaybolan Nesneler” yazımın giriş kısmı ve “Taşçılık veya Taş Yontuculuğu” başlıklı kısmı bana gönderilen gazetelerde çıkmadı. Yazı, 11 Haziran 2007 tarihinde “Hattatlık”la başlanmış gibi. Hattatlıktan önceki kısım yok. 4 ve 5 Haziran tarihli gazeteler gönderilmemiş, acaba 4 veya 5 Haziran tarihli gazetede mi yayınlandı? Yoksa dalgınlığa gelip atlanıldı mı?

RİCAM: Eğer 4 veya 5 Haziran tarihli gazetelerde yayınlandıysa, bu gazeteleri gönderebilirseniz veya bu konuda bana bir Mail atıp sonuçtan beni haberdar ederseniz sevinirim. Yayınlanmamışsa “teknik bir sorun nedeniyle” diye başlayan kısa bir açıklamanın ardından o kısmı da yayınlayalım. Yazı piç olmasın derim.

Hepinize kolay gelsin. Sizleri tekrar kutluyorum, gözlerinizden öpüyorum. Esat’a da selam söyleyin. Gönderilen Ergani Haber için teşekkürler.

12 07 2007
Müslüm Üzülmez

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.