“Savaş Hiledir.” -Hz. Muhammed
İnsanoğlu yurt edinmek, yerleşmek; av ve ekin alanlarını genişletmek; başka insanları köleleştirmek, onların emeğini kullanmak; hammadde kaynaklarına el koymak, sömürgeleştirerek tüm varlıklarını talan etmek ve çalmak; kendi egemenlik alanlarını korumak, pekiştirmek ve genişletmek için tarih boyunca dört kıtada savaşmıştır. Bu savaşlarda, tarihi süreç içerisinde birçok ülke ve ulus veya inanç sistemi, insan ve insan grupları, adını koymasalar da binlerce kez çeşitli savaş hileleri’ne başvurmuştur.
Dünyanın her yerinde savaş hileleri’ne başvuranlar bunları “beceri”, “akıllılık”, “askeri başarı”; karşı taraf başvurmuşsa “kalleşlik”, “kahpelik”, “arkadan hançerleme”, “alçakça pusuya düşürme” olarak nitelendirmiştir.
Savaşta, zafere ulaşma insanın özünde var olduğu için, zafere giden yolda her şey mubahtır düşüncesi hep el üstünde tutulmuştur. Arnulf Dieterle, Grek ve Roma Komedisinde Temel Entrika Unsurları adlı doktora tezinde; “Entrikacı düz yolda yürümez; tersine o her şeyi aslından farklı yansıtan hileli bir ayna üzerinde yürüyerek amacına ulaşır” demektedir. Zafer kazanmak için, savaşı kazanmak gerekir. Bir savaşı kazanmak için ise, nicelik ve nitelik bakımından güçlü ordulara gereksinim vardır. Bir ordunun güçlü oluşunu, o ordunun sayısal çokluğu, eğitimi, eldeki silahların çeşitliliği ve sayısı ve bunların teknolojik seviyeye uygunluğu; askeri plan, taktik ve stratejilere ve bunları uygulayabilme becerisine sahip olması; disiplin; askerlerin ve halkın güven duyduğu liderlere/komutanlara sahip olması; liderlerin akıllı ve deneyimli danışmanlara danıştıktan sonra iradesini ortaya koyması gibi etmenler belirler.
Güçlü ordulara sahip olanlar avantajlıdırlar, ama güçlü ordular her zaman savaşı kazanacakları diye bir kural da yoktur! Tarih, güçlü olmayan orduların yenilmez diye görünen/bilinen orduları çok kez bozguna uğrattığına tanıktır. En yakın ve en bilinen örnek; Vietnam ordularının ABD ordularını bozguna uğratmalarıdır. Bu ve benzeri bozgunlarda birçok faktör rol oynasa da, önemli bir faktörde Vietnamlıların Savaş Sanatı ve Savaş Hileleri’ni ustaca gerilla yöntemleriyle birleştirerek kullanmalarıdır.
Savaş Hileleri’ni bugün sadece ordular kullanmıyor. Orduların dışında ülkeler, partiler, şirketler, tarikatlar, aşiretler zaman zaman çeşitli savaş hilelerine başvuruyor artık. Birçok devlet, ulus, ordu, din, mezhep, tarikat, şirket, aşiret savaş hilelerine başvurmasına karşın, Çinlilerin dışında bu hileleri içselleştiren, kuramlaştıran ve sistemleştiren de pek olmamıştır. Savaş hileleri olarak nitelendirilen “Strategemler” dünyanın her tarafında vardır, ama bu strategemleri bir liste halinde (36 adet) düzenlemek bugüne kadar Batı’da düşünülmemiş, böyle bir liste ortaya konulmamıştır. Oysa Hz. İsa, “Güvercin kadar saf olun” derken, aynı zamanda “Yılan gibi akıllı olun” da der. Çinliler, bu 36 formül içinde, kendi binlerce yıllık deneyimlerinin hiç de küçümsenmeyecek olan bir bölümünü bir araya toplamışlardır. Özellikle de tehlike arz eden durumların giderilmesi ve karşıtlar/düşmanlarla ilişkiler konusundaki deneyimlerini bunlarla ifade etmişlerdir.
Strategemler’i bilmek, Çin düşünme tarzını bilmede bir anahtar olabileceği gibi, “insan bu bilgilerle kendi kültür yaşam çevresinin olaylarını da daha esnek bir açıdan kavrama olanağına da kavuşabilir” diye düşünüyorum. Çinliler, Savaş Hileleri’ne; hile, oyun, tuzak, manevra anlamına gelen Strategem demektedirler. Burada söz konusu edilen hile, oyun, tuzak öyle bildiğimiz türden hile, tuzak ve oyunlar değildir; uzun erimli, üzerinde düşünülerek bir plan dâhilinde yapılan edimlerdir. MÖ. 6. yüzyılda Çinli savaşçı-filozof Sun Tzu tarafından askeri taktikler ve savaş üzerine yazılmış Savaş Sanatı kitabında askeri harekâtların hile gerektirdiği açıkça yazılmaktadır.
Çince kaynaklar incelendiğinde Çin Halk Cumhuriyeti’nde dış politika yanında özellikle savaş bilimi alanında strategemler’in ne derece önemli olduğu görülür. 1987 yılında Pekin’deki Halkın Kurtuluş Ordusu’nca basılan beş fasikül halinde yayınlanan Modern Kullanımıyla 36 Strategem adlı kitabın önsözünde şunlar yazılmaktadır: “Bu kitap askeri tartışmalarda strategemleri bilmek ve onları kullanmak gereksiniminden doğmuştur. Marksist askerlik kuramına bağlı olarak, bu tarihsel miras uygun bir denemeden geçirilmiş ve modern bir askeri strategem sanatının geliştirilmesi için araç olarak kullanılması hedeflenmiştir. …Eski bir Çin atasözü şöyle der: ‘Savaşta hiçbir hileyi hor görme’. Bu nedenle strategemler kuramı, askerlik kuramının önemli bir bölümüdür. Savaşan bir komutan inisiyatifi kendi eline geçirmek isterse, düşmanı sürprizlerle mat etmeye yönelmek, yani düşmanın durumunu gözeterek uygulanabilir strategemler düşünmek zorundadır. Bu onu, kötü bir durumu iyi bir duruma dönüştürmek ve az sayıda bir kuvvetle düşmanın üstün gücüne karşı zafer kazanmak üzere harekete geçirir. …Askeri strategem sanatının temelinde yatan ilkeler, en yüksek ölçüde doğadan çıktıklarından, askeri strateji ve taktiğin genel ilkeleri olarak büyük bir yaşama gücüne sahiptirler.”
Çin Halk Cumhuriyeti’nde strategemlere ilişkin eleştirilere de rastlanır. 1979 ve 1987 Jilin baskısında şöyle denmektedir: “36 strategem arasında gerici feodal döküntüler de vardır ve bunlar özellikle hile yoluyla kazanma konusundaki strategemlerdir. Bu yüzden bunların karşısında eleştirel bir tutum almaya da gereksinim vardır.”
Mao Zedung, Uzun Süren Savaş adlı kitabında; “Strategemler, boş ahlâksal sözlerin ve öğütlerin bir savaştan ibaret olan bu dünyaya ne kadar uzak düştükleri, bu dünyaya ne kadar yabancı oldukları hakkında bir pratik bilgi sunarlar” diyerek boş ahlâksal sözleri geveleyip duranları, tuzu kuru olanları eleştirerek strategemlerin önemine vurgu yapar.
Vitus B. Dröscher ise, Hayvanların Çevreye Uyma Yollarına Göre Uzun Yaşama Biçimleri adlı eserinde hilenin hayvanlardaki oluşum sürecini şöyle anlatmaktadır: “Gelişim tarihi bakımından hayvan zihninin en eski kavrayış biçimi, düşman-ganimet ilişkisidir. Bu, düşmanı yenmek ve ganimet elde etmek için gerekli hileleri öğrenilmesine yol açmıştır. Birçok hayvanda bu hilecilik içgüdüseldir, bazılarında ise deneyimle öğrenilir.”
Strategemler sadece askeri alanda uygulanmamıştır.
Çin’in dışında hukuksal strategemler İslam hukukunun bütünleyici bir kısmını oluşturmuş ve pratikte hep kullanılmıştır. Bunu, Muhammed Abd-al Wahhab Buhayri’nin Al-hiyal fi as-sariah al İslamiyyah (İslam Hukukunda Hileler) adlı kitabından biliyoruz. Abd-as Salam Dihni’nin Al-hiyal al-mahzûre mink âval-masrû (Hukuksal Açıdan İzin Verilen ve Verilmeyen Hileler) kitabı (Kahire -1946) ile Muhammed İbn-İbrahim’in Al hiyal fi al-mu’amalât al-mâliyyah (Maliye Alanında Hileler) adlı kitabı (Tunus -1983) burada özellikle anılabilir. (Kaynak: Harro von Senger, SAVAŞ HİLELERİ Strategemler I, Çev: Mekin Özbalta, Anahtar Kitaplar, 3. Basım, İstanbul–2007)
***
Ülkemizde 30 yılı aşkındır süren PKK ve TSK arasındaki “savaş”ı, Türkiye ile Kuzey Irak Kürt Yönetimi arasındaki gelgitleri, dahası Ortadoğu ülkeleri ile ABD arasında var olan ilişkileri Savaş Hileleri açısından değerlendirmenin yararlı olacağını düşünüyorum.
28 Nisan 2008 tarihinde www.sivildusunce.com sitesinde,
2 Mayıs 2008 tarihinde Ergani Haber gazetesinde yayımlandı.