“Şair zar tutsa da şiir hile yapmaz…”
Günümüzde şair çok, ama şiir yok. Uzun süredir güzel bir şiir kitabı okumamıştım. Mehmet Oğuz, şiirleriyle, Sus/Kuyu/Su kitabıyla bana bu zevki tattırdı. Kendisine teşekkür ederim. Şiirlerde her sözcük düşünülerek, uzun bir zaman diliminde yoğun bir emek sarf edilerek yazılmış. Anlatım, sözcüklerin dizilimi, dizelerin yapısı, şiirlerin sıralanışı ve estetiği tek kelimeyle mükemmel. Şiirlerin bir bütünsellik taşıması, yazım hatalarının olmayışı, düzgün bir Türkçeyle yazılması ve hemen hemen hiç noktalama işaretlerinin kullanılmaması şiirlere ayrı bir güzellik kazandırmış. Şiirlerinde felsefi bir derinlik var: Dinsel, kutsal metinlerde/kitaplarda yer alan sözcüklerin kullanımında isabet ve ustalık söz konusu. “[M]ürekkebin buhuruna emzir kalemin ağzını/ yemini kâğıdın kokusuna tut/ elife ve lâma mîm düşür/ boynunu ayraç sun kitaba/ de ki/ incil’e ve zebur’a/ tevrat’a ve kur’ân’a/ yokluğuyla övünen ne çok sustu böyle konuşarak/ ve de ki/ varlığıyla yerinen ne çok konuştu böyle sus!” gibi dizeleri yazan birinin felsefi ve dini konularda iyi bir bilgi birikimine sahip olması gerekir diye düşünüyorum.
Herkesin şiir tanımı farklıdır. Şiir, bana göre, dilin anlam, ses ve ritim öğelerini belli bir düzen içinde kullanarak, bir olayı, bir olguyu ya da duygusal ve düşünsel deneyimi yoğunlaşmış bir biçimde ifade etme sanatıdır: Sözcüklerin ak kâğıt üstüne dizeler halinde oya gibi işlenişidir. Şiirde, ses düzeni, söyleniş biçimi, söz dizimi ve anlam önemlidir: Sözcükler ne bir eksik, ne bir fazla olmalı. Dizeler bir ahenk içinde, bazen Dicle gibi sessiz ve bazen de Fırat gibi coşkulu delicesine çağlamalıdır. Sevgili Mehmet Oğuz’un Sus/Kuyu/Su kitabında yer alan şiirler işte bu tarzda şiirlerdir. Şiirlerinde abartılı, süslü yan yana dizilmiş sözcükleri, cılkı çıkmış siyasî terminoloji veya hapishane jargonuna ait terimleri bulamasınız. Sözcükler şiir terazisinde hassas tartımdan geçirilerek ölçülü bir şekilde sayısı, yeri ve anlamı belirlenmiştir. “Şiirsel” ses tonuyla dizelerde sözcükler dans ediyor adeta. İmgeler ustaca ve yerli yerinde kullanılmıştır.
Şiirde, ayrıca duygusal ve düşünsel yoğunluk esastır. Cemal Süreya’nın dediği gibi, şiir “dünyadan daha gerçek bir dünya, hatta gerçekten daha gerçek bir gerçek” yaratmadır. Mehmet Oğuz’un şiirlerinde ise duygusallıktan çok düşünsel, zihinsel bir yoğunluk söz konusudur. Şiirlerinde, anlatım ve anlamdaki derin düşünsel zenginlikler ile sessizliğin sesinden duyulan derin acılar bir ustura keskinliğinde dizeleşmiştir. Okurken bir yandan insanı derin düşüncelere daldırıyor, diğer yandan da kulakta bazen çığlık bazen de tatlı armoni oluşturmaktadır. Şiirlerde yoğun bir düşünce eylemi ve devrimci bir ruh vardır.
***
Mehmet Oğuz kimdir?
Mehmet Oğuz, Erganili bir hemşerimizdir. Şiire, sanata, felsefeye, tarihe, gazeteciliğe ilgi duymaktadır: On parmağında on marifet vardır. Birçok dalda ödüller almıştır. Bir ara İlçemizde, Ergani Haber’de köşe yazıları ve haberler yazdı. Sonra Ergani Postası’nda köşe yazıları ve haberler yazmaya başladı. Sus/Kuyu/Su ilk kitabı oluyor. Kitap, Hayal Yayınları tarafından Şiir Dizisi serisinde Ocak 2008’de yayınlanmıştır.
Bana gönderdiği özgeçmişinde şunları yazmaktadır:
“1974 Ergani doğumluyum, Nüfus cüzdanımda doğum tarihim 1 Nisan (şaka değil 🙂 ) diye geçse de anamın deyişiyle ‘Bişmler’ zamanında (bağbozumu) doğmuşum.
Liseye kadar Ergani de okudum. 1992 yılından başlayarak 2005’e kadar süren bir üniversite maceram oldu.
Ve 2005’te Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tarih Bölümü’nden mezun oldum.
İlk şiirimin nerde ne zaman yayınladığını hatırlamıyorum, ama 1998 yılında GÜNEY dergisinde yayımlanan bir şiirim var.
2000 yılında Milliyet Sanat Genç Şairler Antolojisi’nde bir şiirim yer aldı.
Şiirlerimin yer aldığı diğer dergiler: Berfin Bahar, E, Hayal, Yaratım, Yasak Meyve, Pitoresk, Sanal Ördek, Artos, Tigris, Çorba, Ay Karanlık, ve adını hatırlamadığım bir kaç üniversite dergisi.”
Mehmet Oğuz’un aldığı ödüller:
+Marmaris Şiir Akşamları Etkinliğinde İkincilik,
+Antoloji.com sitesi şiir yarışması Jüri Özel Ödülü,
+Batman Valiliği Türk Dil Şenliği Birincilik,
+Almanya (Kürdistan Öğrenciler Birliği) Hüseyin Çelebi Şiir etkinliği Jüri Özel Ödülü,
+1998 yılında TRT Amatör Türk Halk Müziği Ses Yarışmasında Türkiye Birinciliği. vs.
***
Tanıdık bir dostun böylesine güzel bir kitap yazması beni fazlasıyla mutlu etmiştir. Genç şairimizi yürekten kutluyorum. Kitabına; “Değerli üstadım, bu şiiri yazarken cevapsız kalan tek soru vardı aklımda: Ben mi kuyunun içindeydim, kuyu mu benim içimde? Ama bildiğim bir şey vardı orada asla yalnız değildim… Sizin gibi derinde(n) susanlara bütün kalbimle…” diye yazıp şahsıma gönderme inceliğini gösterdiği için de ayrıca kendisine teşekkür ediyorum.
Mehmet, sen iyi bir şairsin; esas ilgi alanın, uğraşın bence şiir olsun. Diğer yazım türleri şiir yazmanı arka plana atmasın ve gölgelemesin. Eline, yüreğine sağlık; her daim kalemin tükenmez, ferasetin açık olsun!
***
Mehmet Oğuz’un şiirlerinden iki örnek (s. 22, 28):
“gök hükmünü bildirdi
“oku”
kendimden başka hiçbir tanrıya açmadım kapılarımı
bana gelen tek vahiy susmamı emrediyordu
râm eyledim
tersinden okunan bir ayetle başladım susmaya
ceylan derisine inerken ilk vahiy
tanrının değil
derisi yüzülmüş ceylanın sesini duydum
sustum ayetimi
ceylanı bağışla a(v)cıyı öldür”
(…)
“ateşin kavmi
demirin boynuna hüküm kıl bu sözü
çekicin ucuyla sil örsün terini
yırtılsın kâhin sözlerinden biçilmiş kumaşlar
ağacın dalına diller dolansın
kılıcın ruhunu çek kınından
demiri bağışla ateşi öldür”
14 Şubat 2008
Ergani Haber Gazetesi