“Hukkam-ı jı cinsê şahê marın
Eshabê sımûm û muhredarın
Muhran ku dı dın, bı zan ku zehre
Mıhrê ku dı kın, bı zan ku qehre”(1) -Ehmedê Xanî
ŞEREFNAME, Kürtler açısından önemli olduğu kadar, tarihçiler içinde çok önemli bir kaynak eserdir.
1828’de Rus-İran savaşı sırasında General Suştelen İran’ın Erdebil kentini ele geçirdiğinde, Sefavilerin ünlü kitaplığını savaş ganimeti olarak Petersburg’a gönderir. Kütüphanedeki kitaplar arasında Bitlis Hükümdarı Şerefhan’ın kaleme aldığı Kürt Tarihi-Şerefname’nin, 1599’da bizzat Şerefhan tarafından gözden geçirilmiş imzalı bir nüshası da bulunmaktadır. Rus bilim adamları elyazması bu eserin önemini hemen kavrar; 1860’da Akademi Üyesi Veliaminov-Zernov orijinal Farsçasını yayınlar. Sonra, Akademi Üyesi F. Charmoy 1869-1875 yılları arasında eserin Fransızca çevrisini 4 cilt halinde yayınlar.
Eser, 1938’de Iraklı devlet adamı Muhammed Emin Zeki tarafından Kürtçeye çevrilmiştir. 1945’te ise Muhammed Ali Avni tarafından Arapçaya çevrilmiş ve birinci cildi 1958’de, ikinci cildi 1962’de olmak üzere iki cilt olarak Kahire’de yayınlanmıştır.
Mehmet Emin Bozarslan kitabın Kahire’de basılmış olan bu Arapça nüshasını Türkçeye çevirmiş ve Türkçe çevri ilk olarak 1971’de İstanbul’da ANT Yayınları tarafından ŞEREFNAME Kürt Tarihi adıyla yayınlanmıştır.
Kitapta Çermik Beyleri de anlatılmaktadır.
Anlatılanları olduğu gibi aşağıya alıyorum:
“Emîr Muhammed:
Babasından sonra yönetimi eline aldı; fakat onun da günleri uzun sürmedi ve tespit edilmiş eceliyle öldü; üç erkek çocuğu bıraktı:
Babasından sonra Eğil’de yönetimi eline alan Emîr İsa.
Babasının sağlığında Bağın Kalesi ve dolaylarının Valisi ve Muhafızı olan Emîr Timurtaş. Palo hükümdarları bu Emîr’in soyundandır. Bunların durumları detaylı olarak İkinci Dalda anlatılacaktır.
Babasının sağlığında Berdenc kalesinin ve Çermok nahiyesinin Valisi olan Emîr Hüseyin. Çermok hükümdarı bu Emîrin soyundandır. Bazı büyüklerin rivayetine göre ise, Emîr Hüseyin, Emîr Muhammed’in oğlu değil, amca oğullarındandır; fakat Emir Muhammed’in hükümdarlığı günlerinde kendisine Çermok Hükümdarı’nın ve Berdenc Kalesi’nin yönetimi verilmişti.
Ne olursa olsun, biz şanlı Padişah Allah’ın izniyle Emîr Hüseyin’in ve çocuklarının durumlarını Üçüncü Dalda anlatacağız.”
“Üçüncü Dal
Çermok Beyleri Hakkındadır
Daha önce de anlattığımız gibi, Emîr Muhammed Bağın Kalesi’ni oğlu Emîr Hüseyin’e vermişti. Emîr Hüseyin, bir rivayete göre, Emîr Muhammed’in amca oğullarındandı, bir rivayete göre de oğluydu. İster amca oğullarından, ister oğlu olmuş olsun, Emir Hüseyin bir süre adı geçen kaleyi korudu ve sonra bir çocuk bırakarak öldü.
Emîr Seyfeddin:
Bu Emîr, babasının ölümünden sonra yerine geçti; güzel bir yönetim kurdu ve hükümdarlık görevini yerine getirdi. Sonra Allah’ın rahmetine kavuşunca, yerine oğlu Şah Yusuf geçti.
Şah Yusuf:
Babasının ölümünden sonra hükümdarlık görevinde bulundu; iyi hükümet etti, büyük bir yetenek ve liyakatle yönetimde bulundu. Ölünce de yerine oğlu Welat (‘Welat’ Kürtçede ‘vatan’ demektir. M. Emin Bozarslan) Bey geçti.
Welat Bey:
Bu Bey babasının yerine geçti ve en iyi şekilde yönetim görevinde bulundu. Kendisinden sonra da Şah Ali Bey geçti.
Şah Ali Bey:
Aşiret ve kabilelerin başına geçti. Ölünce de bu önemli iş İsfendiyar Bey’e intikal etti. İsfendiyar Bey’den sonra da yönetim Bayındır Bey’e geçti; onun yerini de Muhammed Bey aldı.
Muhammed Bey:
Muhammed Bey hükümdarlık görevini ele alınca, Çermok yöresini Kızılbaşlar’ın elinden kurtardı ve orayı da, babalarının ve atalarının yaptıkları gibi kendi yönetimine aldı. Sonra Sultan Selim Han’dan, Diyarbekir’i fethetmesi sırasında, bu kesim üzerindeki mülkiyeti konusunda bir Sultanlık emirnamesi elde etti. Bu emirname Sultan Süleyman Han’ın verdiği bir emirnameyle de teyit edildi. O tarihten beri Çermok kemsi, miras kalmış eyaletlerine bağlı bulunmaktadır. Fakat o taraftaki Hıristiyanların harcı, Diyarbekir’deki Mal Divanı’na aittir ve bu harcı her yıl Amed Hazinsine etmektedirler. Yönetim ve Hükümet hâlâ Muhammed Bey’in elinde bulunmaktadır.”
Not: Çermik Beyleri hakkında daha geniş bilgi edinmek için, Sitemizde var olan Çermik ve Çermik Sancağı Kanunnâmeleri başlıklı yazıya bakınız. (12 Nisan 2009)
(1) “Beyler yılanların şahının soyundandırlar,
Zehir sahibi ve mühür sahibidirler.
Mühürleri bastıkları zaman, bil ki zehirdir,
Sevgi gösterdikleri zaman da, bil ki hışımdır.” –Ehmedê Xanî
Kaynak:
1.Şerefhan, Şerefname-Kürt Tarihi , (Çev: M. Emin Bozarslan), Hasat Yayınları, 3. Baskı, İstanbul 1980, s.206-207, 216-217.
2.Ehmedê Xanî, Mem û Zîn , (Çev: M. Emin Bozarslan), Hasat Yayınları, 3. Baskı, İstanbul 1990, s.319-321.
16 Mart 2009 tarihinde
www.wekfacermug.de sitesinde yayına konuldu.