İki Kongre ve Bazı Gözlemlerim

okuma süresi: 5 dk.

Geçtiğimiz günlerde iki kongreye katıldım.

Birincisi, Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda 17-19 Mayıs 2006 tarihleri arasında düzenlenen “6. Uluslararası Boya, Vernik, Mürekkep ve Yardımcı Maddeler Sanayi Kongresi ve Fuarı (Boya 2006)”.

İkincisi, 25-28 Mayıs tarihleri arasında yapılan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin 39. Olağan Genel Kurulu.
Bu kongrelere ilişkin bazı gözlemlerim oldu, bunları sizlerle paylaşmak istiyorum.

“Boya 2006” kongre ve fuarını TÜBİTAK dahil 31 firma ve kuruluş destekledi. Açış konuşmasını Sanayi ve Ticaret Bakanı Sn. Ali Çoşkun yaptı. Kongre süresince ana teması “Akıllı Boyalar ve Yeni Teknolojiler” toplantıları yapıldı. Bu toplantılarda, yerli ve yabancı, konuya vakıf uzman ve bilim insanlarınca bilimsel teknik bildiriler sunuldu, tartışıldı. Avrupa Boya Sanayicileri Derneği (CEPE) Başkanı Sn. Jean-Pierre Monteny de bir bildiri sundu.

Kongrenin en renkli yanı, Bayer firmasının katkılarıyla 18 Mayıs 2006 günü saat 20.30’da Lütfi Kırdar Anadolu Oditoryumu’nda Candan Erçetin’in verdiği konser oldu.

Konser başlamadan önce, KMO İstanbul Şube Başkanı Sn. Prof. Dr. Neşet Kadırgan çok kısa bir konuşma yaptı. “Boya dünyasının güzel insanları… hoş geldiniz” diye başlayan konuşmasında, kongrenin bilim ve pirim (para) yönünden iyi geçtiğini, Avrupa’nın ikinci büyük boya kongresinin düzenlenmiş olmasını bilim yönünün iyi geçtiğinin kanıtı olduğunu, para konusundan anlamadığını, ama katılımcı firmaların kongrede yüzlerinin gülmesinden para konusunun da iyi geçtiğini gösterdiğini açıkladı. Sonra da, “bu gece eğlenmek için bir araya geldik” diyerek konuşmasını tamamladı.

Başkanın konuşmasının ardından, KMO İstanbul Şubesi’nce “Boya 2006″ya destek veren kuruluşlara ödül ve plâketler verildi.

Ödül töreninin ardından Candan Erçetin konserine başladı.

Konser tam bir şölen havasında geçti.

Candan Erçetin, harika sesi, kıvrak dansları, güzel fiziği, sempatik hareketleri ve repertuarındaki şarkılarla boya sektörü içinde olanlara, kimya mühendislerine, çeşitli üniversitelerin kimya mühendisliği bölümü öğrencilerine iyi bir ziyafet çekti. Adeta salonu büyüledi. Sanatçı düzgün ve gerçek bir sanatçı olduğunda sanatın kendisine de nasıl kalite geldiğini gösterdi.

Candan Erçetin, konserinde okuduğu Türkçe, Fransızca, İngilizce, İtalyanca, Rumca… parçalarla dinleyicileri 60’lı, 70’li yıllara götürdü veya 60’lı, 70’li yılları salona taşıdı. “Coğrafi sınırları sevmediğini” belirtip repertuarını zengin tutmasıyla, orijinal parçaları söylendiği dilde söylemesiyle, yüksek bir performans sergileyip iki saat aralıksız sanatını coşkuyla icra etmesiyle boyacı ve kimyacıların yaşamına renk kattı. Seslerin ve dillerin renkleriyle sanatın evrenselliğini boyacılara ve kimyacılara yaşattı.

Yaşama renk ve zevk katan sanatçılardır. Bu sanatçılardan biri de Candan Erçetin’dir bence. Sesler sayılarla, yani notasına göre icra edildiği zaman, ayrıca sanatçının kendi yorumu da buna eklenince insan ruhunun derinliğindeki duygular nicel ve nitel değişime uğrayıp insanın kimyası değişiyor, insan bir hoş oluyor.

Salondakiler konser bitiminde salondan bir “hoş” ayrıldılar.

“Boya 2006” kongre ve fuarı, KMO açısından, boya firmaları açısından ve de kimya mühendisleri açısından başarılı geçti diyebilirim.

TMMOB Genel Kurulu’na gelince…

TMMOB 39. Genel Kurulu, 25-28 Mayıs tarihleri arasında Ankara’da yapıldı.

Genel Kurul dört gün sürdü. İlk iki gün, İstanbul’da ikamet etmem ve kamuda çalışan biri olmam nedeniyle kongrede bulunamadım. Ancak Cuma günü akşamı otobüsle Ankara’ya hareket ederek, Cumartesi sabahı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda devam eden kongreye katılabildim.

İlk gün adet olduğu üzere açış konuşmaları yapılmış. İkinci gün söz alan delegeler çeşitli konulara da eleştiri ve önerilerde bulunmuşlar.

Benim kongreye katıldığım üçüncü gün ise, TMMOB Yönetim Kurulu’nda yer alan oda temsilcileri bir gün önce yapılan eleştirileri yanıtladı; çalışmalarını ve çeşitli konularda düşüncelerini anlattılar.

Kongre ile ilgili gözlemlerim:
*Kongreye katılım yoğundu.
*Salon yetersizdi, çok delege ayakta kongreyi izlemek zorunda kaldı.
*Söz alan konuşmacılar konuşmalarını ölçülü ve özgürce yaptı. Eleştirilere verilen yanıtlar da yine ölçülüydü.
*Katılan delegeler yaş olarak orta yaşın üstündeydi, genç mühendisler sayısal olarak azınlıktaydı.
*Kongrede hiçbir olumsuz, nahoş bir gelişme olmadı. Yalnız bir ara ağızları siyah bantlı “Genç TMMOB’liler” diye bir grup kongre salonuna girip, salonun arkasında dizilerek ellerinde yazılı “Söz İstiyoruz” dövizini açtı; sonra da, bildiri dağıtmaya çalıştı. Divan başkanının araya girmesiyle sorun çözüldü.
*Kongre geçmiş yıllarla kıyaslandığında, kongrede “heyecan” yoktu diyebilirim.

Dördüncü gün seçimler yapıldı.

Seçimlere iki liste katıldı: “Devrimci Demokrat Platform” ve “Çağdaş Mühendis, Mimar, Şehir Planlamacıları”.

Seçimleri -edindiğim bilgilere göre- “Devrimci Demokrat Platform” listesi kazandı.

Kazanan yönetici arkadaşlara başarılar dilerken, bir delege olarak yeni yönetimden;
-TMMOB’nin örgütsel bağımsızlığının korunması,
-TMMOB’nin daha güçlü, daha demokratik ve daha ileri konuma taşınması,
-TMMOB’nin, demokratik bir yaklaşımla, odalar arasında düzenleyici bir kurul olması,
-TMMOB’nin odalar arasında demokratik bir ilişki ve kültürün gelişmesi,
-TMMOB olarak, mühendislerin ekonomik, demokratik ve özlük haklarını korunması ve iyileştirilmesi; mühendislik alanındaki gelişmeleri takip ederek, teknolojik seviyenin gelişmesi ve uluslararası standartların uygulanması; mühendislik hizmetlerinde “etik” değerlerin önem kazanması,
-AB katılım sürecinde, sürecin dışında kalınmaması. Mühendislik hizmetleri alanında olduğu gibi, demokratik normların yerleşmesinde de katkı sunması,
-Küreselleşme olgusunu iyi analiz edip, doğru çözümler üretilmesi konularında politikalar geliştirilmesi ve “yerel” kalınmaması,
-Ve, TMMOB’nin toplumsal bilincin toplumsal uyanışa dönüşmesinde iyi bir katalizör görevi görmesi… için çalışmalar yapmasını arzu etmekteyim.

Selam olsun TMMOB’nin onurlu yürüyüşünü ve dik duruşunu sürdürenlere ve sürdüreceklere!

15 Haziran 2006
www.uzulmez.info/muslum

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.