/

TÖS Diye Bir Sendika Vardı

okuma süresi: 4 dk.

“Hazır olun
Mutsuzluk doğuran günlere karşı çıkacağız.” -Nalân Uluğ

Tam 40 yıl önce, 8 Temmuz 1965 tarihinde Türkiye’nin ilk öğretmen sendikası -Türkiye Öğretmenler Sendikası TÖS- 1962 Anayasası’nın kamu çalışanlarına sendika kurma hakkından yararlanarak Ankara’da kuruldu. Genel başkanlığına öğretmen kökenli yazarlardan Fakir Baykurt getirildi. Temel amacı üyelerinin ekonomik, yasal ve toplumsal hak ve çıkarlarını korumaktı.

TÖS, kuruluşunun ardından, öğretmenlerin mesleki ve özlük hakları için etkin çalışmalar yürüttü. Öğretmenler üzerinde uygulanan baskılara, haksız atamalara ve sürgünlere karşı çıktı. Nitelikli bir eğitim için seferber oldu. 4-8 Eylül 1968 tarihlerinde Ankara’da düzenlediği Devrimci Eğitim Şurası’na öğretmenlerin yanı sıra yazarlar, bilim adamları, üniversite öğretim elemanları katıldı. Şura’da, “eğitimin ulusal olmaktan çıktığı, bu nedenle toplumu yeni amaçlara ulaştırmak için bir eğitim devriminin gerçekleşmesi” gerektiği vurgulandı.

TÖS’ün düzenlediği en önemli eylemlerden biri de, Aralık 1969’daki Öğretmen Boykotu’dur. Bu boykota öğretmenlerin hemen hemen tümü katıldı. Ergani’de bu boykota o zaman geniş bir katılım oldu. Türkiye genelinde ve Ergani’de bu eylemden dolayı öğretmenlerin çoğu hakkında idari soruşturma açıldı, cezaevlerine bile tıkıldılar.

1971 yılında 12 Mart Askeri Muhtırası sonucu TÖS’ün faaliyetleri durduruldu ve sonra kapatıldı; malları tasfiye edildi, yöneticileri tutuklandı ve haklarında Türk Ceza Kanunu’nun 141 ve 142. maddelerini ihlalden davalar açıldı. Dava, 1976 yılında beraatla sonuçlandı. (AnaBritannica Genel Kültür Ansiklopedisi, Cilt 21, s. 330.)

TÖS, Ankara’da kurulunca, hızla Anadolu’da örgütlenmeye başladı.

1960’lı yılların sonu… TÖS Genel Başkanı Fakir Baykurt Ergani’de TÖS’lü öğretmen meslektaşlarıylaSoldan sağa: (Arka sıra) Remzi İpek, Cumali Dincer, Nazif Kızıldağ, Ekrem İpek, Gülseren Gök, Zülküf Bozkurt, (Ön sıra) Bayan (?), Fakir Baykurt, müfettiş ?, ? Foto: M. Üzülmez Arşivi

İlk açılan şubelerden biri de Ergani Şubesi’dir. Ergani’de, Eski Belediye Binası’nın altında TÖS’ten önce bir Öğretmenler Derneği ve bu derneğin bir de lokali vardı. Tüm öğretmenler bu lokale takılırlardı. TÖS açılınca, bu lokal sonra TÖS Lokali oldu.

Bile bildiğim kadarıyla Ergani TÖS’ün Kurucu Üyeleri şunlardı:

  1. Remzi İpek (Başkan),
  2. Yaşar Hekimoğlu,
  3. Enver Atılgan
  4. Zülküf Bozkurt
  5. Nalân Uluğ

Ergani TÖS Şubesi, şubeler içerisinde de en aktif olanlarındandı. Birçok etkinliğe imza atmıştır. Yaptığı, önayak olduğu veya destek verdiği eylemler, hem Ergani’de, hem bölgemizde ve hem de Ankara’da geniş yankılara neden olmuştur. Bu etkinliklerden belli başlı olanlarını şöyle sıralayabiliriz: Köylülerle Bütünleşme Gezileri, Köylere Okul Yaptırma Kampanyası, Okuma Yazama Seferberliği, Öğretmen Boykotu, Kımıl Miting ve Yürüyüşü, Elektrik Yürüyüşü, Lise Boykotu vs…

TÖS, bilginin ve bilgili insanların mumla arandığı o dönemlerde Ergani’de herkesin başvurabileceği, akıl danışabileceği kültürlü insanların bulunduğu bir mekândı.

TÖS, Ergani’de köylüsünden kasabalısına, okumuşundan okumamışına, esnafından çalışanına, işçisinden memuruna, velisinden öğrencisine kadar genelde herkesin saygı duyduğu, değer verdiği bir kuruluştu. TÖS’ün yönetici ve üyeleri de saygı duyulan insanlardı. Onlar Ergani’de herkesin “hoca”larıydı. Ergani’de devrimci, yurtsever görüş ve düşüncelerin gelişmesinde, kültürel seviyenin yükselmesinde, TÖS ve TÖS’lü öğretmenlerin yadsınmaz bir payı ve emeği olmuştur.

TÖS’ün çalışmalarından ve mücadelesinden bugün dahi öğreneceğimiz çok şeyin olduğuna inanmaktayım.
***
1. TÖS’ü ve TÖS’lü hocalarımızı burada anmışken, gelin hep birlikte bugünlerde uluslararası hukuk normları hiçe sayılarak kapatılmak istenen öğretmenlerin mesleki-demokratik örgütü Eğitim-Sen’e sahip çıkalım!
2. Burada öğretmenlerimizin mesleki demokratik örgütü TÖS’ü anmışken, ne güzel bir tesadüf ki, Erganili öğretmen bir kardeşimizin, Resul Üstün’ün Zaman Pusuda şiir kitabı yayınlandı.

Resul Üstün arkadaşımızı kutlarım. Hem yazma cesaretini gösterdiği için, hem yazma eyleminde bulunduğu için ve hem de bizlere güzel duygu yüklü şiirler yazdığı için.

Şiir, duyguların akkağıt üstüne dökülmesidir.

Şair, duygularını çok güzel sözcük sözcük örmüş. Umutla umutsuzluk ikileminde salınsa da, umudunu hiç yitirmiyor. O, ait olduğu coğrafyaya duyarlı, emeğe saygılı bir eğitimci şair olarak aydınlığa hasrettir. Biraz yaşadığı coğrafyanın içinde bulunduğu özgün koşullardan etkilenmenin ve şiirlerin yazıldığı dönemin özelliklerinin bir sonucu olarak dizelerinde fazla siyasi terminolojide çok kullanılan sözcükler var gibi. Zaman Pusuda ilk şiir kitabı olması nedeniyle buna benzer ufak tefek hatalar olsa bile, şiirlerindeki kurgu ve yapısal sağlamlık, dile hâkim oluşu övülmeye değer. Şimdi kendisinden bunun devamını bekliyoruz.

İnanıyorum, Resul Üstün arkadaşımız kendi özgün üslubunu bularak, bizlere çok daha güzel şiirler yazacaktır.

19 Ağustos 2005
Ergani Haber Gazetesi

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.