Ergani’nin yıllardır başını ağrıtan sorunlarından biri, Çimento Fabrikası’nın çevreye yaymış olduğu toz ve kirliliktir.
Fabrika yanlış yerde kurulmuş olabilir, bu konuda artık yapılacak bir şey yok. Ama işsizlikten, üretimsizlikten kıvranan ilçemiz için Fabrika bir şanstır. Fabrikanın çalışması gerekir. Dahası, fazla çalışması, daha fazla üretimin artması için çalışılmalı; Ergani’ye olan katkısı yükseltilmelidir. Tabi bu haliyle değil, teknolojik seviyeye uygun gerekli önlemleri alarak…
Çimento Fabrikası yıllardır hiçbir önlem almadan çalıştığı için çevreye, bağa bahçeye, tarım ürünlerine, kurda kuşa böceğe ve en önemlisi insan yaşamına zarar verdi ve vermektedir. Önlem almak veya aldırmak o kadar zor bir şey değil, yeter ki niyet edelim, isteyelim, bu konuda dünyadaki uygulamaları bilelim.
Fabrikanın kapatılmasını istemek kolay, ancak bu “magazin çevrecileri”nin işidir. Bir kimya mühendisi olarak, yıllardır çevre uygulamaları alanında çalışan biri olarak ve Ergani’yi seven biri olarak bunun doğru olduğuna inanmıyorum. Gerekli yatırım yapılıp, fayda-maliyet analizleri yaparak teknik önlemler alınması durumunda, kirliliğin en az düzeye ineceğine inanıyorum.
Uygulamaya yönelik pratik çözüm önerilerine geçmeden, Avrupa Birliği Atık Yönetimi Stratejileri ve Uygulamaları’na azda olsa vakıf olmak için, Avrupa’nın konuya nasıl yaklaştığına değinmek istiyorum.
Avrupa Birliği’nin politik hedefi Sürdürülebilir Kalkınma olarak kabul edilmiştir. Avrupa çimento endüstrisi, CEMBUREAU kanalıyla, karar mekanizmaları ile bu prensiplerin çimento sektörünce nasıl uygulanabileceği konusunda girişimlerde bulunmaktadır. CEMBUREAU, Brüksel’de bulunan Avrupa Çimento Birliği’dir. Avrupa’da Çimento Sektörünü temsil eden kuruluştur. Avrupa Birliği ülkeler ve İsviçre ile Türkiye üyesidir. (Duyurulur: Ergani Çimento ile ilgili şikâyetlerinizi buraya iletebilirsiniz!)
Çevresel açıdan Avrupa Politikası’nın dönüm noktası Şubat 1992’de Maastricht’te imzalanan ve 1993’te onaylanan Avrupa Birliği Antlaşması‘dır. Bu Antlaşma’nın Çimento Sektörü ile ilgili konuları:
1) Avrupa’da çevreye saygılı bir Sürdürülebilir Gelişme, Avrupa Birliği’nin başlıca amacı olarak belirlenmiştir.
2) Çevresel yaptırımların başka alanlara entegrasyonu bir diğer gereksinimdir.
3) Amaçlara yönelik kararlara Üye Devletler seviyesinde varılmadığı zaman kararların Topluluk seviyesinde alınabilmesi için mekanizmalarda esneklik teşvik edilmiştir.
1997’de Avrupa Komisyonu, atık yönetimi ile ilgili 1989 yılında kurulmuş olan Topluluk Atık Yönetimi Stratejileri hakkında bir Rapor yayınlamıştır. Rapor, sürdürülebilir gelişme kavramı ve atık yönetimi hiyerarşisi ile ilgili prensipleri vermektedir. Bunlar:
-Atığın önlenmesi,
-Atığın geri kazanımı (malzeme geri dönüşümü ve enerji geri kazanımı da dâhil olmak üzere),
-Atığın güvenli bir biçimde bertaraf edilmesi,
-Atık yönetimi çıktılarında yakınlık prensibi ve kendi kendine yeterliliğin uygulanmasıdır.
Bu bakış açısından hareketle CEMBUREAU; atığın nihai bertarafını sağlayacak olan atığın önlenmesi, geri kazanımı uygun durumlarda tekrar kullanımı gibi aşamaları düzenleyen atık yönetimi hiyerarşisi içinde yer alan prensipleri kabul etti. Atığın oluşmasının en düşük düzeyde tutulması, diğer taraftan da geri kazanım ve yeniden kullanımının en yüksek seviyeye çıkarılması için her fırsatın değerlendirileceğini de deklere etmiştir.
Bizde ise, Çimento Sektörü tüm bu gelişmelere gözünü kapamış davranmaktadır. Ergani Çimento Fabrikası’nın yöneticileri de gözlerini kapayanlardan oldukları için, Avrupa’daki gelişmeleri bilmezlikten, fabrikadan yayılan kirliliği de görmezlikten geliyorlar. Bu duruma son verilmelidir. Yapılacaklar bellidir. Bunlar, kısaca:
-Halkın sesine kulak verip, şikâyete konu olan toz problemi çözülmelidir. Tesisten kireçtaşı öğütme, hammadde hazırlama ünitelerinin bacalarından atılan fırın atığı sıcak gazların sürükleyip yükselttiği klinker tozlarının çevreye (10-15 km uzaklıklara savrulmasının) yayılmasının önüne geçilmelidir.
-Çimento fabrikaları, 7 Ekim 2004 tarih ve 25606 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Endüstriyel Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği Ek-3’e göre, Emisyon “İzne Tabi Tesisler Listesi” 2.3’te yer almaktadırlar. Ergani Çimento’nun bu Yönetmelik gereği alınmış “Emisyon İzin Belgesi” var mı? Bilmiyorum. Yoksa hemen “Emisyon İzin Belgesi” almalı ve Yönetmelikteki diğer yükümlülüklerini yerine getirmelidir.
Ayrıca, Çimento fabrikaları, anılan Yönetmeliğin 43. Maddesi gereği “Kirletici Vasfı Yüksek Tesisler Listesi”nde 3. grup 7. sırada yer almaktadırlar. Yönetmelikte, Çimento Üreten Tesisleri’nin uyacakları esaslar belirlenmiştir. Bunlar, kısaca;
1) Atık gazlardaki toz emisyonları: Tesislerde elektrikli toz filtreleri olanlar için 75 mg/Nm3 ü, elektrikli toz filtreleri olmayanlar için 120 mg/Nm3 değerini aşmamalıdır.
2) Klinker malzemesi kapalı hacimlerde depolanacaktır veya ayni etkiyi sağlayan tedbirlerle depolama ve yüklemede toz emisyonu önlenecektir.
3) Çimento fırını (klinker döner fırın bacası), toz emisyon konsantrasyonunu sürekli ölçüp kaydeden bir ölçü cihazı ile donatılmalıdır.
4) Klinker soğutucusu atık gazı olabildiğince tam olarak değerlendirmelidir.
5) Baca gazındaki kükürt dioksit emisyonu 400 mg/Nm3 ü aşmamalıdır.
6) Enerji kesilmesi ve dalgalanmaları dışında, tesisler filtreler devre dışı iken çalıştırılmayacaktır. vs… (Gece karanlığından istifade ederek, filtreler devre dışı bırakılmamalı-M. Üzülmez)
Ve hatırlatma daha, çimento fabrikaları veya klinker üretim tesisleri; 16.12.2003 tarih ve 25318 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği EK-1’de yer alan “Çevresel Etki Değerlendirilmesi Uygulanacak Projeler Listesi”nde 27. sırada yer almaktadır. Bu nedenle, Ergani Çimento, ÇED Yönetmeliğinde yer alan yükümlülüklerini de yerine getirmelidir.
Sonuç: Biraz sorumluluk duygusu, biraz çevre sevgisi ve daha çokta yasalardaki yükümlülüklerin yerine getirilmesiyle Çimento Fabrikası’nın şikâyete konu olan toz yayılımının önleneceğini düşünüyorum.
Toz değil, çimento üreten fabrikaya ihtiyacımız var!
30 Eylül 2005
Ergani Haber Gazetesi