Mehmet Ünal Taşpınar/Manşet Yazarlar
Karcılık çok zahmetli bir iştir. Kışın yağan kar, dağlarda kayaların güneş almayan tarafında gölgelik kısımlarda istiflenip saklanarak yazın kavurucu sıcağında içilecek suyun, ayranın veya şerbet gibi içeceklerin içine atılırdı. Ayrıca dondurma yapımında kullanılırdı.
Yazları içine kar atılmış soğuk içecekler sıcak havalarda yürek ferahlatırdı.
Kar basarken, önce dağda kayaların dibinde veya oyuğunda güneşten fazla etkilenmeyen bir yerinde yer seçilir. Seçilen bu yerin taşı ve toprağı atılır, yer temizlenir ve düzeltilir. Üzerine saman ve tuz serpilir. Sonra bu düzeltilen yerin üzerine bir kat kar, bir kat tuz atılır ve küreğin tersiyle, loğla sıkıştırılır. Bu sıkıştırılmış kar yığınının üzerine bir kat daha kar atılır ve tekrar bunun da üzerine tuz serpilir ve aynı şekilde sıkıştırma yapılır. Her kat kar atımında bu işlem aynen tekrarlanır. Düzenlenen yerin hacmi dolunca, kar yığınının üzerine tekrar tuz serpilir ve kar yığınının tümü üzerine kalınca saman serilir. Ve bu defa saman sıkıştırılır. Böylece kar yığını hazırlanmış olunur.
Yazın kar yığınından kar çıkartılacağı zaman da, önce saman kar yığınının üzerinden sıyrılır, sonra kar testereyle kalıp şeklinde kesilir ve bir telise sarılarak yük hayvanlarına yüklenerek meydanda satılmak, dondurma yapılmak üzere ve de lokantalara, kahvelere satmak için çarşıya getirilirdi.
Kar basmada tuz iki nedenden dolayı kullanılmaktaydı. Birincisi, kar çabuk erimesin. İkincisi de, kar kurtlanmasın diye. Peki, kar kurtlanır mı? Bunu Karcı Edo’ya (Adnan Ergezer’e) sormalı.
Hatırladığım kadarıyla, Ergani’de en iyi karı Makam Dağı’nın arkasında Efe Osman (Uğur), Karcı Memet (Mehmet Acar) ile Bavo Hocanın oğlu Karcı Mamut (Mahmut Ergezer) basarlardı.
Elektriğin yaygın kullanımı sonucu önce buzhaneler çıktı, sonra da her tür ve boyda buzdolapları… Buzhanelerde buzun bolca üretilmesi ve ardından buzdolaplarının evlerde en çok aranan bir gereç olması karcılığın ölümüne neden oldu.
[Müslüm Üzülmez’in KAYBOLAN MESLEKLER, TARİHE KARIŞAN NESNELER başlıklı yazısının “KARCILIK” bölümünden alıntıdır (18 Ocak 2018/01,20’de ulaşıldı) (http://www.uzulmez.info/muslum/makale/meslekler.htm)]
***
Yukarıdaki alıntıyı benzer şartlarda biz de yaşadık, gördük. Zamanın şartları böyleydi.
Afyon’da Kalecik köyünden geldiğini biliyorum karın. Eşeklerle gelirdi, aynen yukarıdaki yazıdaki gibi. Ama en iyileri kimlerdi, bu konuda yazan, çizen, araştırma yapan var mı, bilmiyorum. Buraya bu yazıyı alıntılamamın asıl nedeni de bu. Her türlü soğutucunun kullanıldığı bir zaman diliminde hala Afyon’da kar alıp satan var mıdır, bilmiyorum ama merak da ediyorum doğrusu.
Çarşıda gazozların, dondurmaların karla soğutulduğu dönemleri yaşamış olanlar hatırlayacaktır elbette. Damların kardan küründüğü, yuğlandığı, diz boyu kar yağdığı, damlardan atılan karların adam boyu birikip ara sokakları kapladığı dönemlerden bahsediyorum.
Yineliyorum: Bu konuda yazılmış yazı, kar imal eden (istif eden demek daha doğru olacak sanırım), taşımasını yapan, satan kişiler hakkında bir şeyler öğrenmek isterdim doğrusu.
Var mı içinizde bilen?
Güzel ve kış ortasında sıcak günler dilerim.
18.01.2018
https://afyonprestij.com/karcilik/