12 Eylül Mağduru Müslüm Üzülmez’den Ergenekon Sanıklarına Tepki: Biz Revire Dahi Çıkamadık

okuma süresi: 2 dk.

Aslan Değirmenci

12 Eylül 1980 darbesi’nde yargılanan, haksız yere mahkûm edilen, işkence gören, arkadaşlarını gözleri önünde işkenceye kurban veren, kötü koşullardan dolayı sağlığını yitirenlerin bir itirazı var.

12 Eylül 1980 darbesi’nde yargılanan, haksız yere mahkûm edilen, işkence gören, arkadaşlarını gözleri önünde işkenceye kurban veren, kötü koşullardan dolayı sağlığını yitirenlerin bir itirazı var.

Aslan Değirmenci’nin haberi…

Ergenekon davası ile karanlık suikastlar ve 3 darbe planı deşifre olmasına rağmen çok sayıda sanığın ‘SAĞLIK’ gerekçesi gösterilerek salıverilmesine tepkiler sürüyor. Bu tepkilere anlamlı bir destek ise sağlık sorunları nedeniyle 12 Eylül döneminde arkadaşları cezaevinde gözü önünde ölen araştırmacı yazar Müslüm Üzülmez’den geldi.

“CEZAEVLERİNDE KİMİ YAŞAMINI KİMİ SAĞLIĞINI YİTİRDİ. AMA HASTANE HASTANE GEZDİRİLMEDİ”

12 Eylül döneminde örgüt suçlamasıyla yargısız infaza tabi tutulan, Diyarbakır Cezaevinde hukuksuz bir şekilde 2 yıl çok ağır işkencelere ve sorgulara maruz kalan toplam on bir kitabı bulunan Kimya Mühendisi Üzülmez Vakit’e konuştu. Üzülmez, “Bizler delilsiz, belgesiz yargısız infaza tabi tutulduk. Cezaevlerine doldurulduk. Aç bırakıldık, açıkta kaldık. İşkencenin en ağırından geçirildik, kimi yaşamını, kimi sağlığını yitirdi. Ama biz hastane hastane gezdirilmedik. Hiçbirimizin aklına ‘kalp-damar hastasıyım’, ‘şekerim var’, ‘prostatım var’, ‘yüksek tansiyonum’ var diye doktora çıkmayı, hastane hastane dolaşmayı aklımıza getirmedik” diye konuştu.

Üzülmez sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ama ‘Ergenekon Davası’ sanıklarına bakıyoruz; Hiltonvari cezaevinde kalıyorlar. Ergenekon sanıkları bo…lu hücrelerde yatırılmıyor, fare yedirilmiyor, kurt köpeği Co üstlerine salınmıyor veya Co’ya selama zorlanmıyor. Kuş tüyü yataklarda yatıyorlar. Bir elleri yağda bir elleri balda. Buna rağmen çoğu ‘hasta’, GATA’ya sevk yollarını arıyor. Birçoğu da serbest bırakıldı. Buna itirazımız var. Güçlerini bulundukları mevki veya kurumdan alanlar kendilerini yasaların üstünde, dokunulmaz ilah olarak görüyorlardı. İktidarın kudretli sihirli gücü ellerinden alınınca, birer hiç olduklarının anladılar. Ama halen dokunulmaz olduklarını da ispatladılar.”

“NEDEN ONLAR HALEN DIŞARIDA?”

Sağlık sorunları ile hastane hastane gezdirilen Ergenekon sanıklarının emekli paşalar olduğuna vurgu yapan Üzülmez, “Hasta olan veya hastaneye gitme uğraşı içinde olanlara bakıyoruz; bunlar Diyarbakır Cezaevi gardiyanı ‘Kasap’ ve ‘Sütçü’ gibi çok alt kademeden askerler de değil. Çoğu emekli yüksek askerî şahsiyet ve en üst düzeyde askerî eğitimden geçmiş. Beden ve ruh durumları her koşula uyum sağlamayı gerektirir. Ama tersi oluyor. Neden? Neden onlar dışarıda şimdi? Tüm darbelerde aktif rol aldıkları bilinenlerden neden halen net bir şekilde hesap sorulamıyor” dedi.

“YİĞİTLİK BÖYLE GÜNLERDE BELLİ OLUR!”

Ergenekon sanıklarına da çağrıda bulunan Üzülmez, “Bizler insanların insan harabesine dönüştüğü bir toplum istemiyoruz. Ve uçan kuştan bile haberleri olan Ergenekon Davası sanıklarının aslanlar gibi dik durmalarını, Diyarbakır Cezaevi başta olmak üzere Fırat’ın doğusunda ve batısında yapılan işkenceleri, adam kaçırmaları, faili meçhulleri bir bir anlatmalarını ve neden, niçin yaptıklarını açıklamalarını bekliyoruz. Yiğitlik böylesi günlerde belli olur!” diye konuştu.

Vakit
Günlük Gazete

5 Nisan 2009

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.