Udi Yervant Bostancı ile bir yazışmamız
Siz hemşerilerim sevdiklerinizle/sevdiklerimle Avrupa’nın şah damarı, sosyal devrimlerin ve artçı sarsıntılarının yaşandığı tarih ve özgürlük kokan Paris’te bir araya gelir ve de benim için de güzelim rakıdan birer duble devirirlerde ben sevinmem mi?
Eski bir tekelciyim. Kimyacıyım. Rakının nasıl yapıldığını iyi bilirim, ama daha çok dostlarla birlikte nasıl içildiğini… Rakının kokusunu, hele insan haslarının sofrasında olanının kokusunu dünyanın diğer ucunda olsa da duyarım. Paris-İstanbul arasındaki dağları, tepeleri, tarlaları, ormanları, kentleri, kasabaları, köyleri ve binaları kuşatan havanın hal ve gidişatından, yani kimyasal yapısından dostlarımın hüzün ve sevinçlerini duyumsarım.
Kardeşim Yervant,
Anmak ve anılmak erdemli olduğu kadar anlamlıdır da benim için. Anılmamdan dolayı onurlandım. Güzel olan hayatın gergefinde paylaşmanın mutluluğunu yaşamaktır. Bana bu mutluluğu yaşattığınız için Size, M. Şehmus Güzel Hocam’a, Anjel Dikme’ne ve diğer güzel insanlara teşekkür borçluyum. Sizler sadece bir araya gelmekle kalmadınız, sevincinizi -Grubumuz sayesinde(*)– bizlerle paylaştınız. Var olun.
Şairler, yazarlar, müziksiyeler, ressamlar duygulu insanlardır. Sevmeyi, üzülmeyi, kızmayı, sabır göstermeyi, ağlamayı, gülmeyi -yüreklerinde hissederek- en iyi bunlar bilir. Saydıklarımın arasında moralsizlik yok ama. Bu nedenle, sizin moralinizin hiç “sıfır altı” olacağını düşünemiyorum. Olsa olsa canınız biraz sıkılmıştır ya da yolculuk ve çalışmalarınızdan dolayı bedeniniz birazcık yorulmuştur diye düşünüyorum. Çünkü siz çok şey gördünüz, çok şey yaşadınız ve çok şey duydunuz. Ama Eiffel Kulesi gibi hep dimdik ayakta kalmasını bildiniz. Onurlu bir şekilde ayakta kalmakla kalmayıp, bazen Dicle gibi sessiz ve derinden, bazen de Fırat gibi çığlık atarak Ud ve Hünerinizin sentezi güzel müziğinizle insanların kulaklarının pasını alarak beyinlere ışıltı, yüreklere yaşama arzusu, sevinç ve hüznü ışınladınız. Kekom: Ne mutlu size!
Kalp kalbe karşı olunca mesafenin ara yerden kalkacağına inanırım. Bu duygularla sevgiyle, muhabbetle ve Diyarbekirce gözlerinden öpüyorum. Sana selam niyetine Gecenin Islığı şiir kitabımdan bir şiirimi gönderiyorum.
Sevgiler…
ışıktır gölgeyi yaratan.
sevgi gerçek sevgiyse kendini tüketmez.
-öz niteliğini yitirmez.
yıldızlar bile kaydığında ardında ışıklı bir iz bırakır.
sen, kayan yıldızlar gibi çok uzaklarda olsan da
saklı bir muska gibi hasretini hep koynumda taşıdım:
gül yaprağı üstüne düşen gecenin nemi gibi
kadife yumuşaklığınla daima düşlerimde oldun.
***
gece özgürlüktür:
sokakları panzerler teslim alsa da herkes kendi rüyasını görür.
(*) Diyarbekir Yahoo Grubu
Müslüm Üzülmez
18 Ocak 2010
…
Müslüm Baba
Yağmurlu günde hüzün kapıyı iki kez çalar. Hem göklerin ağlaması bazı yürekler için, hem de bizlerin ağlaması bazı gerçekler için. Bu ağlayan yüreğime verdiğin moral için binlerce teşekkürler. Biraz önce Hrantimizin eşi sevgili Rakel’in konuşmasını dinledim. Her kelimesinde de vatanim ve kardeşlerim diye seslenen bu soluk seste bin hüzün duyuyordum.
Maalesef bazıları yalnızca kendi ülkesi ve toprağı gibi görüyor o bin yıllardır birbiriyle kenetlenmiş kültürün çocuklarını unutarak… Ama asla unutulmasın ki eğer ben ABD’den benimde ülkem deyip hasretle yanıyorsam o doğup büyüdüğüm topraklar için, demek ki bizimdir de oralar. Tabi ki bu günlerdeki tüm acım yalnız bunlar değil. Hayat ve yaşamı ne kadar güçlü kılarsak o denli güçlüyüz elbette. Tabi ki gücümüzü sevgiden, aşktan alıyorsak toprak dahi bu güce karşı koyamıyor… Çünkü o zaman sadece bedenler yok oluyor. Yapılanlar, mücadelemiz, türkülerimiz, stranlarımız, yerklerimiz güçleniyor yüreklerde acıyla kıvranırken.
Hani bir ihtiyaca neyi var neyi yok alıp koşanlardan biri olduğunuz için minnettarım abeme. Yanan yüreğime su serptiniz ve sanki bana, benim için yazılan bu şiiri Los Angles’te yağan tropikal yağmurlarına serdim yazdığınız şiir tadında sözcükleri ve o ŞİİR’i.
Sevgili Müslüm Babam, Gecenin Islığı adli şiiriniz tekrar replay’la gönderiyorum.
En derin sevgi ve hürmetlerimi sunarken ellerinizden öpüyorum.
Kardeşiniz
Keko Yervant
19 Ocak 2010