Meryem Ana Kilisesi İle İlgili Bir Yazışma

okuma süresi: 4 dk.

Sn. Samuel Anders’ından Gelen Yazı:

Merhaba Müslüm Bey,
Öncelikle yaptığınız çalışmalardan dolayı sizi kutluyorum. Gerçekten güzel çalışmalar çıkartmışsınız.
2008 yılında buradan Erganili bir arkadaşımla Diyarbakır’a gittik oradan yanımıza bir arkeolog alıp Mardin Diyarbakır Süryani Metropolü Saliba Özmen ile Diyarbakır Papazımız Yusuf Akbulutla birlikte Eğil Belediye başkanını ve Ergani Belediye başkanını ziyaret ettik. Fakat Ergani belediye başkanımız Nadir beyle görüşemedik kendileri Ankara’daydı. Bu nedenle Ergani’de bulunan Manastırı hava koşullarından dolayı göremedik.
Diyarbakır’a döndük Almanya’ya dönmeden bir gün önce Belediye Başkanınız Nadir Beyle görüştük telefonla kendisine Ergani’de bulunan Meryem Ana olarak bildiğimiz Manastırı görmek ve bu manastırla ilgili elinizde belge ve resimler varsa inceleyelim ve bu manastır ile ilgili ön bir çalışma yapalım diye konuştuk. Kendisi Ankara’da işlerinin uzadığını bu konuda her türlü desteği vereceklerini ve memnuniyetlerini belirttiler.
Fakat sanırım şu anda yerel seçimler olduğu için konuyu tekrar başkan beyle görüşmenin bir anlamı olmadığını düşünerek bu nedenle önümüzdeki yönetimle tekrar diyaloğa geçmeyi düşünüyoruz. Bu arada bizlerde internetten gerekli bilgileri ve resimleri bulmaya çalışıyoruz. Ayrıca bu bölgeden çıkma 3, 2 kuşak bazı Ermeni ve Süryani ve Yahudi arkadaşlara ulaşmaya en azından öyküler resimler toplamaya çalışıyoruz.
Ayrıca Diyarbakır Arkeoloji Müzesi’nden Nevin Hanımla önümüzdeki ay görüşüp bir fikir alışverişi yapmayı düşünüyoruz.
Bütün bunları düşünürken ve araştırırken sizinle karşılaştık 🙂
Bunları sizinle paylaşmanın yararı olduğunu düşünüyorum.
Bütün bunları burada bulunan iş arkadaşım ve dostum olan Mehmet Tarcan’nın teşvikleriyle başladık. Kendisi de Erganili. Anne tarafı Gülsün’lerden, baba tarafı Erganili Polat’lardan.
Kendisinin de sizlere çok selamları var.
Yapacağımız çalışma akademik değil, şu anda yapacağımız daha doğrusu yapmaya çalışacağımız Ergani’deki Manastır ile ilgili kamuoyu oluşturup oranın yok olmadan bir şekilde tekrar onarılması için insanların dikkatlerini oraya çekmektir.
Şimdilik saygılarımla…

Samuel Anders
27 Mart 2009/Almanya

Benim Gönderdiğim Cevabi Yazı:

Sevgili Semuel Bey,
Selam. Tanıştığımıza sevindim. Çalışmalarınıza elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışacağım.
1. Gülsün’ler eğer benim tanıdıklarım ise Ergani Bagur’dandır. Ramazan Gülsün diye bir arkadaşım var. Diyarbakır’da karayollarında çalışıyordu. Ayrıca Dicle Üniversitesi’nde Prof. Dr. Zülüf Gülsün var. Akraba ilişkileri var mı, bilemiyorum. Polatlardan ise, İsa Polat diye bir arkadaşım var. Ergani’nin köylerinden. Neyse, tanışmasak da hemşerim Mehmet Tarcan beye buradan sıcak selamlarımı gönderiyorum.
2. Meryem Ana Kilisesi ile ilgili çalışmanıza çok sevindim. Yukarda dediğim gibi sizlere yardımcı olmaya çalışacağım. Ama izninizle bazı düşüncelerimi aktarmak istiyorum.
a) Çalışmalarınızda resmi kurumlardan bir bilgi ve belge edineceğinizi tahmin etmiyorum. Siz yine Ergani Belediyesi, Eğil Belediyesi, Diyarbakır Arkeoloji Müzesi’nden Nevin Hanımla görüşmelerinizi yapın. Ama bunlara fazla bel bağlamayın. Zamanınızı boşa harcamayın. Ellerinde pek bilgi ve belge olacağını zan etmiyorum. Birinci neden, bir şeyi belgeleme, arşivleme, koruma ve gelecek nesillere aktarma bilinç ve kültürü gelişmediği için. İkincisi, hâkim ideolojinin, Türk-İslam anlayışının “yabancı” olan, “gavura ait” her şeyin yok edilmesi veya yok edilmesine göz yumulması gereği arşivlerde bir şey bulmak zor. Önerim: Tek tek kişilere ulaşmaya çalısın. Değişik tarihlerde çekilen fotoğrafları veya yazılan yazıları belki bulabilirsiniz.
b) 3. kuşak Ermeni, Süryani, Yahudi arkadaşlar Avrupa, ABD, Suriye, Lübnan, İsrail vs. yaşayan ailelerden, üniversite kütüphanelerinden veya kent kütüphanelerinden, kilise-sinagog veya cemaat/dernek/vakıf kütüphanelerinden bilgi ve belge toplamaları daha verimkâr olur diye düşünüyorum. Devletin kasalarında olan var mı bilemiyorum, ama kişilerde ve belediye gibi kurumlarda buralarda pek bir şey olacağını düşünemiyorum. Bunlar moraliniz sakın bozmasın. Dediğim yerlerde çok esaslı bilgilere ulaşacağınızı adım gibi biliyorum. Benim yabancı dilim ve yurtdışında pek tanıdığım olmamasına rağmen bir kaç esere ulaşa bildim. Sizin, bu işi daha iyi yapacağınızdan adım gibi eminim.
Elinize gecen bilgi ve belgeleri zaman zaman benimle de paylaşırsanız sevinirim. Ben, bu konularda çeşitli dergi, gazete ve sitelerde yazılar yazıyorum. Yazılarım ve kitap çalışmalarıma katkısı olur. Yeni bir kitabim matbaada. İsmi On Bin Yıllık Tarihin Tanığı HiLAR. Yerel tarih ile ilgili. Hilar bir köy ve tarihi bir köy. İşte paylaşacağınız belge ve bilgiler bu tür çalışmalarımı zenginleştirir diye sizin yardımınızı istiyorum. Ergani, Çermik ve Maden ile ilgili belge ve bilgiler çok işime yarar.
Size ekte 5 yazı gönderiyorum.
-Bu yazıların altındaki dip notlarda kaynak eserlerin ismi var. İşinize yarayabilir.
-İlk 3 yazı benim Ergani Haber ve Ergani Söz gazetelerinde yazdığım yazılardır. Satır aralarında işinize yarayan bir şey olur mu, bilemiyorum. Ama arşivinizde bulunsun istedim.
-4. ve 5. yazılar benim Çayönü’nden Ergani’ye Uzun bir yürüyüş kitabımdan bazı bölümlerdir. İşinize fazlasıyla yarayacağını düşünüyorum. Yukarda önerilerimi sıralarken işte bu tür kaynaklara ulaşmanızı önermiştim.
Hatırladığım veya elime gecen belge olursa size ileteceğimi bilmenizi istiyorum.
Kolay gelsin. Sevgiler…

Müslüm Üzülmez
27 Mart 2009

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.