Sevgili Kamil,
Mehmet Şah Ekinci ile ilgili “Bir İsimsiz Kahramanın Anısına” başlıklı yazını okudum. Teşekkür ederim.
Mehmet Şah Ekinci’yi ismen çıkaramadım, resmini görsem mutlaka tanırım. Başınız sağ olsun!
Yazın duygu yüklü. Eline sağlık. Seni önemsiyor ve seviyorum. Çünkü: Vefalısın.
Şimdi sonbaharımızı yaşıyoruz. Cami avlılarından artık bir bir cenazelerimiz kalkıyor. Her hangi bir yerde yayınlanmış yazı veya ölüm ilanlarından veya telefonun diğer ucundan ölüm haberleri alıyoruz. Ölümün diyalektiği dedikleri şey bu mu?
En kötüsü, coğrafik olarak sağa sola savrulmanın yanında, emek verdiğimiz oluşumların buharlaşması: Dün birlikte olduğumuz arkadaşlarımızın birçoğunun değerlerini yitirmesi, köksüz kenger gibi rüzgâr hangi taraftan eserse, rüzgârın yönüne göre savrulmalarıdır.
İnsan özünü yitirmemeli. Öz yitirilince geriye ne kalır ki?
Sana, Özdemir Asaf’ın sevdiğim, “Benden Sonra Mutluluk” şiirinden bir bölümü gönderiyorum. Duygularımı bu dizeler güzel ifade etmektedir. Selamlar… Kendine iyi bak.
“Bunca yıl yaşadım
Elime ne geçtiyse yitirdim
Biraz daha yaşıyacağım
Yalnız bir şey biriktirdim
Bir bakış, bir görüş, bir duygu, bir düşünce
Belki aç kalacağım.”
Bibinoğlu
Müslüm üzülmez
6 Şubat 2006/İstanbul