Mektup, 29 Mart 2023 tarihinde yayımlanan “Bazı Şeyler Maalesef Unutulmuyor” başlıklı yazımı kendisine göndermem üzerine gönderilmiştir.
Müslüm arkadaş, merhaba,
Mektubunu aldım, yazını okudum.
Bugüne kadar kitabıma(1) ilgi gösteren ve dönüş yapan iki kişinin geçmiş ya da bugünkü siyasi kimlikleri çok ilginç: Bunlardan biri, eski TKP’li olan sen; diğeri ise, yeni TKP’nin başkanı olan Kemal Okuyan.
Fakat elbette bu ikisi farklı nitelikte. Kemal Okuyan, bildiğin gibi, sarsılmaz (bugüne kadar en azından) bir Stalinisttir. Kitabıma neden ilgi gösterdi ve benimle (o sırada pandemi vardı), HY hareketi kökenli eski arkadaşım Asaf Güven Aksel aracılığıyla bağlantı kurup neden internet üzerinden kitap hakkında online görüşmek istedi? Dostça bir görüş alışverişiiydi ama tahmin edebileceğin gibi birbirinin taban tabana zıddı iki görüşün bağdaşması mümkün değildi. Kitabı okumuştu ve ilgisini çekmişti. Yazarıyla tanışmak istemişti sadece. Tipik bir aygıt lideri tavrı. Stalin de düşmanlarını ya da öyle bildiklerini önce yakından tanımak ister, tanıdıktan sonra da onları ölüm yolculuğuna çıkarırdı. Elbette şimdi tamamen farklı koşullarda yaşıyorduk, kimsenin böyle bir şey yapmaya ne nedeni vardı ne de gücü. Fakat Okuyan’ı yine de takdir ettiğimi söylemeliyim. Uyanık bir parti lideri profiliydi benim için. Görüşlerinde bir 1 milimlik bir değişiklik olmadığını ise, görüşmenin sonlarına doğru, 1941 yılında Polonyalı subayların katledildiği Katin ormanı katliamı konusuna şöyle bir değindiğimizde daha net anladım. “Bunların hepsi Batı’nın uydurması” dedi çıktı işin içinden, oysa bu katliamı Sovyetler Birliği bile son döneminde kabul etmişti. Yani bu çıkışın da, “Ermeni soykırımı bir yalandır” çıkışından pek farkı yok.
Sana gelince… Kitabıma tek samimi ve içten geri dönüş yapan arkadaş olduğunu söylemek isterim. Yazının sonlarına doğru (6. madde) Diyarbakır Cezaevi’yla ilgili yazdıklarını okuduktan sonra artık göz yaşlarımı tutamadım ve bu paragrafı yan odada bulunan eşime yüksek sesle okudum. Çok duygulanmıştım gerçekten. Çünkü bu cezaevleri karşılaştırmasını ben de yapmıştım daha önce. Diyarbakır cezaevi cehennemi ile Butrki cezaevi cehennemi karşılaştırmasını yani. Şunu gördüm ki, gerçekler granitten bile daha dayanıklıdır. Üstünü betonla da örtseniz eninde sonunda kendilerini gösterirler. Elbette susmayan vicdanlar sayesinde…
Bu vesileyle, tanıştığımıza sevindiğimi belirteyim. Her zaman haberleşmek dileğiyle arkadaşım. Sevgi ve saygıyla. Kardeşine(2) de ayrıca selam ederim.
Gün Zileli
1 Nisan 2023
(1) Gün Zileli, Sovyetler Birliği’nde Devlet Terörü ve Gulaglar, Kaos Yayınları, Nisan 2021, İstanbul.-M. Üzülmez
(2) Ali Haydar Üzülmez’e selam gönderiyor. -M. Üzülmez