On Bin Yıllık Tarihin Tanığı: “HİLAR”

okuma süresi: 5 dk.

Eyyüp Aras

Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 1978 yılından beri İstanbul’da, Türkiye’nin tarihi, arkeolojisi ve sanat tarihi ile ilgili kitaplar basıyor. Türkçe, İngilizce, Almanca ve Fransızca başlıklar altında toplanan bu yayınlar, akademisyenlere hitap edecek özel monografilerden, Türkiye’nin tanınmış turistik bölgelerini tanıtan rehber kitaplara kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor.

On Bin Yıllık Tarihin Tanığı : “HİLAR”

Daha önce sitemizde çalışmalarından bahsetmiş olduğumuz memleketimizin değerli şahsiyetlerinden sevgili büyüğümüz Müslüm ÜZÜLMEZ’ in asıl mesleğinin Kimya Mühendisliği olduğu daha çok araştırmaları ve kaleme aldığı yazılarıyla ön plana çıkan ve değişik medya ile internet sitelerindeki çalışmalarıyla ülke gündemine memleketimizin coğrafi özelliklerini ile tarihini taşıyan bir çok yazısına tanıklık ettiğimizi ifade etmiştik.

Bu kez geçmişi MÖ. ilk çağlara dayanan tarihi bir dokuya ve yeryüzünde ilk tarımın yapıldığı Hilar (Çayönü) çalışmasıyla gündeme oturmuş bulunmaktadır. Değerli memleket sevdalısı bu büyüğümüzün yapmış olduğu en son çalışması kitap halinde yayınlanmış ve geniş kitlelerin haklı övgüsüne mazhar olmuştur.

1980 yılı başlarından başlayarak günümüze kadar yurtiçi ve yurt dışındaki çeşitli bilim adamlarınca ve bilimsel çalışmalarıyla tanınan sivil toplum örgütlerince çok defa kazı ve arkeolojik çalışmaları yapılan, ünü uluslar arası kültürler içerisinde yer alan “HİLAR” bugüne kadar hiç kitaplaştırılmamış ancak, hep araştırma ve tez çalışmalarına konu olmuştur.

Bu vesileyle, önceki çalışmaların aksine Müslüm ÜZÜLMEZ, daha değişik bir üslup ve tarzla ama sürükleyici ve heyecanlı bir akışla ilk defa ayrıntılı bir şekilde kaynak belirtilerek ve direk tarih sayfalarından esinlenerek bire bir çalışma ve bizatihi birinci kaynaklardan ve köylülerle görüşerek yerinden saptadığı bilgileri ile izlenimlerini kitaba taşıyarak adeta bir şaheseri hepimizin faydasına sunmuştur.

Bize düşen ise tarihimize ışık tutan ve geçmişimizin ile yaşadığımız coğrafyanın ne denli önem taşıdığını kanıtlayan bir Mezopotamya gerçeğini gözler önüne seren bu kitaba sahip olmak ve bu eşsiz eseri elde etmektir.

Şimdi bu konuda yazılan yazılardan bir örneğini size sunuyorum. Tarihi coğrafyamızı ayrıntılarıyla ele alan sevgili Müslüm ÜZÜLMEZ hocamızın bu değerli çalışmasını kaleme alan Aslan DEĞİRMENCİ’nin yazısını sizlere aynen aktarıyorum:

 İnsanlık tarihinin en eski yerleşim birimlerinden biri olan Diyarbakır Ergani’deki Hilar’ın 10 bin yıllık tarihi kitap oldu.

 Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 1978 yılından beri İstanbul’da, Türkiye’nin tarihi, arkeolojisi ve sanat tarihi ile ilgili kitaplar basıyor. Türkçe, İngilizce, Almanca ve Fransızca başlıklar altında toplanan bu yayınlar, akademisyenlere hitap edecek özel monografilerden, Türkiye’nin tanınmış turistik bölgelerini tanıtan rehber kitaplara kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor.

MÜSLÜM ÜZÜLMEZ VE HİLAR MAĞARALARI

Arkeoloji ve Sanat Yayınları, kitap dışında dört ayda bir Arkeoloji ve Sanat Dergisi’ni yayımlamaya da devam ediyor. Dergide dünyanın ve ülkemizin en tanınmış akademisyenleri tarafından yazılmış, Anadolu arkeolojisi ve sanatıyla ilgili makalelere yer veriliyor. Arkeoloji ve Sanat Yayınları şimdi de daha önce 11 esere imza atan Müslüm Üzülmez’in Dünyanın en eski arkeolojik yerleşimlerinden, Diyarbakır’daki Hilar mağaralarına tuttuğu mercek ile karşımızda…

BU DEĞERLERİN FARKINDA MIYIZ?

Çayönü, Diyarbakır’ın Ergani ilçesi Sesverenpınar köyünde ve Yakındoğu’nun tarımcı en eski topluluğuna ait kalıntıları barındırıyor. Bu tarihöncesi höyüğe komşu Hilar mağaraları ise Anadolu’nun en eski mağara yerleşimlerinden. Tüm dünya gibi Diyarbakırlılar da illerinde yer alan bu değerlerin farkında. Bu farkındalığı yaygınlaştırmak ve kültürümüze ışık tutmak için “On Bin Yıllık Tarihin Tanığı: HİLAR” eseriyle okuyucunun karşısına çıkan Müslüm Üzülmez ise, “Bizler tarihimizle, geçmişimizle çok övünürüz, yaşadığımız topraklardaki kültür varlıklarının zenginliğiyle gurur duyarız, ancak; kültür varlıklarımızın korunması, yitirilmemesi, değerlendirilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması için gerekli gayreti göstermekte de yeterince sorumlu davranmayız. Örneğin, Ergani’yi ele alacak olursak, Hilar dahil olmak üzere -daha kültür varlıklarının nicelik ve niteliğini tam olarak ortaya koyan, bir envanter çıkarmış bile değiliz. Merkezî ya da yerel birimler bu konuda göz doldurucu bir çalışma yapmadı, yapmıyor veya yapamıyor. Oysa, dünya kültür mirasının evrenselliğini kabul ederek, binlerce yıldan bu yana gelen kültür varlıklarımızın yitirilmeden kurtarılması, korunması, gelecek kuşaklara aktarılması konusunda hem UNESCO, hem de Malta Sözleşmeleri’ni imzalayarak Türkiye olarak bir sorumluluk üstlenmiş bulunmaktayız” diyor.

BİR BİLGE ÜZÜLMEZ

“Kentlerin, yerleşim yerlerinin kitaplarla buluştuğunda yeniden yaşam bulacağına, yarınlara kendini taşıyacağına inanıyorum” diyen Yazar Müslüm Üzülmez, “Ben, kadim bir yerleşim yeri olan Hilar’ın tarihini yazmaya çalışarak, ulusal ve uluslararası alanda önemi olan bu kültürel varlığımızın tanıtımının sağlanmasında, belgelendirilmesinde ve gelecek nesillere aktarılmasında bir katkım olsun istedim” diyerek amacını ortaya koyuyor.

BÜYÜK DESTEK KÖYLÜLERDEN

Yaptığı çalışmada basılı kitaplardan, raporlardan ve çeşitli metinlerden yararlandığını vurgulayan Üzülmez, “Bunların yanında, Hilar Köyü’nde birebir köylülerle, Ergani ve Diyarbakır’daki Hilarlılarla ve Ergani merkezinde konuya vâkıf hemşerilerimle yaptığım görüşme ve konuşmalardan da yararlandım. Ayrıca, Türkçe hiçbir kaynakta yer almayan Amerikalı araştırmacı Ellswort Huntington’un 1903 yılında Hilar’da yaptığı inceleme sonucu kaleme aldığı “The Hitit Ruins of Hilar, Asia Minor” yazısın Türkçe çevrisi ile Hilarlı Şerafettin Güneli’nin “Zağros Yöresinde Değiştirilen Tarihi Yer İsimleri” başlıklı yazısını yararlı olacağı düşüncesiyle kitabın sonuna ek olarak aldım” hatırlatmasında bulunmayı da ihmal etmiyor.

BİLGİNLER ARASINDA BİLGİ, ORTAK MALDIR

Üzülmez sözlerini Bilgelere yakışır bir şekilde İbn Haldun’dan bir alıntıyla bitiriyor: “Ben, bu gibi büyük bir işe girişmek ve yapabilmek için gerekli olan bilgi ve hazırlığımın azlığını itiraf ederek geniş ve derin bilgi sahibi olan yüksek şahsiyetlerden bu esere müsamaha gözü ile değil de, eksikliklerini meydana koymak üzere tenkit gözü ile bakmalarını, bulabildikleri kusurları ıslah etmelerini ve bağışlama gözü ile bakmalarını rica ediyorum. Bilginler arasında bilgi, ortak maldır.”

Selam ve Dua İle.

29 Mayıs 2009
http://www.diyarinsesi.org/haber/20090529/On-Bin-Yillik-Tarihin-Tanigi–HILAR.php

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.