“Bal suyu tatlıdır, şeker iyidir, ama kitabın tadı ikisinden de iyidir” –Turof Piskoposu Kiril
Karikatürcüler söz ve yazı boyutundan sıyrılıp çizgilerle insanların hayal dünyasını zorlayarak zengin içerikli mizahla örülü eleştirici bir bakış açısıyla yalın olarak çizgilerin diliyle bizlere bir şeyler anlatırlar. Bazen iğne ve bazen de çuvaldız batırırlar çizgileriyle. Tabi burada çizgilerin biçimi kadar, çizgilerin sahip olduğu ruh da bir o kadar işlevseldir. Karikatürcünün çizgisi hele bir de sözle birleşip derinleştiği zaman, kocaman kayalar ve yaban hayvanları bile düşünüp gülebilirler.
Karikatürcüler her şeyin karikatürünü yapar.
Peki, karikatürcüler karikatürcülerin karikatürlerini yapar mı? Evet. Karikatürist Lütfü Çakın, Nisan 2009’da Etki Yayınevi‘nce yeni yayımlanan Karikatürcüler adlı kitabında, karikatürcülerin karikatürlerini yaparak bir ilke imza atmıştır: 1860’tan, içinde bulunduğumuz yaklaşık 140 yıllık zaman diliminde “yaşadığımız topraklarda karikatür sanatını yeşerten, geliştiren ve bugünlere getiren karikatür” çizerlerinin portrelerini çizip, onları “yaşatmak amacıyla” oluşturduğu albümle “sanat hayatımızın bir boşluğunu kapatmıştır“.
Kitap oldukça yoğun bir emek ürünü. Siyah-beyaz, büyük boy, 260 sayfa. Her sayfasında bir portre yer almakta: Bilinen ilk karikatürcülerden Ali Fuat Bey (…-1919), Selma Emiroğlu (1927 İstanbul), Teador Kasap (1835-1905 Kayseri), Yusuf (Franko) Paşa (1855-1933)’dan başlanarak toplam 245 karikatürcünün portresi armağan edilmekte bizlere. Kitabın hemen girişinde Lütfü Çakın’ın “Öndeyiş“i; Müslüm Üzülmez’in “Karikatürcüler…“, Hıfzı Topuz’un “Karikatürün Doğuşuna Doğru“, Canol Kocagöz’ün “140 Yılda Kimler Geldi Kimler Geçti“, Ahmet Aykanat’ın “Bir İnci Tanesini El Üstünde Tutalım“, Oğuz Gürel’in “Portreler ve Lütfü Çakın“, Mustafa Yıldız’ın “Eski, Eskimeyen Dost” başlıklı önsöz niteliğindeki yazıları karikatür sanatını ve karikatürcüleri tanımamıza az da olsa yardımcı olmaktadır.
Lütfü, Öndeyiş‘inde;
“Kalemleri konuşur, çizgileri dans eder; beyaz kağıt üstünde halay çekerler. Dünyaya haykırırlar çizgiyle, çini mürekkeple, desenle… Usul usul ses olurlar sessizliğe…
Ne haksızlık barınır onların olduğu yerde ne yanlış ne adaletsizlik…
Onlar karikatürcüler, her biri yıldız, her biri kahraman. Mizahın gücünü bilirler, ne işe yaradığını da… Ne taht bilirler ne taç, ne kral tanırlar ne sultan…
İğneyi haksıza batırırlar, evet; çuvaldızı da kendilerine ayırırlar…
Böylesine özel olduğuna inandığım karikatürcü dostlarıma vefa borcum var; Belki biraz hafiflerim diye düştüm yola. Bu albümü hazırladım. Aylar sürdü bu coşkulu yolculuk” diyerek kısaca kitabın serüvenini anlatmaktadır.
Karikatürcü Canol Kocagöz ise; “Albüm, bu coğrafyada şimdiye kadar yaşayan gelmiş geçmiş karikatürcülerin tümüne yakınının portre karikatürlerini topladığı bir ilk olması dolaysıyla karikatür ve mizah kitaplığımız için önemlidir. Ayrıca başta karikatür dünyamız olmak üzere plastik sanatların önemli bir kitabı olmaya adaydır.
Basınımız ve yazarlarımız başta olmak üzere medya için bir başvuru kitabı olmaya adaydır. Mizah ve karikatür alanımıza bir hediyedir. Bir boşluğu doldurmuştur. Başta biz karikatürcüler olmak üzere tüm halkımızın yararlanacağı, elimizin altında tutacağımız bir kitap olacaktır” diyerek yazısında kitabın farklı özelliğine dikkat çekmektedir. Ahmet Aykanat’da; “Gerçek sanat eserleri insanların olumlu gelişmelerini sağlar. İnsanlığa yön veren sanat kahramanları bunu yaparken ucuza kaçmaz, piyasacılık yapmazlar, sanki bir aziz gibidirler bence. Karikatürcüleri değerlendirme ukalalığına kalktığımda kazançlarına, çok satan mizah dergilerinde çizim yapmalarına, şan ve şöhretlerine, burnu büyüklüklerine, entelliklerine bakmam. Hangi koşullarda ne üretmişler, ona bakarım. Bence asıl gösterge budur” deyip önemli bir konuya parmak basmaktadır.
Kitabın Önsöz‘ünde yazdığım gibi;
Karikatürcüler çizgilerle düşünen sanatçılardır. Karikatürde nükte resmin altındaki sözcüklerde değil, bizzat çizgilerdedir. Bu nedenle, karikatürcü düşüncelerini, felsefesini, anlatmak istediği şeyi sözcüklere gereksinim duymadan çizgilerle anlatır. Çizgiler sanatsal bir karakter taşır ve mizah içerir.
Gülme beynin ilacıdır, beyni çalıştırır. Karikatür ve mizah insanı gülümsetir, güldürür, sorgular ve düşündürür. Sorgulayan ve düşünenler ise hizaya gelmeyen, kalıba girmeyen insanlardır. Bunlardan biri de Lütfü’dür. Lütfü, yeri geldiğinde alışılagelmiş ve “kural” diye sunulan şeylerle inceden ince dalga geçer, yeri geldiğinde de çizgileriyle insanların gerçek, yalın yanlarını mizah duygusuyla örtüştürüp yorumlar. Karikatürlerinde günlük yaşamdaki şaşırtıcı, aykırı, abartılı, çarpıcı özellikleri ustaca yakalar ve yakaladıklarını bizlere “suya sabuna dokunan” karikatürler olarak sunar. Bazen gıdıklar (güldürür) ve bazen de hem gıdıklar ve hem de iğneler (düşündürür).
Küreselleşme ve hızlı kentleşme sonucu yaşanan toplumsal sorunların, kirliliklerin bilince çıkmasına çalışır. Savaşın, baskının, haksızlığın, ayrımcılığın, yoksulluğun, tabuların ortadan kalkması için çizgilerini bir silah olarak kullanır. Bir karikatürist olarak hem çalışkan ve hem de üretkendir. Ulusal ve yerel birçok yayın organında karikatürleri yayınlanmıştır. Yurtiçi ve yurtdışında birçok ödül almıştır. Yayınlanmış Karikatürler (1999, Mustafa Yıldız’la birlikte) ve Çizgilerin Dansı (2005) kitaplarına şimdi bir yenisi, Karikatürcüler ekleniyor. “Karikatürcüler” portre kitabını sizlerinde seveceğinizi düşünüyorum.
Karikatür serüveni içerisinde dünyayı, ülkesini, insanları daha iyiye, daha güzele yönlendirmeye çalışan; düşüncelerini ve eleştirilerini çizgi sanatıyla bizlere sunan Lütfü’yü “Karikatürcüler” kitabının yayımından dolayı kutluyorum.
Sanatçılar ve bilim insanları bir toplumun hem aklı ve hem vicdanıdır.
Akıl ve vicdanın topluma egemen olması için, ender yetişen karikatür emekçilerine ve onların eserlerine sahip çıkalım!..
(Kitaba ilgi duyanlar: Lütfü Çakın’la lcakin@mynet.com dan ilişki kurabilirler.)
5 Mayıs 2009 tarihinde Yeni Yurt gazetesinde,
8 Mayıs 2009 tarihinde www.kiritize.net sitesinde yayımlandı.
NOT: Yeni Yurt gazetesi birinci sayfasında bu yazının başlığını verirken “Konuk Kalem/MÜSLÜM ÜZÜLMEZ” yazıyor ve altında da “Araştırmacı -Yazar MUSTAFA ÜZÜLMEZ’in Karikatürcüler, Karikatür ve Lütfü Çakın konulu yazısı Gazetemizin 5. sayfasında” diye yazılmış. Bu duyuru yazısının hemen altında da benim fotoğrafım ve altında da “Araştırmacı-Yazar MÜSLÜM ÜZÜLMEZ yazıyor” yer alıyor. “Mustafa Üzülmez” ismi yanlışlıkla gazetede yazılmıştır. Bilginize… (Müslüm Üzülmez)