Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi “Adalet ve Özgürlük Müzesi” Olsun!

okuma süresi: 2 dk.

Kamuoyu ve basına açıklama…

1982-1984 yılları arasında Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde tutuklu kaldım.

Tutuklu kaldığım süre içinde çok ağır baskı ve işkenceler gördüm. Tutuklu ve hükümlülere yapılan baskı ve işkencelere tanık oldum. Anlatılması çok zor, iğrenç şeyler duydum.

Burada bunları anlatacak değilim, yeri ve zamanı değil.

Ancak, 22 Ağustos 2009 günü akşamı birçok televizyon kanalında, haberlerde: “Açılım Kapattı“, “Kürt Açılımında İlk Adım“, “Demokratik Açılımda Yeni Bir Sayfa Açılıyor“, “Ünlü Cezaevi Kapatılıyor” ana başlıkları altında; Hükümetin 12 Eylül sonrası işkence merkezine dönüşen Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’ni kapatacağı… 5 Nolu Cezaevi’nin Ergani-Diyarbakır karayolu üzerinde kent dışında yeni yapılacak bir cezaevine taşınacağını… İşkence merkezi olarak kötü şöhrete sahip mevcut Cezaevi’nin yıkılarak yerine bir eğitim kompleksi -bir ana okul, bir ilköğretim okulu, bir Anadolu lisesi, 2 spor tesisi- yapılacağını dinlerken biraz gerildim, ama daha çok da düşündüm.

Bu girişim iyi niyetli bir girişim olabilir, ama doğru bir girişim değil!

Yaşanmış acı ve direnişlerin tarihsel mekânını yıkıp yerine eğitim kompleksi yaparak, tarih belleklerden silinmek mi isteniyor acaba?

Eğer tarih belleklerden silinmek isteniyorsa çok yanlış yapılıyor. Doğru olan toplumların tarihleriyle, korkularıyla, acılarıyla, utançlarıyla yüzleşmeleridir. Eğer bu yüzleşme gerçekleşmezse toplumsal güven ve barış sağlanamaz. Bireysel ve toplumsal huzur ve iyileşme sağlanamaz. “Demokratik Açılım“lar gerçekleştirilemez: Geleceği yeniden inşa edemeyiz.

Geçmişte arzu etmediğimiz, istemediğimiz olayların tekrar vuku bulmaması için bu yüzleşme gerçekleşmelidir; toplumsal adalet ve barış ancak böyle sağlanır.

Tarihsel mekânlar, tarihî belgeler yok edildiğinde veya maskelendiğinde, karartıldığında tarih de karartılmış, maskelenmiş olur. Tarihin karartılması ise kimsenin hayrına değildir.

Birilerinden intikam veya öç almak için değil; toplumsal adalet ve barışın sağlanması, güvenin oluşması için, Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi “Adalet ve Özgürlük Müzesi“ne dönüştürülmelidir. Bu, Kürt ve Türk halkının hayrına olacak bir girişim olarak algılanacaktır.

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevinde yatanlar, Diyarbakır halkı, demokrasi ve özgürlük yanlısı tüm namuslu insanlar:

Gelin, Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nin yıkılarak yerine eğitim kompleksi değil, cezaevinin mevcut yapısı korunarak buranın “Adalet ve Özgürlük Müzesi” olması için sesimizi yükseltelim!

Biz sesimizi yükselttiğimizde Hükümetin de sessiz kalmayacağını düşünüyorum.

Saygılarımla…

21 Ağustos 2009
Müslüm Üzülmez
Yazar

Bu basın açıklamam başta 26 Ağustos 2009 tarihli Evrensel gazetesi olmak üzere birçok yerel gazetede ve de onlarca sitede yayınlandı.
https://www.evrensel.net/haber/200286/diyarbakir-5-no-lu-cezaevi-adalet-ve-ozgurluk-muzesi-olsun

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.