Müslüm Üzülmez, Kendi Yayını, Kasım 1993, İstanbul, 174 sayfa.
SUNUŞ
Ülkemizde ve dünyada çevre ve çevre sorunlarından her geçen gün daha çok söz edilmektedir. Çevre denilince de, daha çok fiziksel ve doğal çevre ele alınmakta, sosyal çevre ise ele alınmamaktadır. Oysa sosyal çevrenin önemi hiçbir zaman yadsınmaz. Doğal ve sosyal niteliği içermeyen bir çevre anlayışı, yasal olarak yetersiz kalacaktır. Çözüm için doğru teşhis konulmalıdır.
Çevre bilincini geliştirme ve çevre sorunlarını çözmede, en önemli sosyo-kültürel etmen, birey v toplumda yönetim bilincinin yerleşme derecesine bağlıdır. Yönetim bilinciyle; planlama, örgütlenme, kaynak temini, insan gücünü yöneltme, yasal düzenlemelere işlerlik kazandırma, denetim ve koordinasyon işlevleriyle ilgili bilgi, eğitim ve alışkanlıkları anlamalıyız.
Mevzuat, bizlerin toplum olarak pek hoşlanmadığı, en çok sıkıldığı ve sevmediği, sevmediğimiz bir konudur. Ama onsuz da yapamıyoruz. Çünkü; mevzuat, yani yasal düzenlemeler, uygar dünyada, toplumların temel taşıdır. Çağdaş ve uygar toplumlarda, sosyal yaşamı belli kurallara bağlayan, yaşamın ayrılmaz parçasıdır. Çağımızda; bilimde, teknikte, endüstride, ticarette, ulaşım ve iletişimde büyük gelişmeler oluyor… Dünya çok hızlı değişiyor, küçülüyor… Buna karşın, HUKUKUN EGEMEN OLACAĞI BİR DÜNYA VE TOPLUM istemi, kavgası büyüyor. Biz bu kavgada yerimizi almalıyız. Yoksa yasaların olmadığı bir yerde “Orman Yasası” hüküm sürer.
Türkiye’de çevre konusu tam kapsamlı, detaylı ve teknik olmasa bile 11.8.1983 tarih ve 18132 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2872 sayılı Çevre Kanunu yayınlanmadan önce ele alınmıştır. 1926 tarih ve 743 sayılı Medeni Kanun, 1926 tarih ve 765 sayılı Ceza Kanunu, 1930 tarih ve 1580 sayılı Belediye Kanunu ve 1930 tarih ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu (Genel Sağlık Koruma Kanunu) bunların birkaçıdır. Daha sonra çevre ile ilgili çok sayıda yasal düzenleme yapılmıştır ülkemizde. Böyle olunca, tabi ki dağınık, karışık ve yetki karmaşası oluşmaktadır. Ayrıca bu yasal düzenlemelerin bir çoğu toplumsal gelişmenin gerisinde kaldıklarından, günümüz koşullarına göre yeniden düzenlenmediklerinden ve toplum olarak yasalara soğuk baktığımız, ilgisiz kaldığımız veya çoğu kez dilini anlamadığımız için çoğumuz bunları bilmemekte ve/veya gereklerini yerine getirmemekteyiz. Örneğin; Cumhuriyet öncesi çıkartılan “Taş Ocakları Nizamnamesi”ni ele alalım. Bu Nizamname, “Padişahıma arz ederim” diye başlamakta olup, eski haliyle bugün yürürlüktedir. Bu nedenlerle genelde tüm yasalarımızda, özelde ise çevre ile ilgili yasalarımızda bir an önce gerekli reformlar yapılmalıdır. Yasalar halkın benimsemesi ile uygulamada işlerlik kazanır.
Çevre kirliliğini önlemede, çevre sorunlarını çözmede, yasaların rolü ve onu bilmek çok önemlidir. Bizler yasal haklarımızı bilirsek, daha kusursuz görevlerimizi yerine getiririz. Çevre ile ilgili kanunları, yönetmelikleri, tebliğleri, kararları ve uluslararası sözleşmeleri ne kadar iyi bilirsek havası, suyu, toprağı ile daha güzel, daha temiz, daha yaşanır ve daha yeşil bir Türkiye, daha yeşil bir Dünya mücadelesinde o kadar başarı şansımız artar.
Çevre ile ilgili yasal düzenlemelerin amacı; çevre kirliliğini önleme, önleme mümkün değilse, onu kontrol etmektir, çevreyi geliştirmektir. Kirlilik denilince genellikle istenmeyen, arzu edilmeyen her şey olarak kabul edilmektedir. Çeşit çeşit kirlilik vardır. Bence bunların içerisinde, en önemlisi, sosyal ve siyasal kirliliktir. Sosyal kirlenmeye örnek olarak; çocuklara karşı sevgisizlik-yaşlılara karşı saygısızlık, çiçekleri-yeşili-hayvanları sevmeme/korumama, kumar, hırsızlık, dilencilik, yalan, uyuşturucu kullanma, cinsel sömürü, sokağa tükürme, duvar diplerine çiş etme, çöplerin gelişi güzel sokağa dökülmesi, sigara izmaritlerinin arabalardan gelişi güzel olur olmaz yerlere boşaltılması, seyyar satıcılık, ses yükseltici cihazlarla tüp-sebze ve meyve satışları, taşıma araçlarında müzik cihazlarının yüksek sesle çalınması, apartmanlarda gece yarısı elektrik süpürgesinin çalınması, olur olmaz zamanlarda balkonlardan halı çırpma, hızlı nüfus artışı, gelir dağılımındaki dengesizlik, israf, eğitimsizlik ve kültürel gerilik, göç, işsizlik, yoksulluk, gecekondulaşma ve benzeri örnekleri sayabiliriz. Siyasal kirlenmeye ise; politikacılarımızın fikri ile zikirlerinin bir olmaması, parlamentonun saygınlığına gölge düşürülmesi, partizanlık, kayırmacılık, çifte standart, ülke ve toplum çıkarları yerine şahsi-ailevi veya yandaşlarının çıkarlarını ön plana alma, yasaları işlerine geldiği gibi yorumlama ve kullanma, birbirlerine karşı politikacıların hoşgörülü davranmamaları ve benzerlerini sıralıya biliriz.
Anayasamızda yer alan “Sosyal Devlet” anlayışının egemen kılarak; refah ve kalkınmayı yaygınlaştırarak; ekonomik ve sosyal gelişimi yurdumuzun her yanına dengeli bir şekilde yayarak; eğitim ve kültür seviyesini yükselterek; iç göç ve hızlı nüfus artışının önüne geçerek; gecekondulaşmayı önleyip, İmar Kanunu ve Gecekondu Kanunu gibi yasal düzenlemelere işlerlik kazandırarak sosyal kirlenmenin önlenmesi ile; siyasi partiler arasında hoşgörü ortamını sağlayarak; çifte standart ve kayırmacılıktan arınarak; partilerimizin seçim vaatleri ve programlarında, slogancılık gibi ucuz politikalardan çok, ciddi projeler üretip, ülke ve toplum çıkarlarını ön plana alarak siyasal kirlenmenin önlenmesi, çevre olgusuna yeni bir boyut, yeni bir bakış getirecektir. Bunlar çevre olgusunun dışında görünse de, özünde ondan ayrı bir olay değildir. Bu konularda atılacak olumlu her adım, alınacak her iyi sonuç, çevre sorunlarının çözümüne katkı sağlayacaktır. Yani bizler ne kadar sosyal ve siyasal kirliliği toplum olarak önleyebilirsek, eminim ki çevre kirliliğini önlemede o kadar başarılı oluruz.
Bu kitapta, ülkemizde ve dünyada hazırlanmış TEMEL ÇEVRE POLİTİKALARI VE YASAL DÜZENLEMELER ele alınmaya ve bir araya getirilmeye çalışılmıştır. Ben hukukçu değilim. Bu ve başka nedenlerle eksiklerim mutlaka olmuştur. Bu eksiklerimin hoşgörü ile karşılayacağınızı umarım.
Bu kitabın yayınlanmasında katkısı olan ve emeği geçenlere ayrı ayrı teşekkür ederim.
5 Kasım 1993
Müslüm Üzülmez
Kimya Mühendisi
GİRİŞ
Çevre ile ilgili düzenlemeleri, birincisi, boyut, yani ulusal ve uluslararası düzeyde; ikincisi, öngörüm yükümlülük acısından, yani politik ve yasal olarak ele almamız gerektiği kanısındayım. Bu nedenle kitapta, çevre düzenlemeleri hem politik ve yasal düzenlemeler şeklinde, hem de ayrı ayrı ulusal ve uluslararası düzeyde ele alınmıştır.
Kitap altı bölümden oluşmaktadır. I. Bölümde, Ulusal Düzeyde Düzenlenmiş Temel Politikalar; II. Bölümde, Ulusal Düzeyde Temel Yasal Düzenlemeler; III. Bölümde, Uluslararası Düzeyde Düzenlenmiş Temel Politikalar; IV. Bölümde, Çevreyle İlgili Ulusal Yasal Düzenlemeleri İsim Listesi; V. Bölümde, Uluslararası Antlaşmaların İsim Listesi ve VI: Bölümde de, Yasal Düzenlemelere İlişkin Değerlendirme ve Önerilerim yer almaktadır.
Kitabın sonunda ise, kitabın hazırlanmasında yararlanılan kaynakların isim listesi bulunmaktadır.
İÇİNDEKİLER
I.BÖLÜM: Ulusal Düzeyde Düzenlenmiş Temel Politikalar
Altıncı Beşyıllık Kalkınma Planı 1990-1994
Hükümet Programı
1992 Yılı Programı
1993 Yılı Programı
1994 Yılı Programı
UNCED 1992 Ulusal Rapor-Temel Yaklaşımlar
II.BÖLÜM: Ulusal Düzeyde Temel Yasal Düzenlemeler
Anayasa
Çevre Kanunu
+Çevre Kirliliği Önleme Fonu Yönetmeliği
+Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği
+Gürültü Kontrol Yönetmeliği
+Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği
+Katı Atıkların Kontrol Yönetmeliği
+Gemi ve Deniz Araçlarına Verilecek Cezalarda Suçun Tespiti, Cezanın Kesilmesi Usulleri İle +Kullanılacak Makbuzlara Dair Yönetmelik
+Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği
+Tıbbi Atıklar Kontrol Yönetmeliği
+Zararlı Kimyasal Madde ve Ürünlerin Kontrolü Yönetmeliği
*Cezalara Dair Tablo
*Çevre kanunundaki Cezaların Hesaplanması
Çevre Bakanlığı’nın kuruluşuna ilişkin yasa
Umumi Hıfzısıhha Kanunu
Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği
Sağlık Bakanlığı’nın kuruluşuna dair yasa
Belediye Kanunu
Çevre Temizlik Vergisi hakkında yasa
Büyükşehir Belediyelerinin kuruluşuna dair yasa
İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun
İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Yönetmelik
İmar Kanunu
Gecekondu Kanunu
Kıyı Kanunu
Orman Kanunu
Orman Bakanlığı’nın kuruluşuna dair yasa
Kültür ve tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu
Kültür Bakanlığı’nın kuruluşuna dair yasa
Medeni Kanun
Ceza Kanunu
III. BÖLÜM: Uluslararası Düzeyde Düzenlenmiş Temel Politikalar
Stockholm Deklarasyonu
Tokyo Deklarasyonu
Rio Deklarasyonu
Avrupa Topluluğu-Enerji Politikaları
IV. BÖLÜM: Çevreyle İle İlgili Ulusal Yasal Düzenlemelerin İsim Listesi
Hava kirliliğinin önlenmesine ilişkin yasal düzenlemeler
Su ve deniz kirliliğinin önlenmesine ilişkin yasal düzenlemeler
Toprak kirliliğinin önlenmesine ilişkin yasal düzenlemeler
Gürültü kirliliğinin önlenmesine ilişkin yasal düzenlemeler
Doğal, tarihi ve kültürel değerlerin korunmasına ilişkin yasal düzenlemeler
Diğer yasal düzenlemeler
Yürürlükten kalkan önemli iki yasa
V. BÖLÜM: Uluslararası antlaşmaların isim listesi
VI. BÖLÜM: Değerlendirme ve öneriler
Geneldeki değerlendirme ve önerilerim
Değiştirilmesi düşünülen Çevre Mevzuatı ile ilgili bazı önerilerim
Yararlanılan Kaynaklar