Müslüm Üzülmez, Kendi yayını, İstanbul, 1993, Büyük boy, 128 sayfa.
Baskı/Ofset hazırlık: DİYAR matbaacılık Yayıncılık LTD. Şti.
SUNUŞ
Dökümcülük, ülkemizin önemli sanayi kollarından birini teşkil eder. Doğada bulunan maden filizleri çıkarıldıktan sonra, çeşitli yöntemlerle ergitilerek hammadde haline getirilir. Hammadde daha sonra amaçlarına göre kurulmuş küçüklü, büyüklü döküm atölyelerinde diğer maden ve alaşımlarla karıştırılarak ergitilir. Ergitilmiş bu karışım, çeşitli makinalar ve araçlar ile bunların yedek parçalarının dökümünde kullanılır. Bütün bunların yapıldığı endüstri dalı DÖKÜMCÜLÜK’tür. Kısacası, dökümcülük; “Maden ve alaşımları ergitip kalıplara dökerek, istenilen şekli vermektir.” Bunu yapabilmek için döküm atölyeleri kuruluş amaçlarına uygun olarak birçok bölümlere ayrılır. Dökümcülükte her bir bölüm, ayrı bir uzmanlığı gerektirmektedir.
Dökümcülükte, diğer endüstri dallarında olduğu gibi istenen parçaların temiz, sağlam, gerekli özelliklerde ve ucuz elde edilmeleri temel amaçtır. Bunun için, teknolojik gelişmeler içinde yeni yöntemler geliştirilir ve makinalaşmaya gidilir. Daha az emekle, daha kısa zamanda, daha ucuz ve çok iş elde etme yolları araştırılır. Örneğin; 6. Beş Yıllık Kalkınma Planı (1990-1994 DPT); “Döküm sanayiinde yeni tesis, rehabilitasyon ve modernizasyon yatırımları ile küçük ölçekli döküm sanayi kuruluşlarının üretim üniteleri iyileştirilerek ekonomik ölçeklere ulaşmasını sağlayacak gelişmeler“i özendirmeyi hedeflemiştir.
Böylesine önemli bir sanayi sektörü olan DÖKÜM SANAYİ’nin, ülke ekonomisine yadsınmaz katkısının yanında, ÇEVRE SORUNLARI’na da neden olduğu inkâr edilmez bir gerçektir. Döküm sanayiinin neden olduğu çevre kirliliklerini gürültü, su, toprak ve hava kirliliği şeklinde sıralıya biliriz. Kitapta bu kirlilikler ayrı ayrı ele alınıp, incelenmemiştir. Daha çok ön bilgi olarak çevre, çevre kirliliği, çevre kirliliğinin çeşitleri ve bu kirliliklerin insan ve çevre sağlığına etkileri açıklanmaya çalışılarak, döküm sanayicisi açısından bu kirliliklere ilişkin yasal düzenlemelerin kısaca tanıtımı ve açıklamaları yapılmaktadır.
Döküm sanayi açısından hava kirliliğinin ayrı bir önem ve özelliği bulunmaktadır. Bu nedenle, kitapta hava kirliliğine ve Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği’ne geniş yer verilmiştir.
Döküm sanayiinin neden olduğu çevre kirlilikleri içerisinde, eğer gerekli önlemler alınmamış ise, en çok hava kirliliği göze çarpmaktadır. Bu durum döküm sanayiini sık sık gündeme getirmektedir. Kamuoyunda da en çok şikayete neden olan kupol ocaklı dökümhanelerde metali ergitme ve döküm esnasında çevreye CO, SO2, NOx gibi gazlar ile toz yayılımının olmasıdır. Dökümde kok kömürü, özellikle de Karabük Koku kullanıldığı zaman CO, SO2 ve NOx kirleticilerinin çevre üzerinde çok fazla etki yarattığı söylenemez. Dökümhanelerdeki en büyük kirletici tozdur. Mevcut kupol ocaklarının yükleme platformundan sonra pek çoğunda baca dahi bulunmamaktadır. Yeterli yükseklikte bir baca ve uygun bir toz tutucu sistem mutlaka inşa edilmelidir. Kupol ocaklarında “devreye alma sırasında çıkan atık gazlar toplanıp bir toz arıtma tesisine gönderilmesi” veya dökümhaneler için, “toz ihtiva eden atık gazlar toplanıp bir toz arıtma tesisine verilmesi” zaten yasal zorunluluktur. Aynı zorunluluk bacalar içinde söz konusudur. Bu sistemlerin kurulması hem yasal yükümlülüğün yerine getirilmesi, hem de çevre ve insan sağlığını olumsuz etkileyen atık gaz ve tozların yayılımının (emisyonların) önlenmesi açısından döküm sanayicileri için bir görev olarak önlerinde durmaktadır.
İstanbul’da demir-çelik izabe, ergitme, döküm ve üretimi yapan büyük sanayi kuruluşlarının dışında İstanbul Pik Döküm Sanatkarları Odası’na kayıtlı 850 üye bulunmaktadır. Bunlardan faal olanın yaklaşık 550 işyeri olduğu Oda tarafından bildirilmektedir. Bunların pek çoğu çok ilkel koşullarda üretim yapmaktadır. Kullanılan teknoloji ise “Nuh-i Nebi”den kalma çok eski teknolojilerdir. Yine bunların çoğunluğu Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği’nde hükme bağlanan yükümlülükleri yerine getirmedikleri veya su toplama havzalarında olmaları, meskun yerlerde bulunmaları gibi nedenlerle bu yükümlülüklerini yerine getirmedikleri için Gayri Sıhhi Müessese Ruhsatları olmadan çalışmaktadır. 2872 sayılı Çevre Kanunu ve bu Kanun uyarınca çıkartılan yönetmeliklerden ise hemen hemen tümünün haberleri olmamıştır veya yeni yeni olmaktadır.
Böyle olunca başta Belediyeler olmak üzere yetkili mercilerle aralarında sorunlar olmakta, bir çoğu kapanmakta, bir çoğunun kapısına kapatma mührü vurulmakta veya yasalara aykırı bir şekilde çalışmalarına devam etmektedirler. Ya da peş peşe idari nitelikteki para cezalarıyla karşılaşmaktadırlar. 100’ün üzerinde dökümcü esnafı 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre para cezaları ile karşılaştıkları için, cezalara karşı soluğu mahkemelerde alarak itiraz davaları açmış bulunmaktadırlar. Bu itiraz davalarında da bilgi eksikliğinden olacak, Çevre Kanunu’nun 25. Maddesinde belirtilen “Yetkili İdare mahkemesi”ne itiraz edecekleri yerde birçoğu “Vergi Mahkemeleri”ne itiraz başvurularını yaptıklarından, itirazları vergi mahkemeleri tarafından reddedilmektedir.
Bugün uygulamada birçok demir ve döküm sanayicisinin Çevre kanunu ve Bu Kanun doğrultusunda çıkartılan Yönetmelikler ile Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği’ndeki yükümlülüklerini yerine getirememe veya getirememesinin nedenleri; daha çok bilgi eksikliği, yasal düzenlemeleri takip etmeme, neyin, nasıl-nerede yapılacağını veya yapılması gerektiğini bilmeme, çevre bilincine vakıf olmama, üretim ve çevre teknolojilerini takip etmeme, aşırı kâr hırsıdır. Sorunlar birazda sosyal ilişkilerimiz içinde ele alınmalıdır. Denetim ve cezaların caydırıcılığı tartışılmaz. Ama sorun salt cezai işlemlerle de çözüleceği veya önleneceği inancında değilim. Başta dökümcüler özveride bulunarak-aşırı kâr hırsından biraz vazgeçerek dökümhanelerde iyileştirme- ıslah çalışmalarına girişmelidirler. Bunun yanında taraflar bir araya gelerek yasal açıdan uygun olmayan dökümhanelerin süreç içerisinde kent dışında kurulmuş veya kurulacak sanayi sitelerine, organize sanayi bölgelerine taşınmasının sağlanması için çözümler üretmelidir.
Kirletmeden daha fazla üretim ve kalkınma ile refahın amaçlandığı toplum düzeyine varmada; döküm sanayicisine, denetleyici kurum elemanlarına çevre ile ilgili yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesinde; çevre bilincinin gelişiminde bu kitap yardımcı olursa, katkı sağlarsa insanlarını, ülkesini ve doğayı seven, çevre çalışmaları içinde olan bir eleman olarak mutluluk duyarım.
Kitabın basımında emeği geçenlere, Demir Çelik Döküm Sanayicileri Derneği ve mensuplarına ayrı ayrı teşekkür eder, kalkınma ve çevre sorunları arasındaki yakın ilişkinin anlaşılması dileklerimle saygılarımı sunarım.
5 Kasım 1993
Müslüm Üzülmez
Kimya Mühendisi
SEVDA TÜRKÜSÜ
Demir, kömür, kum
ve ateşim!
Olmuşum kor
olmuşum har
yanarım ha yanarım.
Yanarım,
cehennem sıcağında
bahtımın karasına…
yanarım,
sevda yarasına…
Sevdalım;
kara gözlüm
kara saçlım
kara bahtlım,
bilmez misin ki
dağlanırız
kararırız
yanarız
bir sevda uğruna.
İÇİNDEKİLER
SUNUŞ
I. BÖLÜM: ÇEVRE VE ÇEVRE SORUNLARI İLE İLGİLİ KISA BİLGİLER
I.1. Çevre nedir?
I.2. Çevre sorunlarının nedenleri?
I.3. Çevre kirlenmesinin kaynakları
I.4. Çevre kirliliği çeşitleri ve insan sağlığına etkileri
I.4.a. Toprak kirliliği ve insan sağlığına etkileri
I.4.b. Su kirliliği ve insan sağlığına etkileri
I.4.c. Hava kirliliği ve insan sağlığına etkileri
I.4.d. Gürültü ve insan sağlığına etkileri
II. BÖLÜM: ÇEVRE İLE İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER (MEVZUAT)
II.1. Anayasa
II.2. 1580 Sayılı Belediye Kanunu ile 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin kurulmasına dair yasa
II.3. 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu
*Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği
II.4. Sağlık Bakanlığı’nın kuruluşuna dair yasa
II.5. 3527 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Yönetmelik
*İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik
II.6. 3194 sayılı İmar kanunu
II.7. Çevre Bakanlığı’nın kuruluşuna ilişkin yasa
II.8. 2872 sayılı Çevre Kanunu
*İdari nitelikli cezalar
*Para cezalarının hesaplanması
II.8.1. Çevre Kirliliği Önleme Fonu Yönetmeliği
II.8.2. Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği
II.8.3. Gürültü Kontrol yönetmeliği
II.8.4. Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği
II.8.5. Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği
II.8.6. Zararlı Kimyasal Medde ve Ürünlerin kontrolü Yönetmeliği
II.8.7. Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği
*Yönetmelikle ilgili tablo
*Yönetmeliğin Ek-8:3. grupta yer alan izne tabi tesislerin listesi
*İzin almaya teşkil edecek dökümanlarla ilgili Yönerge
*Yeni kurulacak tesislerde emisyon izin akım şeması
*Mevcut kurulu tesisler için emisyon izin akım şeması
*İzne tabi tesisler kuran ve işletenlerin yasal yükümlülükleri
*Kirletici vasfı yüksek tesisler için özel emisyon sınırları
*İzne tabi tesisler için emisyon sınırları
*Atık gazların azaltılması
*İzne tabi tesisleri kuran ve işletenlerin bu tesislerin kurulması ve işletilmesinde temel yükümlülükleri
*Tebligat örneği
*Tespit Tutanağı örneği
*Cezai işlem yazı örneği
III. BÖLÜM: EMİSYONLARIN AZALTILMASI
- Partikül (Toz) tutanlar
- Genel olarak partikül tutan sistemler
- Dökümhaneler için pratik ve basit filtre sistemleri
1.2.1. Siklonlar
1.2.2. Kuru tip filtreler
1.2.3. Yaş tip filtreler
*Çam filtresi
*Susuz sulu sistem filtre
- Gaz halindeki kirleticileri tutan sistemler
2.1. Absorbsiyon metodu
2.2. Adsorbsiyon metodu
2.3. Gaz yakıcılar
2.4. Yakma metodu
IV. EMİSYONLARIN ÖLÇÜMÜ
- Sabit ve hareketli kaynaklarda ölçümler
- Meteorolojik ölçümler
- Dış hava kalitesi ölçümleri
V. BÖLÜM: HAVA KALİTESİNİN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ’NİN DEĞİŞTİRİLMESİNE İLİŞKİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİM