Müslüm Üzülmez, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, Mayıs 2009, İstanbul, 159 sayfa.
ÖNSÖZ
Bizler tarihimizle, geçmişimizle çok övünürüz, yaşadığımız topraklardaki kültür varlıklarının zenginliğiyle gurur duyarız, ancak; kültür varlıklarımızın korunması, yitirilmemesi, değerlendirilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması için gerekli gayreti göstermekte de yeterince sorumlu davranmayız. Örneğin, Ergani’yi ele alacak olursak, Hilar dahil olmak üzere -daha kültür varlıklarının nicelik ve niteliğini tam olarak ortaya koyan, bir envanter çıkarmış bile değiliz. Merkezî ya da yerel birimler bu konuda göz doldurucu bir çalışma yapmadı, yapmıyor veya yapamıyor. Oysa, dünya kültür mirasının evrenselliğini kabul ederek, binlerce yıldan bu yana gelen kültür varlıklarımızın yitirilmeden kurtarılması, korunması, gelecek kuşaklara aktarılması konusunda hem UNESCO, hem de Malta Sözleşmeleri’ni imzalayarak Türkiye olarak bir sorumluluk üstlenmiş bulunmaktayız.
Ben, kadim bir yerleşim yeri olan Hilar’ın tarihini yazmaya çalışarak, ulusal ve uluslararası alanda önemi olan bu kültürel varlığımızın tanıtımının sağlanmasında, belgelendirilmesinde ve gelecek nesillere aktarılmasında bir katkım olsun istedim.
Kentlerin, yerleşim yerlerinin kitaplarla buluştuğunda yeniden yaşam bulacağına, yarınlara kendini taşıyacağına inanıyorum.
Yaptığım bu çalışmada basılı kitaplardan, raporlardan ve çeşitli metinlerden yararlandım. Bunların yanında, Hilar Köyü’nde birebir köylülerle, Ergani ve Diyarbakır’daki Hilarlılarla ve Ergani merkezinde konuya vâkıf hemşerilerimle yaptığım görüşme ve konuşmalardan da yararlandım. Ayrıca, Türkçe hiçbir kaynakta yer almayan Amerikalı araştırmacı Ellswort Huntington’un 1903 yılında Hilar’da yaptığı inceleme sonucu kaleme aldığı “The Hitit Ruins of Hilar, Asia Minor” yazısın Türkçe çevrisi ile Hilarlı Şerafettin Güneli’nin “Zağros Yöresinde Değiştirilen Tarihi Yer İsimleri” başlıklı yazısını yararlı olacağı düşüncesiyle kitabın sonuna ek olarak aldım.
Bu kitabın yazılması konusunda beni teşvik eden ve neden olan, kaynak temininde yardımlarını esirgemeyen Arkeoloji ve Sanat dergisi sahibi ve yayın yönetmeni Sn. Nezih Başgelen’e, kitap basım aşamasına gelmişken, çalışmamı önemseyip, yoğun işler arasında zaman yaratarak notlarımı titizce okuyup yerinde yaptığı uyarı ve önerileriyle kitabın niteliksel olarak zenginleşmesine; var olan hataların en aza indirilmesine sağlamış olduğu katkılardan dolayı İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Prehistorya Anabilim Dalı Başkanı Sn. Prof. Dr. Mehmet Özdoğan hocama, eşinin hasta olmasına rağmen çalışmamı okuyup tebriklerini bildiren hocam Prof. Dr Halet Çambel’e, ayrıca Dicle Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Zülküf Güneli’ye, Ergani Tarihî Yerleri, Tarihî Eserleri ve Kültürel Mirasları Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ali Sargül’e, Abdurrahman Üzülmez’e, Kâmil Sümbül’e, Hilar Köyü’nden Huneyn Kaygusuz’a ve isimlerini daha yazamadığım tüm güzel insanlara ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Duygularıma tercüman olduğu için, sunuşumu İbn Haldun’dan bir alıntıyla bitirmek istiyorum:
“Ben, bu gibi büyük bir işe girişmek ve yapabilmek için gerekli olan bilgi ve hazırlığımın azlığını itiraf ederek geniş ve derin bilgi sahibi olan yüksek şahsiyetlerden bu esere müsamaha gözü ile değil de, eksikliklerini meydana koymak üzere tenkid gözü ile bakmalarını, bulabildikleri kusurları ıslah etmelerini ve bağışlama gözü ile bakmalarını rica ediyorum. Bilginler arasında bilgi, ortak maldır.”
Saygılarımla…
Müslüm Üzülmez
SUNU
Her şeyden önce, Sayın Müslüm Üzülmez Bey’in, yayınlanmak üzere hazırlamış olduğu ikinci büyük eseri olan “On Bin Yıllık Tarihin Tanığı HİLAR” için, bir sunu yazmam konusunda göstermiş olduğu ince düşüncesinden dolayı kendilerine teşekkür etmek istiyorum.
Kendilerini gıyaben bilmeme rağmen, benim uzun süre yurt dışında bulunmam nedeni ile, Sayın Üzülmez’le ilk karşılaşmamız, 2005 yılı Mayıs ayı başında, Erganililer Derneği’nin, Diyarbakır’daki bir gecesinde olmuştu. Gecede, “Çayönü’nden Ergani’ye Uzun Bir Yürüyüş” kitabının tanıtımını yaparken, Müslüm Üzülmez’le bizzat tanışma fırsatı bulmuştum. Tam 767 sayfalık kitabını gördüğümde, kitabı elime alıp dakikalarca incelemiştim. Sayın Üzülmez’in, büyük bir emek ve ciddi çabası sonucu ortaya çıkardığı bu eseri yazmasının ardındaki enerji ve sabrın kaynakları ne olabilirdi gibi sorular kafamdan uzun uzun geçmişti.
Özellikle son elli yılda hızla gelişen iletişim teknolojilerinin, medya organlarının, insanların olması gereken, kültürel ve eğitim gereksinim düzeyini yüceltici amaçlara göre değil, ticari çıkarların ön plana yerleştirildiği hedefler, ana uğraş alanı seçilerek, insanların üretkenlik ve yaratıcılık becerileri de, adeta bu tür bir koşullanmanın dar çemberi içine sıkıştırılmaktadır. Ülkemizde, üyesi olmak istediğimiz, Batı ülkeleri, hatta Doğu ve Güneydoğu Asya ülkelerine oranla, yıllık kişi başına düşen gazete, periyodik ve kitap yayınlanması ve okunması açısından çok geride kaldığımız, konuyla ilgilenen çevreler tarafından bilinen ve sık sık dile getirilen bir gerçektir. Yayınlanan basılı medya ürünlerinin içeriği ise, kalite ve düzey açısından magazin türü içerik ağırlıklıdır.
Sayın Üzülmez, bilinen bu gerçekler karşısında, yılmadan, gecesini gündüzüne katarak, çok zor olan bir alanda, teşvik ve desteğin kıt olduğu bir ortamda, kitap yazmak gibi çok ulvî bir görevi yerine getirmektedir.
Bekli de, Sayın Üzülmez, yaşadığımız Dünya’daki en önemli devrimlerin ilki sayılabilecek olan “Neolitik devrim /İnsanoğlunun göçebe yaşamdan yerleşik yaşama geçtiği dönem (Cilalı Taş Devri)”ni gerçekleştiren, “Verimli Hilal” kuşağında ki (Mısır Nil Vadisi’nden başlayan, Ürdün, Filistin, İsrail, Lübnan, Suriye, Güneydoğu Anadolu’yu içine alarak, Irak, Güneybatı İran’la, Basra Körfezi’ne kadar, Mezopotamya’yı da içeren, yaklaşık 450.000 km 2 civarındaki bölge), birçok prehistorik dönem yerleşim yerinin (Jericho/Filistin, Tell Aswad/Suriye, Nevala Çore/Şanlı Urfa-Bozova, Çeme Hallan/Batman, Çayönü/Diyarbakır-Ergani, Tıl Huzur/Ergani, Papaz Gölü/Ergani, Çatalhöyük/Konya-Çumra), öncü kabilelerinin, insanoğluna hazırladıkları büyük insanlık tarihî macerasının ruhunu öylesine özümsemiş ki, yeni kaleme aldığı bu eserindeki enerjiyi ve sabrı, bu özümseme ile ancak açıklayabiliriz diye düşünüyorum. Çünkü kendileri arkeolog olmamalarına rağmen, bir arkeoloji bilim adamı titizliğinde, iğneyle kuyu kazar misali, eserinde, bilimsel yazım metoduna ve etiğine uygun bir şekilde, çok değişik bilimsel araştırma kaynaklarının sentezini, sürükleyici bir roman tadında, bizlere, Hilar’ın ve Çayönü’nün, tarih içindeki yerini ve serüvenini öğrenme fırsatı veriyor.
Hilar ile ilgili olarak verilen bu eserde, Sayın Üzülmez’in, kitap için sunu yazma önerisinde, beni mutlu eden ve benim için önemli olan birçok neden vardır. Bunlardan birkaçını aşağıdaki gibi sıralamak istiyorum:
A-Birinci neden; benim Hilar doğumlu olmamdır.
B-İkinci neden; Çayönü kazısının yapıldığı “Kot a Ber Çem” tarlası, Babam, Kemal Güneli’nin tapusunda olan bir tarla olması ve bu tarlayı, şu anda İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyelerinden, Sayın Prof. Dr. Mehmet Özdoğan Bey’in, Kazı Alanı sorumlusu iken, 1988 yılında, kendilerinin istediği bir yöntemle, Kültür Bakanlığı’na hibe şeklinde terk etmemdir.
C-Üçüncü neden; 1987 yılında Türkiye genelinde oluşturulan, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulları’ndan biri olan ve 11 İli içeren, Diyarbakır Kurulu’nun Başkan Yardımcısı iken, benim önerim ile 1989 yılında, şimdiki, Hilar Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı kararının, Kuruldan geçirilmiş olmasıdır.
D-Dördüncü neden; Hilar Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı ile ilgili olarak, Diyarbakır Kültür Müdürlüğü’nün, temin ettiği bir bütçe ile, Sit Alanının düzenlenmesi konusunda, Dicle Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü olarak, benim başkanlığımda, Mimarlık Bölümümüz öğretim üyelerinden, üç Yardımcı Doçentle birlikte, bir proje ekibi olarak çalışmalar yapıyor olmamızdır.
En kısa zamanda, Proje Ekibimiz tarafından bitirilmiş olacak olan, Hilar Sit Alanı Düzenleme Projesi, Sit Alanı içinde kalan ve temizlenme işlemleri, 2007 yılı, ilk çeyreğinde bitecek olan mağaraların arasındaki; yürüme yolları, seyir terasları, turistik güzergâhlar, satış noktaları, köy içi yol kaplaması ve aydınlatılması, w.c. ve fosseptik, noktaları gibi düzenlemeler içerecektir.
Çayönü Kazısı’nın yerinin tespitinde ve kazıyı yürüten ekibin içinde yer alan, başta Chicago Üniversitesi, Doğu Enstitüsü profesörlerinden Robert J.Braidwood, İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı profesörlerinden Halet Çambel ve sonradan kazı sorumluluğunu yüklenen Prof. Dr. Mehmet Özdoğan’ın, 1964 yılında başlattıkları kazılar ne yazık ki 1991 yılından beri, yani 16 yıldan beri yapılmamaktadır. Aradan geçen bunca yıldan sonra kazı ekibi elemanları değişmiş olabilirler. Şu andaki Kazı Ekibi elemanları (varsa ve kimlerden oluşuyorsa), eğer Çayönü Höyüğü’nün, Neolitik Dönemin önemli yerleşim yerlerinden biri olduğuna inanıyorlarsa ki buna bizce şüphe yoktur, en kısa zamanda kazıların başlatılması için gerekli prosedürleri yerine getirerek kazıların yeniden başlatılmasını gerçekleştirirler ve önemli bir bilimsel misyonu yerine getirerek konuya ilgi duyan tüm çevreleri de mutlu ederler.
Sayın Üzülmez’in, Hilar ile ilgili verdiği bu eserler, bence Çayönü kazısı ekibinin yaptığı çalışmalar kadar önemli bir çalışmadır. Çünkü Sayın Üzülmez’in bu çalışmalarının ve eserlerinin, Çayönü ve Hilar’ın, Prehistoria (Tarih Öncesi), dönemin, önemli bir yerleşim yeri, ve insanoğlunun evriminin önemli bir nirengi noktası oluşturduğunu destekleyen görüş ve düşüncelere, yeni bir kaynak teşkil edecektir.
Sayın Müslüm Üzülmez’e, insanlığın sosyal, kültürel ve ekonomik gelişiminin büyük serüveninin kaynaklarına inen, büyük özveri ve bir o kadar da, bilgi, birikim ve sabır gerektiren çabalarının sonucunda ortaya koyduğu çalışmalarından dolayı, teşekkür ediyor ve kendilerini saygı ile kutluyorum.
12.02.2007 -Diyarbakır
Prof. Dr. Zülküf GÜNELİ
İÇİNDEKİLER
Önsöz
Sunu
Birinci Bölüm:
Hilar Köyü Hakkında Kısa Bilgiler
İkinci Bölüm:
Hilar’ın Tarihi
2.1. Hilar’ın Konumu
2.2. Hilar’ın Yerleşim Yeri Olarak Seçilmesinin Nedenleri
2.3. Tarih Nedir, Tarihi Kimler Yazar ve Ne Yapmalıyız?
2.4. Hilar Adının Kökeni ve Anlamı
2.5. “Çayönü Kültürü” ve Hilar’ın Tarihi
2.5.1. Tarih Öncesi Uygarlıklara Genel Bir Bakış
2.5.2. Bir Projeyle Ortaya Çıkan Tarih: Çayönü
2.5.3. Çayönü’nün Uygarlık Tarihi Açısından Önemi
2.5.4. Çayönü’ndeki Yaşamın Temel Özellikleri
a) Ne İle Beslenirlerdi?
b) Ne Tür Evlerde Yaşarlardı?
c) Nasıl Konuşuyorlardı?
ç) Kadın-Erkek İlişkileri, Aşk ve Evlilik Nasıldı?
d) Aile Yapıları Nasıldı?
e) Dinsel İnançları Var mıydı?
f) Heykelciklerin Sırrı?
g) Aralarında Sınıfsal Bir Ayrışma Var mıydı?
ğ) “Mülkiyet” Durumu Nasıldı?
h) “Sermiyan”dan Sermayeye Nasıl Geçildi?
i) Evlerinde Ne Tür Eşyaları Kullanırlardı?
ı) Kendilerini Süslerler miydiler?
j) Neden Boncukları Çok Önemsemişlerdi?
k) Kullanılan Eşyaların Bezenişi (Süslenişi) Nasıldı?
l) Bedensel Özellikleri Nasıldı?
m) Hangi Tür Hastalıklardan Muztariptiler?
n) Ömürlerinin Kısa Oluşunun Nedeni?
o) “Ölüme” Bakışları
2.5.5. Çayönü veya Neolitik Dönemle İlgili Son Söz
2.6. Neolitik Dönem/Çayönü Sonrası Hilar
2.7. Büyük Mezopotamya’nın Ortaya Çıkışı
2.8. Kentlerin Ortaya Çıkışı
2.9. Merkezileşmiş Politik Toplumların Doğuşu
2.10. Hilar’da Hüküm Sürmüş Uygarlıklar/Devletler
Üçüncü Bölüm:
Ergani Ovası’nda Çayönü Dışındaki Diğer Eski Yerleşim Yerleri
Dördüncü Bölüm:
Hilar Mağaraları ve Tarihî Eserler
4.1. İlk Sığınağımız, İlk Yuvamız: Mağaralar
4.2. Mağaraların Kutsallığı ve Sabiîler
4.3. Hilar Kayalıkları ve Eski İnançlarda Kaya Kültü
4.4. Hilar Mağaraları ve Diğer Tarihî Eserler
4.5. Mağaraların, Mezarların… Tahribinin Nedenleri
4.6. Sonuç ve Önerilerim
Ekler:
Ek 1: “Küçük Asya, Hilar’daki Hitit Kalıntıları” -Ellsworth Huntington
Ek 2: “Zağros Yöresinde Değiştirilen Tarihi Yer İsimleri” -Şerafettin Güneli
NOT:
İlgi duyanlar için, aşağıda yayınevinin Web, e-posta, telefon, faks ve adresini yazıyorum:
Arkeoloji ve Sanat Yayınları
Web: http://www.arkeolojisanat.com
e-mail: info@arkeolojisanat.com
Telefon: +90 (212) 293 03 78
Faks: +90 (212) 245 68 77
Adres: Hayriye Cad. Cezayir Sok. Mateo Mratoviç Apt. No:5/2, 34425 Beyoğlu
İstanbul / TÜRKİYE