Onur Mücadelesinin Bir Belgesi: “Puç Oldum!”

okuma süresi: 3 dk.

“güllerin bedeninden dikenlerini teker teker koparırsan
dikenleri kopardığın yerler teker teker kanar
dikenleri kopardığın yerleri bir bahar filan sanırsan
Kürdistan’da ve Muş-Tatvan yolunda bir yer kanar
Muş-Tatvan yolunda güllere ve devlete inanırsan
eşkıyalar kanar kötü donatımlı askerler kanar” – Turgut Uyar( Divan, 1970)

Eski zamanlarda aile büyüklerim bağ bahçe işleriyle uğraşırdı. Badem veya cevizlerin içi boş, kararmış ya da kurtlu olduğunda “puç olmuş” derlerdi. Yine o dönem yaşlı tanıdıklarım oturup kalkarken zorlandıklarında, el ve ayaklarında sorun yaşadıklarında “puç oldum” deyip hallerini arz ederlerdi.

Beni böyle geçmişe götüren “Puç Oldum!” kitabı oldu. Kitap yeni sayılmaz, bir yıl önce, yani Kasım 2012 de yayınlanmış, ama benim haberim yoktu. Bir dostum sayesinde varlığından haberdar olunca da hemen temin edip bir solukta okudum. Kitapta Diyarbakır Barosu’na kayıtlı üç Kürt avukattan darbeler ile ilgili anıları ve olağanüstü hikâyeler anlatılmakta. Kurgusu ve anlatımı güzel, anlatılanlar ise önemli. Kitabın “12 Eylül’den bu yana Diyarbakır Cezaevi’nde yaşamını yitiren tutsakların anısına…” şeklinde ithaf edilmesi ise çok şık olmuş.

Puç” sözcüğü Kürtçe, Farsça ve Azerice dillerinde “içi boş, kof, işe yaramaz” anlamında kullanılmaktadır. “Puç Oldum!” kitabı ise 40 yıllık siyasi tarihimizi bir film şeridi gibi gözlerimizin önüne sermekte; askeri darbelerin, özellikle de 12 Eylül hukukunun hukuksuzluğu, baskı ve şiddeti toplumu ve bireylerin hayatını nasıl “puç” ettiğini belgelemektedir.

Yazar Vedat Çetin “Diyarbakır’da en popüler ve konuya hakim üç avukatla” görüşmelerde bulunarak kitabı yayına hazırlamış; avukatlardan Fethi Gümüş, Mustafa Özer ve Cemşit Bilek’le sözlü tarih çalışması yapılmıştır. Bu üç avukatın ortak özellikleri bulunmaktadır: 68 kuşağından olup, Devrimci Doğu Kültür Ocakları -DDKO’dan başlayan bir siyasi geçmişleri vardır. Baro başkanlığı veya yöneticiliğinin yanında kimi parti ve dernek kuruluşlarında kuruculuk veya yöneticilik yapmışlardır. Bu üç avukatın anlatımlarını pekiştirmek için, yer yer önemli konularda aynı kuşak avukatlardan Hacı Akyol, Hüseyin Tayfun ve Erdinç Uzunoğlu’nun görüşlerine başvurulmuş ve bazen de bilgi notları ara yerlere serpiştirilmiştir.

Kitapta ismi geçen avukatlardan Fethi Gümüş, Mustafa Özer, Cemşit Bilek, Hacı Akyol, Hüseyin Tayfun ve Erdinç Uzunoğlu 12 Eylül’ün en zor günlerinde Diyarbakır Sıkıyönetim Mahkemelerinde görülen tüm örgütlerin ana davalarında savunmanlık yaptılar. Kürt coğrafyasında binlerce (sayıda abartama yok!) devrimci ve Kürt yurtseverin dava dosyalarına baktılar. Ben tanığım. Bu avukat arkadaşların nasıl çırpınıp durduklarını çok iyi bilenlerdenim. 1982-1984 arası Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde “TKP Davası”ndan tutukluyken şahsi avukatım Erdinç Uzunoğlu’nun uğraşlarını unutmam mümkün mü? Ya da “TKP Davası” sanık vekillerinden Mustafa Özer, Erdinç Uzunoğlu, Hacı Akyol, Hasip Kaplan ve Süleyman Demirkapı’nın müşterek yaptıkları “Esas Hakkındaki Savunmamızdır” başlıklı savunma nedeniyle; haklarında “duruşma heyetine iştirak halinde hakaret” etmeden dava açıldığını, yargılandıklarını ve sonrasında aklandıklarını nasıl unutabilirim? Ama bazı avukatlar o kadar şanslı değildi o dönem. Örneğin Şerafettin Kaya, Hüseyin Yıldırım, Mehmet Can gibi birçok avukat tutuklanıp bir zulümhane olan Diyarbakır Cezaevi’ne gönderildi, sorguda ve cezaevinde işkencelerden geçirildi.

Bu konularda anlatılacak çok şey var. Özcesi: 12 Eylül’de hukuksuzluk hukuk oldu ve devlet lök deve gibi üstümüze çöktü, çok yara aldık, ama boyun eğmedik. O günlerin bir tanığı olarak “Puç Oldum!” kitabı avukatlarımızın onur mücadelesinin bir belgesidir dersem kanımca yanlış olmaz. Bugünü anlamamız için dünü iyi bilmemiz gerekir düsturundan hareketle “Puç Oldum!”u okumada ve okutmada yarar var.

Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi’nin 2013 yılındaki görünümü

Anlatımlarıyla kitabın oluşumuna katkı verdikleri ve zor günlerde binlerce tutuklunun savunmalarını üstlendikleri için Fethi Gümüş, Mustafa Özer, Cemşit Bilek, Hacı Akyol, Hüseyin Tayfun ve Erdinç Uzunoğlu’na çok teşekkür ediyorum. İyi ki sizin gibi gurur duyacağımız avukatlarımız var! Sağ olun, var olun!

Sevgili Vedat Çetin kardeşim, böyle güzel bir çalışmaya imza attığınız için sizi de yürekten kutluyorum. “Puç Oldum!”un bahtı ve yolu açık olsun!

17 Kasım 2013 tarihinde ve sonrasında:
http://www.gelawej.net de,
http://www.insanokur.org da,
http://www.ergani.gen.tr de,
http://www.erganihaber.net de yayımlandı.

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.