delikanlılık çağımda
ay gecenin koynunda uyurken
tenim teninde yanardı;
ışıktan ürperirdi ter damlaları.
haz doruklara ulaştığında
mutluluğun sarhoşluğunu yaşardık,
mevsim değişti, açmıyor artık gül.
şimdi ayın altında hatıralardayım:
bilinen dünyadan bilinmez dünyaya
yolculuğa doğru sona yaklaşırken olsa bile
güzeldir; ay ışığında
gül bahçesinin efsunlu kokusunu koklayarak
ateşli yaprakların açış noktasının
istekli tatlı yumuşaklığın derinliğinde, kısa süren
ama insana sonsuz gelecekmiş gibi
ölümcül bir ürperişle bir başka bedende
kendini yeniden var etmenin gizli zevkini hatırlamak.
20 Haziran 2010
(*) Şiir; Makam, Makam Çiçeği ve Bülbül kitabında da yer almaktadır.
Titiz Yayınları, 2010, Sayfa: 47.