/

Demokratik Tartışma Kültürüne Dair

okuma süresi: 2 dk.

Dünya kritik bir süreçten geçiyor. Dijital teknolojik gelişime hayatımızı, yaşam biçimimizi, düşüncelerimizi derinden etkiliyor. Ukrayna-Rusya savaşı siyasetten yeni bir “soğuk savaş”ı başlattı ve dünya genelinde demokrasi, insan hakları, çevrenin korunması raftan indirildi ve şimdi tüm devletler güvenlik ve savunma gerekçesiyle silahlanmaya başladı. Türkiye’de siyasi oluşumlar hak, hukuk, adalet ve demokratik normlara dönüş için bir arayış içinde. Türkiye’de ve Ortadoğu’da Kürtlerin hak arayışları ise devam ediyor. İran, Irak, Suriye’de çatışma ve huzursuzluk da hız kesmeden tırmanıyor.

Böylesi kritik bir süreçte kardeşim Ali Haydar Üzülmez’le telefonda nasıl bir tutum ve yaklaşım içinde olmalıyız diye uzun bir sohbetimiz oldu. Bir gün sonra da bir mektup gönderdi. Mektubunu paylaşıyorum:

«Sevgili Müslüm Ağabey,

27 Mart 2022 pazar akşamı WhatsApp’tan görüntülü yaptığımız sohbette, günlük konuların dışında özellikle “insanlarımız kişi ve olay tartışmalarının dışına çıkamıyor, genellikle suçlayıcı ve aşağılayıcı bir dil kullanıyorlar. Bu tutumun hoş olmadığı gibi bizi ve toplumu da bir yere götürmeyeceği” konusunda mutabık kalmıştık.

Uzun bir dönemdir kendi adıma bunu kırmak için çaba gösteriyorum diyebilirim. Yapıcı, eksikleri tamamlayıcı demokratik bir dilin, üslubun; demokratik bir kültür ve demokratik bir siyasetin oluşması için çaba gösteriyorum diyebilirim. Bunu çok önemsiyor ve çok kıymetli buluyorum. Buna hepimizin ihtiyacı var diye düşünüyorum.

Bu konunun özellikle Kürtler açısından çok daha önemli olduğunu, Kürtlerin önemli tarih bir süreçten geçtiklerini, ulusal birliklerini oluşturabilmeleri için: Üslup, dil ve demokratik zemine çok dikkat etmeleri gerektiğini arkadaşımız Salih Şimşek’le de WhatsApp’tan görüntülü uzun uzun sohbet ettim. Ve demokratik bir kültürün oluşturulması konusunda mutabık kaldık.

Değerli Ağabeyim,

Hani şöyle bir önemli tespit vardır: Küçük basit/ sıradan insanlar kişilerle (suçlayıcı, arkadan konuşma ve dedikodu), orta düzeydeki insanlar olaylarla (şu şöyle oldu bu böyle oldu gibi), kıymetli/ değerli/ erdemli/ bilge insanlar fikirlerle uğraşır/ konuşur.

Bizler de fikirlerle uğraşmalı, konuşmalıyız.

Yine bir Fransız Atasözü der ki, “dolu başak eğik, boş başak dik durur.”

Derim ki biz dostlarımızla birlikte eğik başak olalım.

Kürtlerin ve Türkiye emek kesiminin buna ihtiyacı var.

Bu düşüncelerimi belki dostlarımızla paylaşırsın diye yazdım.

Sevgi ve saygılar. Hoşça kal sevgili ağabeyim.

Ali Haydar Üzülmez/ 28 Mart 2022»

29 Mart 2022 tarihinde;

https://www.3uncugoz.com/demokratik-tartisma-kulturune-uzerine/
https://www.gaphaberleri.com/kose-yazisi/925/demokratik-tartisma-kulturu-uzerine.html
https://ruhanews.com/kose-yazisi/684/demokratik-tartisma-kulturu-uzerine.html

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.