Bir önceki yazımda Tahir Yüksel’in şahsıma gönderdiği mektubu paylaşmış ve bir sonraki yazımda kitabını anlatmaya çalışacağımı belirtmiştim. Gönderilen “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin…” kitabını, kapağı hariç olarak baştan sona Tahir Yüksel hazırlamış, Küçükçekmece Belediyesi Kültür Yayınları tarafından yayımlanmıştır (Eylül 2022).
Bir kitabın ismi bazen çekim merkezi olabilir. Kitapçı vitrininde gördüğüm Petersburg’lu Usta(*) kitabı önce Petersburg sözcüğüyle, sonra Usta’nın Dostoyevski olduğunu öğrenmemle beni hemen çekim merkezine aldı. Kitapla doğrudan duygusal bir ilişkiye girmiş oldum. Duygusal ilişkimi üç başlıkta toplaya bilirim: Birincisi, oğlum Ozan’ın
Çocukluğumda yazları damda yatardık. Geceleyin yataklarımıza uzandığımızda gökyüzünde yıldızları, Maden yolundan gelip geçen arabaların farlarından yayılan ışık demetlerini, istasyondan geçen tren ve katarların ışıklarını merakla izlerdik. Araba ve trenlerin seslerini duymazdık, sadece ışıklara bakıp çocukça düşler kurardık. Gençlik dönemimde ise bazen istasyona
Çocukluğumda yazları damda yatardık. Geceleyin yataklarımıza uzandığımızda gökyüzünde yıldızları, Maden yolundan gelip geçen arabaların ve istasyondan geçen tren ve katarların farlarından yayılan ışıkları merakla izlerdik. Seslerini duymazdık, sadece ışıklara bakıp düşler kurardık. Gençlik dönemimde istasyona her gittiğimde; raylar, buhar ve duman yayan
Toplumsal uyanışımızın tarihini bilmek, dahası bu tarihi oluşturmak için geçmişte yaşananların bir bütün olarak kayıt altına alınması, tarihin arşivine kalıcı olarak girmesiyle mümkündür. Toplumsal belleğin oluşumu ve kalıcılığı ancak böyle sağlanır. Ergani toplumsal uyanışın ilk yaşandığı yerlerden biridir. Toplumsal uyanışımıza dair elinde
Nurettin Değirmenci Gerçekler çoğunlukla kuyunun dibindeki karanlıklarda saklıdır, ama ara sıra yanı başımızda durur; onu göremeyiz. 1987 yılında Cemekli Abbas ile Ankara’da bir kahvede oturup çay içtim. O sırada Yaşar Kemal’in Bu Diyar Baştanbaşa isimli kitabını okumuş ve bazı bölümlerinden etkilenmiştim. Etkilendiğim
Bir Bayram Günü Bizi Bırakıp Gitti… 14 yıl aradan sonra Ramazan Bayramı’nı annemin yanında, Ergani Üçevler’de geçirme arzusuyla çalıştığım kurumdan 10 gün izin aldım. İstanbul’dan Diyarbakır’a gittim. Arife günü Ergani’de oldum. Bayramın birinci günü, yani 12.10.2007 tarihinde akşam akrabalarla annemlerde otururken televizyon
Eyüp Özbay Elektrik Yüksek Mühendisi Müslüm Üzülmez; insan, bu topraklara sevdalı, Anadolulu, Erganili, gönül adamı, şair, yazar, araştırmacı, düşünce emekçisi, hümanist, baba, şair, çevreci, modern zamanlar dengbeji… Müslüm bey’i internette buldum ve tanıdım. Yanı başımda bu kadar çok üreten, doğduğu toprakları ve