Bir önceki yazımda ütopya ve karşı-ütopya/ distopya mevzusuna kısaca değinmiş ve sonrasında Çalışılmayan Bir Dünya kitabını baz alarak “her işi makineler yapacaksa insanlar ne yapacak?” diye sormuştum. Bu yazımda ise Çalışılmayan Bir Dünya/Teknoloji, Otomasyon ve Çözüm Yolları(*) kitabına ilişkin düşüncelerimi ve sorduğum
Yazının öncesi: Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz (I) (Geçen haftadan devam…) Dijital cihazlar kullanıcılara zaman ve mesafe ötesi ilişkiler kurmaya ve bu ilişkileri çoğu kez sürdürmeye imkân sağlıyor, ama aynı zamanda mikro ölçekte bireyin, makro ölçekte toplumun attığı her adım dijital cihazlar marifetiyle
Kitaplarını zevkle okuduğum kadın yazarlarımızdan Leylâ Erbil, “Zihin Kuşları” kitabında yer alan yazılarından birinde önemli bir belirlemede bulunur: “Hız, insanla bilginin, insanla insanın arasını açıyor. Bu çağda bilgiye yetişmek, her şeyi öğrenip kavramak olası değil artık.” (T. İş Bankası Yayınları, 2016-İstanbul, s.99)
Yazının öncesi: Yapay Zekâya Kai-Fu Lee’nin Yaklaşımı-1 (Geçen haftadan devam…) Yapay zekâ bir muamma, gelecekte nelere kadir olacağı pek bilinmiyor ama kesin olan bir şey varsa o da insanların bundan fazlasıyla etkileneceğidir. Yapay zekâ (ve biyoteknoloji) insan doğasını değiştirmeye talip gibi. Olabilecekleri
Bilgisayar destekli dijital cihazların, internet ve yeni teknolojilerin yaşantımıza girmesi, yapay zekâ ürün ve hizmetlerinin her geçen gün daha da gelişerek hızlıca kullanıma sunulması; ekonomik, kültürel ve sosyal yaşantımızın derinlerine çok güçlü bir şekilde nüfus etmeye başladı. Değer yargılarımız ve algılarımız tümden