Şeyleri kavradığımızda bunları bellekte kayıt altına alır, kavramsallaştırırız. Sahip olduğumuz bu kavramlar sayesinde de düşünür ve hareket ederiz. Kavramların nicelik, nitelik ve enerji seviyeleri ise düşünce ve hareketimizin çapını ve derinliğini belirler. Doğa yasalarına aykırı, nesne ve hareketleri tanımlamayan içi boş tanımsız
Bir önceki yazımda ütopya ve karşı-ütopya/ distopya mevzusuna kısaca değinmiş ve sonrasında Çalışılmayan Bir Dünya kitabını baz alarak “her işi makineler yapacaksa insanlar ne yapacak?” diye sormuştum. Bu yazımda ise Çalışılmayan Bir Dünya/Teknoloji, Otomasyon ve Çözüm Yolları(*) kitabına ilişkin düşüncelerimi ve sorduğum
Son iki yazımın ardından birçok telefon, mesaj ve yazı aldım. İlgilerini esirgemeyen okuyucularımın tümüne teşekkür borçluyum. Gelen yazılardan biri içerikçe farklı, katkı mahiyetinde oluşu nedeniyle izninizle paylaşmak istiyorum. Yazıyı, hemşerim ve çok uzun zamandan beridir arkadaşım olan Seyithan Erol gönderdi. Kendisi emekli
Strateji, geleceği belirlemede anahtar görevi görmesinin yanında, hayallerini gerçekleştirmek isteyen cesur insanların hatasız uygulamalarına da yardımcı olur. Bu nedenle bugün öncelikli olan şey, derinlemesine yapılacak ortaklaşa bir çalışmayla belirlenmiş bir stratejiyle ortak bir amaç etrafında insanların enerji ve hayallerini güçlü bir şekilde
Bir önceki yazımda: “Dünyamız uzun süredir ilk defa bu denli küresel boyutta çaresizlik, hastalık ve ölümle karşı karşıya kaldı. Bilim insanları ve yetkililerin ‘evde kal’ açıklamalarına uyarak evlerimize kapandık; bekliyoruz.” diye yazmıştım. Tehlikenin halen kapıda olması nedeniyle küresel ölçekte çoğunluk olarak hâlâ