Günlerin ve gündemin sıkıcılığından mı, yazıların mistik ve romantik havasından ya da edebi dozajının yüksek oluşundan mıdır nedir, hikmetini anlayamadığım bir şekilde Halil Cibran’ın kitaplarına sarılmış durumdayım. İyi ki de okumaya başlamışım. Günün boğucu siyasi atmosferinin dışına çıkmak isteyenlere, “sevginin harman yerine
Çocukluğumda yazları damda yatardık. Geceleyin yataklarımıza uzandığımızda gökyüzünde yıldızları, Maden yolundan gelip geçen arabaların ve istasyondan geçen tren ve katarların farlarından yayılan ışıkları merakla izlerdik. Seslerini duymazdık, sadece ışıklara bakıp düşler kurardık. Gençlik dönemimde istasyona her gittiğimde; raylar, buhar ve duman yayan
Bu sıralar Halil Cibran’ın kitaplarını okuyorum. Gündemin sıkıcılığından mı, yazıların mistik ve romantik havasından ya da edebi dozajının yüksek oluşundan mıdır ne hikmettir anlayamadığım şekilde kitaplarına sarılmış durumdayım. İyi ki okumaya başlamışım. Bugünün boğucu siyasi atmosferinin dışına çıkmak isteyenlere, “sevginin harman yerine
Yılmaz Değirmenci’ye kitap dosyasına ilişkin gönderdiğim yazım Sevgili Dayımoğlu/Halamoğlu,Gönderdiğin kitap dosyasını(*) zevkle okudum, hem de iki kez. Okurken duygulandım ve gururlandım, çok mutlu oldum. Bir tanıdığımın, akrabamın böylesine güzel bir eseri kaleme alması beni mutlu etti. Mutlu edenler mutlu olur. Senin de