Sevdiğim dostların, arkadaşların, tanıdıkların, hemşerilerin kitaplar yazması beni her zaman sevindirmiş ve yaşama dair umudumu tazelemiştir. Kıymetli hemşerim, iş insanı Refik Türk’ün hazırlamış olduğu ve imzalayıp şahsıma gönderdiği Köy Enstitüsü’nden İlköğretmen Okulu’na HOŞOT (DİCLE) ANILARI(*) kitabı bende bu duyguları bir kez daha
Kavalcı Hafız Zülfo’yu son zamanlarda çok anlattığımın farkındayım, ama bazı yeni bilgiler alınca tekrar yazmam kaçınılmaz oldu. Kıymetli dostum Seîd Veroj çok güzel bir fotoğraf gönderdi. Fotoğrafı görünce dayanamadım ve bunu yazıya dökmem gerekir dedim. Seîd Veroj ve Lûtfî Baksî’ya buradan teşekkürlerimi,
Yaklaşık 20 yıl önce, arkadaşım Ali Aslan beni Ergani’de Hafız Zülfi Yokuş’un kızı Xecê’nin evine götürmüştü. O zaman Xecê (Hatice Kayar) artık ufacık bir kız çocuğu değil; evlenmiş ve çoluk çocuk sahibi bir kadındı. Geçmişe dair konuşmak istemiyordu, gergindi, sanki geçmişte yaşadıkları
Gecenin derin sessizliğinde kitap okurken birden telefonum çaldı. Baktım, arayan Seyithan Erol arkadaşım. Açtım. Kısaca; “Sana bir yazı gönderiyorum, okumanı istiyorum. Yazının sonunda Hafız Zülfo ile ilgili bir şiir de var, belli ki senin yazılarından esinlenerek yazmış,” dedi ve ardından yazıyı gönderdi
Kavalcı Hafız Zülfo(1) ile ilgili bir yazı, dört fotoğraf aldım. Yazı ve fotoğrafları Mahmut Yüceli gönderdi(2). Kendisi 1993 yılında Ergani Lisesi’nde öğretmenlik yaptığı zaman, akıl edip, Kavalcı Hafız Zülfo’nun fotoğraflarını çekmiş ve ardından da o dönem yayımlanan Gündem gazetesine “Ergani’de bir Vivaldi”