Eskiden ekmek, dumana bulanan gözyaşlarıyla, kızgın saçta tandırlık denilen kimi evlerde, evin içinde, kimi evlerde de kozik denilen yığma taşlardan yapılmış yerlerde pişirilirdi. Çuvaldan legene, teyşte dökülen un, suya bulanır, yoğrulur, kıvamına gelir, hamur olur, tahta ile oklava arasında bir kâğıt inceliğine
Ekmek/Nan, nimetlerin şahıdır.Ekmek/Nan, insanlar için en hayati besindir.Ekmek/Nan, doğanın insanlara bahşettiği rızkın en güzelidir.Ekmek/Nan, bütün toplumlarda ve inançlarda mübarektir.Ekmek/Nan, evrensel kutsal değerdir. Eskiden, kış aylarında ekmek ve yemeklerimiz aralık denilen, evin iç bölümünde bulunan kara ocakta pişirilirdi. Köylerde ve bazı evlerde halen
Biranın tarihi çok eskidir, anayurdu da Mezopotamya’dır. Örneğin; Sümerlerde bira çok sevilen, bolca içilen bir içkidir. Sümer’de, MÖ. 6000’den başlayarak bira yapımı bir endüstri olma yolunda ilerlemiş ve çok ileri bir aşamaya gelmiştir. MÖ. 3500 tarihli bir tablette on altı çeşit biranın
Eskiden yemeklerimiz kışın aralık’ta bulunan kara ocak’ta pişirilirdi. Köylerde ve bazı evlerde halen de pişirilmektedir. Yazın da, evimizin önünde kozik dediğimiz yığma taşlardan veya kerpiçten etrafı çevrili ocakta pişirilirdi. Ve en önemlisi, ekmeklerimiz ocak üzerinde sac’da pişirilirdi. En çok yediğimiz ekmek olduğundan,