Abdurrahman Demir(*) Sevgili dostlar, yılların dostluğuyla bu güne kadar birlikte geldiğimiz, sevgili dostum MÜSLÜM ÜZÜLMEZİN, Büyük emek vererek, bizlere kazandırdığı bu güzel eseri, soluksuz okudum dersem abartmış olmam. Eserin Önsözünü, Ergani’mizin yetiştirdiği, büyük değerimiz, ALİ GÜZEL (emekli hakım, Anayasa Mahkemesi üyesi) ağabeyimiz
Elmon Karsarvanian Hançer’den aldığım bir yazı Merhaba Müslüm Bey, Bizde bir deyiş vardır… “İşi düşmeyince dost evine varılmaz”… Tabii bu latife kabilinden. Bir sene olmuş yazmayalı… Sizi Facebookta aradım… Bir ad buldum benzer, ama bilgi yoktu. Ben de bir mesaj yazarak sordum;
Ocak ayının son haftası “Çüngüş’teki Kilise Kurtarılamaz mı?” başlıklı yazım çeşitli gazete ve web sitelerinde yayınlandı. Bu yazının yayınlanışından önce üyesi olduğum Diyarbekir Yahoo Grubu’nda belli aralıklarla kiliseye ait günde iki adet olmak üzere toplamda 18 adet fotoğrafı ve ardından söz konusu
4 Kasım 2010 tarihinde Çüngüş’e (Diyarbakır) gittim. Çarşıda, çay kenarında, tarihi köprü civarında ve kilisenin bulunduğu tepede gezindim. Bol bol fotoğraf çektim. Gezi sırasında gördüğüm kilise harabesi içimi burktu. Üzüldüm. Bir kutsal mekân, bir tarihi yapı bu durumda olmamalıydı. Yakışmıyor. Hele kilisenin
Ekmek/Nan, nimetlerin şahıdır.Ekmek/Nan, insanlar için en hayati besindir.Ekmek/Nan, doğanın insanlara bahşettiği rızkın en güzelidir.Ekmek/Nan, bütün toplumlarda ve inançlarda mübarektir.Ekmek/Nan, evrensel kutsal değerdir. Eskiden, kış aylarında ekmek ve yemeklerimiz aralık denilen, evin iç bölümünde bulunan kara ocakta pişirilirdi. Köylerde ve bazı evlerde halen
Yerel tarih araştırmacıları için, Osmanlı belgeleri kısıtlı da olsa bazı bilgiler vermektedir. Osmanlı belgelerinin dışında, Osmanlı devlet adamlarının enderde olsa, yazmış oldukları seyahatnameler de aynı şekilde bizlere bazı bilgiler vermektedir. Arifi Paşa’nın Diyârbekir Seyahatnamesi de, bu çerçevede önemli bir belgedir. Ma’den, Ergani,