cıvıl cıvıl bir işçi kentinden hayalet bir kasabaya… Madenciliğin başlangıcını, gelişimini, sonuçlarını ele almak için tarihin akışı içindeki dönemeçlerden birini seçmemiz gerekiyor. En uygun olarak 12 bin yıl öncesini, yani Neolitik dönemin başlangıcını ele alabiliriz. Yaşadığımız coğrafyanın ve de serüvenini anlatacağımız Maden
Yerkürenin farklı bölgelerinde yiyecek üretimi nerede, ne zaman ve nasıl başladı? Bu soruya yanıt vermeden önce, bu yerlerin, tarihlerin nasıl saptandığı konusuna kısaca değinmek gerekir. Arkeologlar yiyecek üretiminin tarihini, o kazı yerinde bulunan karbonlu maddeleri radyokarbon testinden geçirerek saptarlar. Bu yöntem, her
Madenciliğin başlangıcını, gelişimini, sonuçlarını ele almak için tarihin akışı içindeki dönemeçlerden birini seçmemiz gerekiyor. En uygun olarak 12000 yıl öncesini, yani Neolitik dönemin başlangıcını alabiliriz. Yaşadığımız coğrafyanın tarihini bilmemiz açısından bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Yapılan arkeolojik kazılar sonucu; Diyarbakır-Ergani’de bulunan Çayönü/ Qoteberçem
Hefaystos (veya Hephaistos) Eski Yunan mitolojisinin önemli tanrılardan biridir. “Tanrılar ülkesi” Olympos’ta oturan “yüceler yücesi” baştanrı Zeus, karısı baştanrıça Hera’nın katkısı olmadan, anasız, tanrıça Atena’yı doğurur. Hera buna çok içerlenir; kıskançlığından, inat olsun diye, o da tek başına, Zeus’un katkısı olmadan, babasız,
Mustafa Naci Ergani ve bu kasabamızın yetiştirdiği i değerli simalara ait yazıları Makam, Makam Çiçeği ve Bülbül adlı eserde bir araya getiren Müslüm ÜZÜLMEZ, bugüne dek yazdığı kitapların sayısını on dörtlere çıkarmış durumda.İlk başta teknik konuları içeren kitaplar yayınlayan ÜZÜLMEZ, daha sonra
Şeyhmus Diken Yukarı Mezopotamya, insanlık ve uygarlık tarihinin bugünlere kalan kültür mirasıdır. Soyadının “Büyük ülkenin babası” anlamına geldiğini bildiğim Profesör Ekrem Akurgal; yanlış anımsamıyorsam “Anadolu Uygarlıkları” kitabında, Anadolu topraklarındaki hayat için, bütünüyle “saf bir ırktan” söz edilemeyeceğini, Anadolu ve Mezopotamya’da yaşayan eski
Yazar bu çalışmasında kitaplardan, raporlardan ve çeşitli metinlerden faydalanmış. Ayrıca, Hilar köyündeki köylülerle, Ergani ve Diyarbakır’daki Hilarlılarla ve konuya hâkim kişilerle yaptığı görüşme ve konuşmalardan da yararlanmış. Birçok prehistorik dönem yerleşim yerinin bölgede (Nevale Çore/Şanlı Urfa-Bozova, Çeme (Hallen Çem olmalı.- M. Üzülmez)
Vedat Çetin Tarih yazmak zor bir iştir. Tarihin içinde saklı birikimin bulunup çıkarılması için sabır ve azim gerekir. Bu nedenle Hilar gibi antik bir yerleşim yeri üzerine tarih çalışması yapmak demek… Tarih yazmak zor bir iştir. Tarihin içinde saklı birikimin bulunup çıkarılması
Kerem Türk İnsanlık Tarihinin En Eski Yerleşim Birimlerinden Biri Olan Diyarbakır Ergani’deki Hilar’ın 10 Bin Yıllık Tarihi Kitap Oldu. Asıl Mesleği Kimya Mühendisliği Olan Müslüm Üzülmez’in Kaleme Aldığı 10 Bin Yıllık Tarihin Tanığı Hilar Adlı Kitap, Arkeoloji ve Sanat Yayınları Tarafından Okura
Eyyüp Aras Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 1978 yılından beri İstanbul’da, Türkiye’nin tarihi, arkeolojisi ve sanat tarihi ile ilgili kitaplar basıyor. Türkçe, İngilizce, Almanca ve Fransızca başlıklar altında toplanan bu yayınlar, akademisyenlere hitap edecek özel monografilerden, Türkiye’nin tanınmış turistik bölgelerini tanıtan rehber kitaplara