Hevalê min ê hêja, Muslum.(1) Dereqa pertûka hevalê me yê hevbeş; Mamoste Cûmalî de, nivîsîna te ya danasînê, min bi dilgermî û dilşadîyek mezin xwend. Bê şik, her cure nivîs; berhemên kedek mezine. Berhemên bi vî rengî, berî her tiştî sebrek û
Sevgili Müslüm, Huneyn’e bayıldım, resmen mest oldum, hayran kaldım. Bir köylünün bu olağanüstü yerel, evrensel ve entelektüel olmasına bayıldım. Sana mektubu(*) ve krokisi çok zengin bir içeriğe ve evrensel bir anlayışa harika bir örnek. Dolayısıyla gazeteye göndereceğin yazıyı okuduktan sonra daha düzgün
Sevgili Müslüm, merhaba.(1) Sana yazılan mektupları şimdi okudum.(2) Mektupların ikisi de pozitif değerlendirme niyetiyle yazılmış ama ben birincisini yani Huneyn Kaygusuz’unkini daha çok beğendim, belki de içerden olduğu için:) Huneyn’in mektubu ile ilgili birkaç şey yazmak istedim. 1-Diyor ki; “İlk göze çarpan
Sevgili Arkadaşım,(1) Huneyn Kaygusuz iyi, çalışkan bir köylü. Benim de arkadaşım. Hila’ra yolun düşerse selamımı söyle hem seni gezdirir ve hem de sana gerekli bilgileri verir. Bu arkadaşım bilgisayar kullanmıyor. Klasik mektuplaşama türü haberleşiyoruz ve bazen de telefonlaşıyoruz. Bu nedenle ‘Kevirê Mistê