gece siyah saçlarını günün yüzüne örttüğündeay, gecenin siyah saçlarını aralayıp gül yüzünü gösterir 14-29 Mayıs 2013 tarihleri arasında annemi, kardeşlerimi, akrabalarımı, dostlarımı ve doğup büyüdüğüm mekânları görmek amacıyla Diyarbakır-Ergani-Çermik’te bulundum. Kısa notlar halinde izlenimlerimden bazılarını paylaşmak istiyorum. 14 Mayıs günü saat 17.00
M. Şehmus Güzel Sedat Eroğlu’nun on yıllık ugraşının, alın teri ve göz nurunun ürünü Gülbaran’ın Gülleri, Erganili Düşün, Sanat, Bilim, Siyaset İnsanları isimli kitap Kent Işıkları Yayınları’nca birkaç gün önce okuyucuya sunuldu. Gülbaran’ın Gülleri’nin “önsözü” şair ve yazar Müslüm Üzülmez’den. Hemşerim Sedat
“Zenginliği baharda çobanların kavallarında çocukların türkülerindeİğde kokularında üzüm asmalarında güllerde” Ergani’nin benim yaşamımda çok farklı bir yeri vardır. Doğup büyüdüğüm bir yerdir. Çocukluk ve gençliğimin en güzel yılları Ergani’de geçti? Unutmam mümkün değil. Sadece unutmakla kalmayıp Ergani ve Diyarbakır’ı çok seviyorum. Salt
Prof. Dr. Yusuf Kenan Haspolat’ın editör ve koordinatörlüğünde hazırlanan ve T.C. Dicle Üniversitesi tarafından yayımlanan Prof. Dr. Yusuf Kenan Haspolat ve Öğr. Grv. Aysel Alyamaç Yılmaz’ın birlikte hazırlamış oldukları Tarih-Kültür-İnanç Kenti: Diyarbakır kitabında Diyarbakır Mağaraları başlığı altında Kenan HASPOLAT(*) Ergani kısmında Hilar’ı
İbrahim Evirgen Yapılan bir araştırmada, kilometrekareye Dünyada en fazla şair, yazar, bilim adamı ve edebiyatçı yetiştiren il Diyarbakır’dır. Diyarbakır’ın da en fazla üretken şair ve yazarlarını yetiştiren ilçemiz, hiç kuşkusuz Ergani’dir. Gerçekten bu şirin ilçemizden yetişen şair, yazar, fikir adamı ve eğitimcileri
“Başarılı insanların başarısı, bunu elde etmek için kullanmış oldukları yöntem ve vasıtalarla ölçülmelidir.” -La Rochefoucauld Onbin Yıllık Tarihin Tanığı ERGANİ adlı bir kitap elime geçti. Kitap özel bir ajansa hazırlatılmış, büyük boy ve hiçbir masraftan kaçınılmamış. Pahalı cinsinden birinci sınıf kaliteli kuşe
“Her haneden matem sesi yükseldi, o gece onlara kıyamet günü gibi oldu.” Akkoyunlar ve Karakoyunlar sürekli savaşmışlardır. Çermik dâhil savaşın sürdüğü mekânlarda yaşayan ahali ise perişan olmuş, kırıma uğramıştır. Bu savaşın baş aktörlerinden olan Uzun Hasan’ı ve mensubu olduğu Akkoyunları ve bunların
Bugünlerde yeni edindiğim Evliyâ Çelebi’nin Seyahatnâmesi’ni inceliyorum. İncelemem esnasında Evliyâ Çelebi’nin yaşam hikâyesini ve Seyahatnâmesi’nde yer alan Ergani ile ilgili kısmı okuyucularımla paylaşmanın yararlı olacağı aklıma geldi ve bu yazıyı kaleme aldım. Evliyâ Çelebi, 25 Mart 1611’de İstanbul’da doğmuştur. Tam adı Evliyâ
“Şimdi size Heykel’den bir kartal gibi bakıyorumEski günleri bir bir hatırlıyorum.” –Nurettin Değirmenci 17 Mayıs 2012 günü iki haftalığına Ergani’ye (Diyarbakır) annemi ziyarete gittim. Kaldığım bu süre zarfında birkaç kez günübirlik olarak Diyarbakır ve Çermik’e de uğradım. Diyarbakır’da Kitap Fuarı, Ergani’de Hilar,
I. GİRİŞ Bilindiği gibi Diyarbakır ve çevresi 1514 yılında Çaldıran Savaşı ile başlayan ve daha sonra devam eden savaşların sonucunda 1517 yılında sone eren bir zaman sürecinde Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine girmiştir. Diyarbakır’ın Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine girmesinden hemen sonra Diyarbakır ve çevresi yeni