Eylül ayında Ergani (Diyarbakır)’ye gittim. 25 gün kaldım. Annemi, kardeşlerimi, akrabalarımı, arkadaşlarımı, tanıdık ve yaşlı insanları ziyaret ettim. Yeni bir kitap çalışmamla ilgili çok sayıda insanla görüştüm, güzel bilgiler edindim. Ayrıca yeni kitabımda anlatacağım mekânları daha iyi tanımam ve yerinde görüp bilgiler
unutma arzusuyla tarihi hafızadan silemeyiz:güllük’te açmış sarı güllerin narin yapraklarınave venk kayalarında öten bülbüllerin kurşunî kanatlarınasabah güneş ışıklarını vurduğunda her yirmi dört nisan’damakam dağı’nın kabuk bağlayan yüz yıllık yarası tazelenir. çok farklı, tuhaf duygular içindeyim:vicdani yükümün ağırlığı altında, bir başımaiki bin on
Aptal insanların çoğu şahsi menfaatlerinin ötesini düşünmeleri çok zor olduğundan kolayca kepazeliklere imza atarlar. Tigris Haber (Diyarbakır) gazetesinde, yayına başladığı günden beri imkân buldukça bana ayrılan köşede yazılar yazıyorum. Gazeteyi İstanbul’da olmam nedeniyle ancak internet ortamından, gazetenin web sitesinden takip edebiliyorum. Sıddık
“Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim. Kalp durur. Akıl unutur.Ben dostlarımı ruhumla severim. O ne durur, ne de unutur.” -Mevlana Ölüm hayatın acı gerçeğidir. Bu acı gerçek ne zaman ve nerde karşımıza çıkar bilemeyiz. Kirvem Nadir Akyıldız’ın vakitsiz vefat haberini
Salnameler, Osmanlı Devleti’nin yayınlamış olduğu resmî yıllıklardır. Bu yıllıklarda genel olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun, özel olarak da şehirlerin yıllık olarak ekonomik, sosyal, sağlık, eğitim ziraat ile ilgili istatistikî verileri yer almaktadır. Bilgiler kısıtlı olsa bile, salnameler şehir tarihçilerinin, tarihçi ve araştırmacıların başvuru kaynakları
Ergani’nin nasıl “dil-nişîn” (gönülde yer tutan, hoş) bir yer olduğuna geçmeden önce salnâmenin ne olduğuyla ilgili kısa bir açıklamanın faydalı olacağı kanısındayım. Salnâme, bir senelik olayları topluca göstermek üzere hazırlanan eserler için kullanılan bir sözcüktür. Türkçeye Tanzimat’tan sonra girmiştir. Farsça “sene” demek
1928 yılında İçişleri Bakanlığı Nüfus Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan Son Teşkilat-ı Mülkiye’de Köylerimizin Adları isimli çalışmada Türkiye’deki tüm vilayetlerin tek tek merkez ve kazalarındaki köylerin sayı ve adları yer almaktadır. Köy adları Latin harfleriyle ve hemen karşılarında da Arap harfleriyle yazılmıştır. Kitabın
Gezmeyi sever, hele Diyarbakır ve Ergani’ye gitmeye bayılırım. Bu yıl ilki Mayıs ayında, ikincisi de Eylül ve Ekim ayları arasında olmak üzere Diyarbakır ve Ergani’ye iki gezim oldu. Bu gezilerimde genellikle akrabalarımı, arkadaşlarımı ziyaret ettim, onlarla buluşup sohbetler ettim, hatırlarını sorup dertleştim.
Ali Güzel’den bir yazı Yavuz Aközel’in yazısını grupta(*) görünce, doğrusu ben de, Osman Aközel’in oğlu filandır herhalde diye düşünmüştüm. (Şair, ressam, emekli öğretmen Osman Aközel, ilkokuldan sınıf ve hatta sıra arkadaşımdır) Meraklı ve araştırıcı kardeşim Müslüm Üzülmez’in sorusuna karşı Osman Aközel ile
Şair, Ressam Osman Aközel Değerli can dostu paylaşım arkadaşlarım; içimde davullu zurnalı halay çekip oynayan, onlarca yıl hasretini çektiğim o güzelim Ergani’nin iz bırakmış güzel insanları var. O var oluşu, o heyecanı ve halayı Sedat Eroğlu içimde seslendirdi. İz bırakan güzel insanlarımızı