Hemşerimiz Müslüm Üzülmez’in kaleme aldığı kitap, 228 sayfadan oluşuyor. Hemşerimiz Müslüm Üzülmez’in kaleme aldığı ve 228 sayfadan oluşan “Yazılı Kaynaklarda Çermik” kitabı çıktı. Geleceğin iyi inşa edilmesi için geçmişin iyi bilinmesi gerektiği, bu gereklilikle tarihin hüküm sürdüğü, zamanın durduğu, tabiatın konuştuğu Çermik’le
Geçmişini bilmeyen geleceğini doğru temeller üzerinde kuramaz. Çermik, Diyarbakır’ın kuzey batısında 90 km mesafede, toplam 50.134 nüfusa sahip bir ilçemizdir. İsmini doğusunda bulunan kaplıcadan (kudret hamamından) almaktadır. Çêrmug, Çermuk, Germıke, Aberna gibi isimlerle de adlandırılmış veya adlandırılmaktadır. Eskiden Çermik’te birçok inanç ve
Kent Işıkları/ Araştırma/ Türkçe Çermik, Diyarbakır’ın ilçesidir. İsmini doğusunda bulunan kaplıcadan (kudret hamamından) almaktadır. Çêrmug, Çermuk, Germıke, Aberna gibi isimlerle de adlandırılmış veya adlandırılmaktadır. Eskiden Çermik’te birçok inanç ve etnik gruba mensup insanlar birlikte yaşardı. Bu inanç, etnik grup ve uygarlıklardan geriye
“Her haneden matem sesi yükseldi, o gece onlara kıyamet günü gibi oldu.” Akkoyunlar ve Karakoyunlar sürekli savaşmışlardır. Çermik dâhil savaşın sürdüğü mekânlarda yaşayan ahali ise perişan olmuş, kırıma uğramıştır. Bu savaşın baş aktörlerinden olan Uzun Hasan’ı ve mensubu olduğu Akkoyunları ve bunların
“Şimdi size Heykel’den bir kartal gibi bakıyorumEski günleri bir bir hatırlıyorum.” –Nurettin Değirmenci 17 Mayıs 2012 günü iki haftalığına Ergani’ye (Diyarbakır) annemi ziyarete gittim. Kaldığım bu süre zarfında birkaç kez günübirlik olarak Diyarbakır ve Çermik’e de uğradım. Diyarbakır’da Kitap Fuarı, Ergani’de Hilar,
Müslüm Üzülmez di 1950î de Erxeniyê ji dayikbûye. Dibistana seretayi, navîn û amadeyiyê li Erxeniyê xwendiye. Li Enqerê Fakulta Muhendis û Mîmariyê qedandiye. Wek muhendis di gelek dem û dezgehan de kar kiriye. Demekê di sendika Baysenê de kar xebitiye. Piştî 12ê
I. GİRİŞ Bilindiği gibi Diyarbakır ve çevresi 1514 yılında Çaldıran Savaşı ile başlayan ve daha sonra devam eden savaşların sonucunda 1517 yılında sone eren bir zaman sürecinde Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine girmiştir. Diyarbakır’ın Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine girmesinden hemen sonra Diyarbakır ve çevresi yeni
Karacadağ’ın rüzgârı karataşların, sıcaktan kavrulmuş kuru otların arasından eser. Bazen sert, bazen sıcak, bazen de ılık. Baharda binbir çiçek kokusunu, yazın sıcağı, sonbaharda hüznü, kışın kimsesizliği eteğine alıp Diyarbakır’a taşır. Diyarbakır’ı Diyarbakır yapan özellikler buradan gelir. Diyarbakır tarihi bir kent olmakla birlikte
M. Şehmus Güzel «Uçurumu sevenlerin kanatları olmalıdır.» Nietzsche Müslüm Üzülmez 1950’de Ergani’de doğdu. Hemşerimdir. Hatta neredeyse akrabamdır. Benden iki veya üç yaş küçük kardeşlerimle arkadaştır. Aynı yollarda yürümüş, şirin, sakin, görmüş ve geçirmiş, bilge kasabamızın tozlu küçelerinden geçmişiz. Ayrı zaman dilimlerinde belki
Şeyhmus DİKEN Ailesinin (uzak, yakın) fedakârlıklarının da çok hüzünkâr örnekleriyle bezenmiş bir yakın tarih hafıza kitabı Müslüm Üzülmez’in Yoldaş Koçero’su. “Koçeroruhunu teslim etme!sakın ele verme!onurunu koru, küçülme!umudunu tüketme!dayan…” Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı’nın (TÜSTAV) Türkiye’nin toplumsal hafızasının yitip gitmemesi perspektifinden hareketle değerli