Önsöz Bilime, edebiyata, sanata değer katan tüm erdemli insanların anısına… Felsefe ile matematik abi kardeş gibidir. Bu kardeşlikte zaman zaman felsefe, düşünce anlamında matematiğe ağabeylik yapar. Düşüncenin hayat bulmasını da küçük kardeş matematik sağlar. Zaman zamanda çözüm ve önerilerle matematik de felsefeye yol gösterir. Müslüm ağabeyimle benim ilişkim de felsefe ve matematik ilişkisi gibidir. Bu ilişki kardeşlik ilişkisi yanında arkadaşlık, sırdaşlık, fikirdaşlık
Devamı →Bir tanıdığımın, bir arkadaşımın, bir yoldaşımın kitap yazmasından her zaman mutlu olmuş ve gurur duymuşumdur. Sevgili dostum Salih Şimşek kendi anadilinde, Kürtçe yazdığı hayat hikâyesi “Jiyana Nîvkuştiyan”(*) ismiyle Türkiye Sosyal Tarih Araştırma
Beşir Doğan yaşama enerjisi tükenince her şeye elveda deyip aramızdan ayrıldı. Ölüm de doğum gibi
Üçevler’de herkesin yerine nöbete kalan Anam Hava Üzülmez’e… hüzün sarıncakayan bir yıldız gibi düşersin
Son Eklenenler
Misbah Hicri’ye Tarihsiz ve Talihsiz Şiirler kitabı ile ilgili gönderdiğim yazı Değerli dostum Misbah Hicri,Merhaba. Tarihsiz ve Talihsiz Şiirler’in(1) tümünü okudum. Güzel. Duygu ve düşüncelerini sözcüklerle iyi ifade etmişsin. Kutlarım. Şiirlerin içeriğine yönelik bir şey söyleme hakkını kendimde
Aslan DeğirmenciTanıkları, mağdurlarıyla bir zihniyet kodlaması: 12 EYLÜLÇIRA Yayınları, İstanbul 2011, s.69-101 MÜSLÜM ÜZÜLMEZ-Araştırmacı Yazar -12 Eylül neyi amaçladı? Soruyu doğru yanıtlayabilmek için 12 Eylül öncesindeki gelişmelere kısaca bakmakta yarar var. 12 Eylül öncesinde Türkiye 12 Mart Askeri
Müslüm Üzülmez’in Yoldaş Koçero isimli kitabı, TÜSTAV (Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı) İktisadi İşletmesi Sarı Defter dizisi 20. Kitabı olarak Temmuz 2011’de yayımlandı. “Düne takılıp kalmadım/Dünü de hiç unutmadım” diye başlayan bu kitabında Üzülmez bizleri, 1965 yıllarında Ergani’de
Müslüm Üzülmez’in Yoldaş Koçero isimli kitabı, TÜSTAV (Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı) İktisadi İşletmesi Sarı Defter dizisi 20. Kitabı olarak Temmuz 2011’de yayımlandı. “Düne takılıp kalmadım/Dünü de hiç unutmadım” diye başlayan bu kitabında Üzülmez bizleri, 1965 yıllarında Ergani’de
Victor Hugo ”sürgünlük her yerde yalnız yaşamaktır” der.Değerli yazarımız Mehmed Uzun ise, bir yazısında, “bence sürgün, bir ayrılıktır; hüzünlü, sıkıntılı, kasvetli bir ayrılık. Sürgün, köklerinden koparılmaktır: zorla, baskıyla ya da mecburen.Sürgün, gidip dönmemektir.Sürgün insanı ise mecbur insandır; mecburen
“Sevgi gönülden gönle köprü kurmaktır.” (Newton) Her şey o kadar çok hızlı değişiyor ki, tutabilene aşk olsun. Değişim eskiden çok yavaş oluşurdu, şimdi kanatlanmış uçuyor. Şöyle bir 50 yıl öncesini ve bir de günümüzü göz önüne getirelim. Günlük
I. GİRİŞ 16.yüzyılda Çermik’te bulunan vakıflarla ilgili bilgileri ancak Osmanlı Arşivi’nde bulunan Tahrir Defterleri gibi defterlerden öğrenebiliriz. Osmanlı, imparatorluk sınırları içersinde düzenli Tahrir Defterleri tutturarak her şeyi kayıt altına almaya çalışmıştır. Tahrir, toprağın mülkiyet ve tasarruf hukukunu, reayanın
Rüzgâr Makinası, Harman Dökme ve Saman Ufalama Makinası İle Altın Kum Yıkama Makinası Hakkında Rapor
Bir Osmanlı Arşiv Belgesi Osmanlıca bu belgeyi Başbakanlık Osmanlı Arşivinden kendim çıkartım ve çevrisinin yapılması için Osmanlıca bilen tarih bilim uzmanı Abdurrahman Üzülmez’e gönderdim.Amca oğlu da, sağ olsun, beni kırmayıp çevrisini yapıp gönderdi. Belgenin çevrisiyle birlikte; “Belgede birkaç
Son Eklenenler
Önsöz Bilime, edebiyata, sanata değer katan tüm erdemli insanların anısına…
Bir tanıdığımın, bir arkadaşımın, bir yoldaşımın kitap yazmasından her zaman
Beşir Doğan yaşama enerjisi tükenince her şeye elveda deyip aramızdan
En Çok Okunanlar
Önsöz Bilime, edebiyata, sanata değer katan tüm erdemli insanların anısına…
Bir tanıdığımın, bir arkadaşımın, bir yoldaşımın kitap yazmasından her zaman
Üçevler’de herkesin yerine nöbete kalan Anam Hava Üzülmez’e… hüzün
Sevdiğim dostların, arkadaşların, tanıdıkların, hemşerilerin kitaplar yazması beni her zaman
“Felsefe ve Matematiğin Yoldaşlığı” başlıklı yazım 14 Mart 2024 tarihinde
Rastgele Yazılar
Küreselleşen bir dünyada insan hakları refah düzeyinin ve yaşam kalitesinin
“Nereye bir ad verilmişse, bir sebebi olduğu için o ad
Yanlışı doğru (ya da eğriyi doğru) gibi göstermeye çalışanlarKendi kendilerini