Önsöz Bilime, edebiyata, sanata değer katan tüm erdemli insanların anısına… Felsefe ile matematik abi kardeş gibidir. Bu kardeşlikte zaman zaman felsefe, düşünce anlamında matematiğe ağabeylik yapar. Düşüncenin hayat bulmasını da küçük kardeş matematik sağlar. Zaman zamanda çözüm ve önerilerle matematik de felsefeye yol gösterir. Müslüm ağabeyimle benim ilişkim de felsefe ve matematik ilişkisi gibidir. Bu ilişki kardeşlik ilişkisi yanında arkadaşlık, sırdaşlık, fikirdaşlık
Devamı →Bir tanıdığımın, bir arkadaşımın, bir yoldaşımın kitap yazmasından her zaman mutlu olmuş ve gurur duymuşumdur. Sevgili dostum Salih Şimşek kendi anadilinde, Kürtçe yazdığı hayat hikâyesi “Jiyana Nîvkuştiyan”(*) ismiyle Türkiye Sosyal Tarih Araştırma
Beşir Doğan yaşama enerjisi tükenince her şeye elveda deyip aramızdan ayrıldı. Ölüm de doğum gibi
Üçevler’de herkesin yerine nöbete kalan Anam Hava Üzülmez’e… hüzün sarıncakayan bir yıldız gibi düşersin
Son Eklenenler
Kent Işıkları/ Araştırma/ Türkçe Çermik, Diyarbakır’ın ilçesidir. İsmini doğusunda bulunan kaplıcadan (kudret hamamından) almaktadır. Çêrmug, Çermuk, Germıke, Aberna gibi isimlerle de adlandırılmış veya adlandırılmaktadır. Eskiden Çermik’te birçok inanç ve etnik gruba mensup insanlar birlikte yaşardı. Bu inanç, etnik
“Her haneden matem sesi yükseldi, o gece onlara kıyamet günü gibi oldu.” Akkoyunlar ve Karakoyunlar sürekli savaşmışlardır. Çermik dâhil savaşın sürdüğü mekânlarda yaşayan ahali ise perişan olmuş, kırıma uğramıştır. Bu savaşın baş aktörlerinden olan Uzun Hasan’ı ve mensubu
Bugünlerde yeni edindiğim Evliyâ Çelebi’nin Seyahatnâmesi’ni inceliyorum. İncelemem esnasında Evliyâ Çelebi’nin yaşam hikâyesini ve Seyahatnâmesi’nde yer alan Ergani ile ilgili kısmı okuyucularımla paylaşmanın yararlı olacağı aklıma geldi ve bu yazıyı kaleme aldım. Evliyâ Çelebi, 25 Mart 1611’de İstanbul’da
Ergani Kaymakamlığı tarafından özel bir ajansa yaptırılan Ergani’nin tanıtımı için yayımlanan kitabın içeriğinde bulunan birçok bariz hata tepkilere neden oldu. “On Bin Yıllık Tarihin Tanığı” başlığıyla, Erganili araştırmacı- yazar Müslüm Üzülmez’in “On Bin Yıllık Tarihin Tanığı Hilar” kitabının
Türkiye, 12 Eylül 1980 sabahına tankların sesleriyle uyandı. Kulaklar her 10 yılda bir gelen bu sese aşinaydı. Ancak ne hikmetse, 12 Eylül sabahına kadar susmayan silah sesleri, tank seslerinin ardından bir anda susuvermişti 27 Mayıs 1960 darbesi, 12
İçki üzümden, aşk yürekten damıtılırBen, bu harika damıtımları hep tatmak isterim;Beni bekler çünkü değerlenen dirilen güzellik. Şarap, kadim bir içkidir. Şarabın tarihi, Anadolu’nun tarihi gibi çok eskidir. Eskiden çok iyi kaliteli şaraplar yapılırmış. Zaten Anadolu insanı hiçbir zaman
Misbah Hicri “Esas duruşa geç” askeri bir terim. Başına “Ana” sözcüğü geçince anlamda ürkütücü tuhaflık oluşuyor. Başlık olarak kullandığım bu isimle yayınlanan kitap Vate Yayınevi tarafından yayınlanmış. Kamil Sümbül’ün Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nden yaşadıklarının iz düşümleri. Her ne
Naci Sapan Yazar, aynı zamanda bizim gazetenin yazarı değerli dostum Müslüm Üzülmez’le Suriye’nin son durumunu ve Kürtlerin mevcut konumunu konuşuyoruz telefonda. Kürtlere ‘Ümmetin yetimi ol diyorlar, olur mu?’ dedi.Müthiş bir belirleme.Doğru, aynı ümmetin evlatlarıolduğumuzu söyleyeceğiz, sonra bazı evlatlar,
Son Eklenenler
Önsöz Bilime, edebiyata, sanata değer katan tüm erdemli insanların anısına…
Bir tanıdığımın, bir arkadaşımın, bir yoldaşımın kitap yazmasından her zaman
Beşir Doğan yaşama enerjisi tükenince her şeye elveda deyip aramızdan
En Çok Okunanlar
Önsöz Bilime, edebiyata, sanata değer katan tüm erdemli insanların anısına…
Bir tanıdığımın, bir arkadaşımın, bir yoldaşımın kitap yazmasından her zaman
Üçevler’de herkesin yerine nöbete kalan Anam Hava Üzülmez’e… hüzün
Sevdiğim dostların, arkadaşların, tanıdıkların, hemşerilerin kitaplar yazması beni her zaman
“Felsefe ve Matematiğin Yoldaşlığı” başlıklı yazım 14 Mart 2024 tarihinde
Rastgele Yazılar
çınar ağacının dibinde,anılarımın sessizliğindeyim:akar suyun sesi, yaprakların hışırtısı,geveze serçelerin oynak
“Fırat ve Dicle’nin harap kıyılarını,Zararlı otlar kaplamış.Hiç kimse sokağa adım
“Mamosteyê delal, law weleh ez dibêjim qey ji gewrîya min