Nurettin Değirmenci Gerçekler çoğunlukla kuyunun dibindeki karanlıklarda saklıdır, ama ara sıra yanı başımızda durur; onu göremeyiz. 1987 yılında Cemekli Abbas ile Ankara’da bir kahvede oturup çay içtim. O sırada Yaşar Kemal’in Bu Diyar Baştanbaşa isimli kitabını okumuş ve bazı bölümlerinden etkilenmiştim. Etkilendiğim
Nurettin Değirmenci’den aldığım bir yazı Yazı ve konuşmalarınızda sıkça düzeltme yapıyorsanız; düşüncelerinizdeki yanlışları kendi kendinizle tartışınız. Saat 18 otobüsü ile İstanbul’a hareket ettim. Yolculuğumu normal koşullarda tamamladım. 8 Ekim 2009 günü Çinlilerin tertiplediği toplantıya katıldım. Toplantı üç saat sürdü. Toplantıdan sonra başka
Nurettin Değirmenci Araştırma yapanlar gerçeklere ulaşmayı amaç edinmelidir. 1970’li yıllarda, genel olarak, kısa yoldan Türkiye, Ortadoğu, hatta Dünya’daki yoksul toplumları baskı ve acılardan kurtarmayı hayal ediyorduk. Kısmen bilgi ve beceri kazanıp, acı gerçekleri yaşadıkça, bireyleri, aileleri, toplumları… kurtarmanın kolay olmadığını öğrendik. İhtiyaç
Gülşah Tali’nin gönderdiği bir yazı Üzülmez Bey, Selamlar… Yazınızı okurken önceki yazılarınıza da göz attım bu arada… Hepsi çok duyarlı ve anlamlı gönlünüze sağlık. Sevgili Nazım Hikmet Ran’ın da dediği gibi, “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?” Nazım, Abidin Dina’ya: “Bana mutluluğun
Nurettin Değirmenci’ye yazdığım bir mektup Dayı selam. “Suç ve Günah İtirafı”(*) başlıklı yazını okudum, hem de iki kez. Yazın güzel. Teşekkür ederim. Suç, günah ve itiraf olayının tarihsel gelişim sürecini ve bu edimlerin batı toplumu ile doğu toplumundaki algılanışını güzel bir anlatımla
Osmanlı Belgelerinde ERGANİ başlıklı çalışmam Kasım 2008’de bu sitede ve 25 Aralık 2008 – 9 Ocak 2009 tarihleri arasında 14 bölüm halinde dizi olarak Yeni Yurt (Diyarbakır) gazetesinde yayınlandıktan sonra bir çok ileti, mektup ve telefon aldım. Gelen yazılarda, bu çalışmanın Ergani
Bilim, Paradigma, Değişim ve Örgütler başlıklı yazım bazı sitelerde yayımlandı (02.06.2007 ve 13.07.2007 tarihlerinde). Bu yazımla ilgili birçok e-mail/ ileti aldım. Gelen yazıların çoğu, yazının “ağır” olduğu, pek anlaşılmadığı üzerineydi. Yazıyı, çalıştığım işyerinde okumaya meraklı, dünyada olup-bitenlere kafa yoran, yönetim bilimi ve
Geçen hafta, Felsefe ve Muzaffer Ünal hakkında bir şeyler yazmıştım. Bu hafta da, Muzaffer Ünal hakkında yazılmış bir yazıya yer vermek istiyorum. Söz konusu yazı, Nurettin Değirmenci’nin yayınlanmamış anılarında, “Ankara’daki Lise Yıllarım” bölümünde, “Rüzgârlı Sokak” başlığı altında yer almaktadır. Yazıyı yorumsuz, olduğu
Nurettin Değirmenci’den aldığım bir mektup Sevgili Müslüm, Bu yıl önce Diyarbakır ve Ergani’ye gittim. Orada bazı işlerimiz vardı, hem ziyaret, hem ticaret ile uğraştım. Genel olarak olumlu izlenimlerle ayrıldım. Daha çok Diyarbakır’daki insanlarla ilgilendim. Önyargılı kişilerle fazla temasım olmadı.+Gelişmeler var; yeni yapılar,
Geçen hafta Ergani Haber’de “Braidwood’un Bira mı, Ekmek mi Tartışması” başlıklı yazım yayınlandı. Yazı daha önce bir Web sitesinde yayınlanmıştı. Web sitesindeki yayından sonra elektronik postayla yazıya ilişkin birkaç mektup aldım. Bu mektuplardan beş tanesini yorumsuz bilgilerinize sunmak istiyorum. Ayrıca, eleştiriye her