1950 yılında Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ergani’de, yüksek öğrenimini Ankara’da 1977’de kimya mühendisi olarak tamamladı. Çeşitli kamu ve özel sektöre bağlı işyerlerinde mühendis olarak çalıştı. Mühendisliğin dışında dernek yöneticiliği, parti yöneticiliği yaptı; işçilik, pazarcılık gibi çeşitli işlerde
Müslüm Üzülmez, Kâmil Sümbül’ün Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde kaldığı günleri anlattığı “Ana Esas Duruşa Geç” kitabını yazdı. “Geçmiş asla ölü değildir; geçmiş, geçmiş bile değildir.” (William Faulkner) Unutmamak ve unutturmamak için yazmak lazım, ama bazı şeyleri yazmak çok zordur. Hele yazarın kendi
hayat önce bahar rüzgârısonra çöl rüzgârı gibi eser:acı, tatlı, güzel, çirkin ne varsabir gün sona erer. Diyarbakır’ın değerli evlatlarından Cengiz Yıldız (d.1953) 11 Ekim 2018’de İstanbul’da vefat etti. Bir gün sonra da dostlarının, sevenlerinin omuzlarında İstanbul Bakırköy Mezarlığı’nda sonsuzluğa uğurlandı. Vefatından bir
Madenciliğin başlangıcını, gelişimini, sonuçlarını ele almak için tarihin akışı içindeki dönemeçlerden birini seçmemiz gerekiyor. En uygun olarak 12000 yıl öncesini, yani Neolitik dönemin başlangıcını alabiliriz. Yaşadığımız coğrafyanın tarihini bilmemiz açısından bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Yapılan arkeolojik kazılar sonucu; Diyarbakır-Ergani’de bulunan Çayönü/ Qoteberçem
“Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, gıdada taklit ve tağşiş yoluyla ürünlerinde at, eşek ve domuz eti yediren firmaları teşhir etti.” (Basın/14 Mart 2018) Yıl 1978 olmalı. Diyarbakır’da tanıştığım Papgen isimli Ermeni arkadaşımla bir gün İstanbul’da Suadiye civarında gezinirken bir şeyler atıştıralım diye
Eğitimci, örgütçü, yazar ve “Nuh’un Adamı” şiirinin şairi Enver Atılgan aramızdan ayrılalı 23 yıl oldu. O, 25 Ocak 1995’te bizleri bırakıp gitti, şimdi “keklik seken güzeller bağında”. İnsan sevgisini yüreğinde taşıyan hocamı saygıyla anıyorum. Immanuel Kant, “Aydınlanma nedir?” adlı yapıtında: “Bağımsız düşünen
İsa Tekin Sevgili Müslüm Üzülmez Abem, 02.11.2017 tarihinde imzalayıp gönderdiğin “St. Petersburg İzlenimleri Ve Dicle Vakitli Gecelerde Yazılanlar” kitabınız 09.11.2017 tarihinde elime geçti. Çok mutlu oldum ve zevkle okudum. Aslında okuduğum kitaplara yazı yazmayı beceremem. Ama bu kitabı okurken bende çok farklı
Murat Uyurkulak’ın TOL(1) romanını ikinci kez okudum. Roman, “Devrim, vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzeldi” cümlesiyle başlıyor. Bu güzel cümle beni alıp eski zamanlara götürdü. Çünkü bir zamanlar bende o çok güzel bir ihtimalin peşinden koşanlardanım ve hâlâ hayat denilen şeyin; umut,
Hastayım, farenjitlerim azmış. Evde televizyon karşısında bulunan bir kanepeye uzanmış uyku ile uyanıklık arasında gidip geliyorum. Televizyon haberleri veriyor. Haberler arasında bir ara Amedspor Kaptanı Şehmus Özer’in bir trafik kazasında yaşamını yitirdiğini duyar gibi oluyorum. Ter içindeyim, gözlerim kapalı uykuda mıyım uyanık
Müslüm Üzülmez’in ‘Ergani Tarihinin Saklı Sayfası Ermeniler’ kitabı İsmail Beşikci Vakfı Yayınları tarafından yayınlandı. Kendisi de Erganili olan Üzülmez kitabında, Diyarbakır’ın Ergani ilçesi ve çevresindeki Ermenilerin 1915’ten önce ve sonra yaşadıklarını ele alıyor. Ağırlıklı olarak sözlü tarih çalışmasına dayalı olan kitap, Ergani