“Bire bin veren kınalı toprak/ Gömdüm umudumu bağrına.” Ergani, yazın ve düşün bakımından bereketli bir coğrafyada bulunmaktadır. İlçe olarak taşrada, sıradan bir kasaba olmasına rağmen Sezai Karakoç, Enver Atılgan, M. Şehmus Güzel, Enver Yorulmaz gibi şair ve yazarlarıyla yazın dünyasına; Adnan Aral,
Nurettin Değirmenci’den aldığım bir mektup Sevgili Müslüm, Bu yıl önce Diyarbakır ve Ergani’ye gittim. Orada bazı işlerimiz vardı, hem ziyaret, hem ticaret ile uğraştım. Genel olarak olumlu izlenimlerle ayrıldım. Daha çok Diyarbakır’daki insanlarla ilgilendim. Önyargılı kişilerle fazla temasım olmadı.+Gelişmeler var; yeni yapılar,
Sevgili Arkadaşlarım Sedat Eroğlu, Aydın Yılmaz ve Mehmet Oğuz, Gönderdiğiniz gazeteleri aldım. Teşekkür ederim. Tahmin edersiniz ki bir aylık bir gazeteyi bir-iki günde okumak çok zor. Ama yine de okudum diyebilirim. Müsaadenizle bu konuda bir iki şey söylemek istiyorum: 1. Gazete gerçekten
Yazının öncesi:Gertrude Bell’in Yazılarında Diyarbakır, Ergani, Maden -IGertrude Bell’in Yazılarında Diyarbakır, Ergani, Maden -II Diyarbakır’dan ayın 4’ünde Cuma günü ayrıldım, ve ucu bucağı olmayan bir ovada sıkıcı bir yolculuk yaptım. Neşeli bir düğünün yapıldığı tepenin altındaki küçük bir köyde Tarmur’de (Termül-Aşağı Kuyulu
Yazının öncesi: Gertrude Bell’in Yazılarında Diyarbakır, Ergani, Maden -I Tarmur köyünün (Tarmur: Diyarbakır-Elazığ karayolunun 200 m. kuzeyinde Geyik İstasyonu’na yakın olan Ergani’nin Termül-Aşağı Kuyulu köyü olmalı.-M. Üzülmez) dışarısında, düğün şenlikleri münasebetiyle bir günümüzü burada harcadık. Eğlenceler şafak sökene kadar sürdü. Komşu köylerdeki
Bir Fotoğrafın Düşündürdükleri başlıklı yazımda Gertrude Bell’in Meryem Ana Kilisesi avlusunda çektiği fotoğrafı vermiş, sonra da kiliseyle ilgili düşüncelerimi yazmıştım(23 Şubat 2007/ Ergani Haber). Bu yazımda ise, Gertrude Bell’in kendisini kısaca tanıttıktan sonra, Amurath to Amurath (1911) kitabında yer alan Zâkhô to
Başlık, Prof. Dr. Mehmet Özdoğan’ın yayınlanan yeni kitabının adıdır. Prof. Dr. M. Özdoğan, yüzümüzü ak eden bilim insanlarımızdan biridir. Yurtiçi ve yurtdışında arkeoloji biliminin sorunları, politikası, gelişimi ve uygulamaları üzerine toplantıdan toplantıya koşan, bilimsel yayın organlarında sürekli yazılar yazıp düşünce üreten, peş
“Bi ana çocığını hanki dille severse sevsin, heç fark etmez. Anaların dili onların yüreğinin sesidir.” (s. 493.) Bu satırlar, Mıgırdiç Margosyan’ın yeni yayınlanan Tespih Taneleri kitabından alıntı. Kitabı okudum; sürükleyici ve düşündürücü. Okuyanı kendi iç dünyasında yolculuğa çıkaran, kendi geçmişiyle yüzleştiren bir
MÜSLÜM ÜZÜLMEZ, 1950’de Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ergani’de, yükseköğrenimini Ankara’da, Ankara Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Kimya Mühendisliği Bölümü’nde, 1977’de tamamladı. Çeşitli kamu ve özel sektöre bağlı işyerlerinde mühendis olarak çalıştı. Şu anda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre
Yazmaya başladığım On Bin Yıllık Tarihin Tanığı: HİLAR kitabımın yazımını bitirdim ve yayınlanması için yayınevine teslim ettim. İnşallah yakın bir zamanda çıkar. Kitabı yayınevine teslim etmeden önce birkaç kişiye kitabın dosyasını gönderip kitap hakkında görüşlerini istedim. Sağ olsunlar, kitabın dosyasını gönderdiklerim öneri