Taşıt Sürücülerine Bağlı Yakıt Tasarrufu ve Çevre

okuma süresi: 7 dk.

Yurdumuzda her geçen gün taşıt sayısı artmaktadır. Artan taşıt sayısına paralel yakıt tüketimi ve bu tüketimin sonucu, içinde yaşadığımız çevre kirlenmektedir.

Petrol ihtiyacımızın büyükçe bir kısmının yurt dışından temin edilmesi, fiyatların sürekli yükselmesi ve başta İstanbul olmak üzere büyük kentlerimizde egzoz gazlarının yarattığı çevre kirliliğinin artması sonucunda, yakıt tasarrufu yapmak artık kaçınılmaz olmuştur.

Tüm yakma sistemlerinde, ister soba ve kalorifer, ister fabrika kazanı ve ister taşıt olsun, ne kadar fazla yakıt kullanılırsa o kadar ekonomik kaybımız fazla olur. Ayrıca ne kadar tüketirsek o oranda da çevre kirliliği meydana gelir. Bu nedenle bütçe ve çevre korumasına katkıda bulunmak için, taşıt sürücüleri davranışlarını düzenlemeli ve araçlarına gereken önemi vererek maksimum yakıt tasarrufu sağlamaya çalışmalıdırlar. Unutmamalı ki bir aracın yakıt ekonomisinin belirlenmesinde en önemli faktör sürücüdür. Yakıt tüketimini, motorlu taşıtın kullanış tarzı, taşıtın yük durumu, yol, yükseklik, trafik ve hava koşulları etkiler. Yakıt tasarrufunu sağlamak için aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir.

Sürücü davranışları:

Bir taşıtın sürücüsü yakıt tasarrufu bilincine sahipse, diğer sürücülere göre km. başına yakıt maliyetinde %30-%50 tasarruf sağlayabilir.

Sürücü sinirli, moralsiz veya rahatsız oldukları zamanlarda kendilerinin ve başkalarının can ve mal güvenliklerini, araçlarını, bütçelerini ve çevreyi korumak için araç kullanmaktan kaçınmalıdırlar. Düzgün ve dikkatli bir kullanış, daima atılgan ve sinirli kullanıştan daha ekonomiktir.

Rolantide motor ısıtmak ve jikle kullanılması:

Rolantide motoru gereğinden fazla çalıştırmak, fayda yerine fazla yakıt tüketimine neden olur. İlk hareketten önce aracın ısınması uzun süre beklenmemelidir. Kısa mesafeli şehiriçi kullanımında aracın iyi havalarda süre biraz daha uzun tutulmalıdır.

Taşıt, ısınma süresi sonunda hareket ettirilmeli ve normal harekete erişinceye kadar yavaş ve zorlanmadan sürülmelidir. Motor, devirini almadan önce araca hız verildiğinde silindir yanma odasına çiğ yakıt atılmış olur. Çiğ yakıt koruyucu yağlama yağını sürükleyerek motor aşınmasını artırır.

Jikle kullanılması gerektiği zamanlarda bu husus daha önem kazanır. Jikle tam çekili durumda iken motor uzun süre ısıtıldığında hem fazla yakıt tüketimine neden olur, hem de silindir kapağında karbonlaştırma oluşturarak motor ömrünü azaltır.

Kışın, motor soğuk iken jikle sonuna kadar çekilip, motor çalıştırıldıktan sonra sarsıntısız bir çalışma durumu elde edilinceye kadar kademeli olarak tekrar yerine itilmelidir. Motor sıcakken jikle asla çekilmemeli, sadece gaz pedalı ile çalıştırılmalıdır.

İlk hareket:

Ani ve süratli kalkışlar 4 kat daha fazla yakıt tüketimine neden olur. Yumuşak veya yavaş kalkışlar ise daha az yakıtla uzun yol yapılmasına yardımcı olur.

Debriyaj pedalı üzerinde ayak tutulmamalı:

Otomatik olmayan, normal vitesli araçlarda hareket halindeyken sol ayak hiçbir zaman debriyaj pedalının üzerinde tutulmamalıdır. Debriyaj pedalına hafif bir baskı bile, debriyajın kaçırmasına ve çekişin düşmesine neden olur. Bu durum, hem debriyaj diskini kısa zamanda aşındıracak, hem de yakıt tüketimini artıracaktır.

Vites değiştirmeler:

Yol, trafik ve hava şartlarına göre gerekli zamanlarda vites değiştirme işlemi yapılmalıdır. Daha az yakıtla daha uzun yol yapabilmek için yolun da durumuna olarak zamanında vites büyütülmelidir. Dur işaretine, sıkışan trafiğe veya kırmızı ışığa yaklaşırken durum uygun ise vites boşa alınmalıdır. Bu durumda motor devirinden düşeceğinden daha az yakıt harcanacaktır.

Otomatik vitesli taşıtlarda, gaz pedalına fazla basıldığı taktirde vites değişimi geciktirilmiş olur. En uygun ve ekonomik sarfiyat motorun çekişinin en yüksek olduğu devrelerdir.

Kısa ve uzun duruşlar:

Isınmış bir motorun bir dakika rölantide çalışmasıyla harcanan yakıt, duran bir motorun çalışması için gereken yakıttan daha fazladır. Genel olarak motoru tekrar çalıştırmak için gaz pedalına basmaya gerek yoktur. (Yazının devamını haftaya yayınlayacağız)

Uzun duruşlarda motoru çalışır bırakmaktansa, stop ettirmek daha iyidir. Birkaç dakikadan daha uzun süreli bekleme durumunda kontak kapatılmalıdır. Süre kısa olsa bile motor zaten sıcak olduğu için tekrar çalıştırıldığında az yakıt tüketecektir. Ancak şehir trafiğinde sık sık kontağın kapatılması ekonomik bir önlem değildir. Kontağın çok sık açılıp kapanmasının marş motoru üzerindeki olumsuz etkisi de unutulmamalıdır.

Gaz vermek:

Gaz pedalına her ani basışta karbüratördeki kapış pompası karbüratöre bir yüksük dolusu yakıt püskürtür. Bu durum yakıt tüketimini arttırır ve katedilecek kilometreyi de azaltır.

Gaz pedalına sonuna kadar basmanın hiçbir yararı yoktur. Bu şekilde sürat kazanılmayacağı bilinmelidir. Gaz pedalına yumuşak ve yavaş yavaş basılırsa hem yakıt tasarrufu sağlanır, hem de motorun ömrünün uzatılmasında iyi bir alışkanlık kazanılmış olur.

Viraj ve kavşaklarda fren-gaz ayarı:

Aracın freni, ancak gerektiğinde kullanılmalıdır. Her fren depodan birkaç damla yakıtın eksilmesi demektir. Gereksiz yere gaz pedalına yüklenerek ani hızlanma, viraj veya kavşaklarda ani fren ve hemen gaza basmak yakıt tüketimini %5 artırır.

Şehir trafiğinde seyir:

Motor, yoğun trafik içinde rölantide çok fazla çalışır; durmak için her fren yapılışında aracın yeniden harekete geçmesi için ek bir yakıt tüketimine gerek vardır. Şehiriçi trafiğinde öndeki araç ile kendi aracınız arasında uygun bir mesafe bırakılmalı, bu durumda fren yapmak yerine yavaşlama yeterli olacaktır.

Devamlı olarak şerit değiştirmek ve zikzaklı taşıt kullanmak trafik akışını aksatır. Katedilecek kilometre ve zaman uzatılmış olacağından, motor değişik güç altında çalıştırılmış olur. Bu durum gereksiz yere yakıt tüketiminin artmasına neden olacaktır.

Patinaj:

Yumuşak ve kaygan zemine saplanarak patinaj yaptığında, gaz pedalına basarak boş yere taşıt zorlanmamalıdır. Çünkü, gereksiz yere büyük ölçüde yakıt tüketmiş oluruz. Bu gibi durumlarda ön tekerler düzeltilmeli ve ikinci viteste yumuşak kalkış denenmelidir.

Güzergâh seçimi:

Trafik sıkışıklığının yoğun olduğu hatlarda duruş ve kalkışlar zamanın ve yakıtın israf edilmesine neden olur. Trafik bakımından yoğun, yokuşlu daha kısa yol yerine, trafik yoğunluğu az olan biraz daha uzun, fakat düz, tenha olan yollar seçilmelidirler. Pürüzlü veya gevşek yol yüzeyleri yakıt tüketiminde %10-%30 civarında bir artmaya neden olur.

Trafiğe çıkarken güzergâhı iyi planlamalıdır. Plansızlık zaman kaybı ve yakıt israfı demektir. Seyahat için mümkünse trafik sıkışıklığının az olduğu saatler tercih edilmelidir.

Şehiriçi trafiğinde havalandırmayı çalıştırma yakıt tüketimini %9 oranında arttırır.

Rüzgâr direncini azaltma:

Rüzgâr direnci yakıt ekonomisinde verimsizliğe neden olur. Aerodinamik devinmekte olan bir cisim üzerinde havanın yarattığı etki olarak dizayn edilen bir araç rüzgâr engelini daha çabuk ve daha verimli şekilde keser. Rüzgâr direncini azaltmak için;

-Anayollarda 60 km/h’ın üzerindeki hızla giderken aracın pencereleri kapatılmalıdır. Bunun yerine iç havalandırma kullanılmalı, açık pencere yakıt tüketimini %2 arttırır.

-Araçta gereksiz ağırlıklar taşınmamalı, ortalama bir araç için 50 kg2lik fazla bir yük yakıt tüketiminde %1-2 bir artışa neden olur.

Araç kullanma koşullarının önceden tahmini:

Trafiğe girildiği zaman gözler en az iki araç ileriye bakacak şekilde ayarlanmalıdır. Yakıt israfına yol açan duruş ve kalkışlardan kaçınılmalıdır.

Trafik ışık sürelerine hâkim olunmalıdır. Duran bir aracı hareket ettirmek çok yavaş bile olsa, hareket halindeki bir araca göre 6 kat daha fazla yakıt tüketimine neden olur. Öndeki araca oldukça yakın gitmek devamlı olarak frenleme ve hızlandırmaya neden olduğundan dolayı yakıt israfı edilmiş olunur.

Yakıt tasarrufunda bulunulduğu zaman ulusal servetimizi, kendi bütçemizi ve çevremizi korumuş oluruz. Bu nedenle taşıt sürücüleri davranışlarını yeniden düzenlenmeli ve hava kirliliğini artırmadan taşıtlarını kullanmalıdırlar. Çünkü hepimizin temiz havaya ihtiyacı vardır.

Müslüm Üzülmez
Kimya Mühendisi

İstanbul Ticaret
İstanbul Ticaret Odası Yayın Organı
30 Eylül 1994, Sayı: 1830 ve 7 Ekim 1994, Sayı: 1831
(Not: Yazı iki kısım halinde yayınlanmıştır-M.Ü.)

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.