Ergenekon Sanıklarının Ruh Hali ve Yiğitlik
1983’te, 12 Eylül sonrası Diyarbakır Cezaevi önünde analar, babalar, bacılar, kardeşler, kızlar, oğullar sıkıyönetimin yaktığı sıcaktan kavrulurken, zebanileri de Cezaevinin içinde tutuklu ve mahkûmlara Cehennemi yaşatıyorlardı. Ben de Türkiye Komünist Partisi (TKP) Davası’ndan tutuklu biri olarak o Cehennemi yaşayanlardanım. Nisan 1983 olmalı. Bulunduğum 12. Koğuş’un kapısının açılıp, “avukat görüşmen var” denilmesiyle çıkartıldım. Yanımda gardiyan “Kasap”. Koşar adım, Avukat Görüş Yerine değil, insanların topluca dövüldüğü, dayaktan geçirildiği Sinema Salonuna götürüldüm. Duvar dibinde, yüzüm duvara dönük “Çök” komutuyla asker usulü, nizami çöktüm. Kasap uzaklaştı. Bir müddet sonra geldi ve “Kalk” komutuyla kalktım. Bana, “Sen ispiyoncu musun?” diye sordu. “Hayır değilim” dedim. Bunun … Okumaya devam et Ergenekon Sanıklarının Ruh Hali ve Yiğitlik
WordPress sitenizde gömmek için bu adresi kopyalayıp yapıştırın
Sitenize gömmek için kodu kopyalayıp yapıştırın