Kim. Müh. Müslüm ÜZÜLMEZKim. Müh. Metin YELDANKim. Müh. Funda ATAŞ I. GİRİŞ Kentleşme ve endüstrileşmeyle birlikte toplumsal ve teknolojik gelişmeye paralel olarak kimyasallar hayatın tüm alanında günlük yaşantımıza girdi/kimyasallar günlük yaşantımızda vazgeçilmezler arasında yer almaya başladı. Bu gelişmenin sonucunda kimyasalların üretimi, etiketlenmesi,
Döküm Sanayi ve Çevre
I. Giriş Çevre, günümüzün yaşamsal ve güncel, küresel sorunlarından biridir. Bu konuda bütün devletlere, uluslara, bütün kamu kurum ve kuruluşlarına, siyasi partilere, odalara, vakıflara; esnaflara, sanayicilere, yaşlısıyla, genciyle, kadını erkeği ile tüm bireylere görev ve sorumluluklar düşmektedir. Çevre kirliliği ve çevre sorunları artık öyle bir noktaya geldi ki, başta insanoğlu olmak üzere tüm canlılar bundan, olumsuz olarak etkilenmeye başladılar. İnsanoğlunun mutlu, rahat ve ferah bir toplum için giriştiği faaliyetler sonucu “yapay çevre”nin her geçen gün “doğal çevre” üzerinde etkisinin artması yani köylerin, yolların, barajların, limanların, sondajların, havaalanlarının, kanalların, fabrika ve atölyelerin yapılması veya kurulması sonucu, her gün yeni bir boyut
Çevre ve Ticari Taşıt Sürücülerinin Uymaları ve Bilmeleri Gereken Kurallar
Çevre ve çevre kirliliği denilince sadece fiziki ve doğal çevreyi düşünülmemeli, çevre olayının sosyal ve ekonomik boyutu da gözönüne alınmalıdır. Sosyal kirlenme gözardı edilmemelidir. Sosyal kirlenme derken karşılıklı saygı ve sevgi ilişkilerinin azalması veya olmayışını; yardımlaşma ve dayanışma duygularının yitirilmesini, kumar, fuhuş, dolandırıcılık ve uyuşturucu kullanımı, kaza geçirenlere yardımcı olunmamayı, trafik kurallarına uymamayı, sigara küllüklerinin taşıtlardan olur olmaz yerlere boşaltılmasını, kılık, kıyafet ve konuşmaların düzgün olmayışını, ses yükseltici cihazlarla tüp sebze ve meyve satıcılığı, taşıtlarda müzik cihazlarının yüksek sesle çalınmasını, israfı bilgisizliği eğitimsizliği, kültürel geriliği vs.’i anlamalıyız. İstanbul Vilayet Trafik Komisyonu’nun değişik tarihlerde almış olduğu kararlar ile belirlemiş olduğu kurallara
Çevre ve Motorlu Taşıt Sürücüleri İçin Yararlı Bilgiler
Motorlu taşıt sürücüleri, çoluk çocuğunun ekmek nafakası için yaşam mücadelesi veren ve zor koşullarda toplumumuzun hizmet üreten önemli bir sosyal kesimdir. Motorlu taşıt sürücüleri özellikle de ticari taşıt sürücüleri topluma hizmet görevini yerine getirirken, bazı pratik bilgileri de bilmelerinde kendileri açısından, toplum açısından ve ülkemiz açısından küçümsenmeyecek yararları vardır. Pratik olarak çevremizi ve çevremizdeki ulaşımı, tarihi ve turistik yer ve zenginlikleri bilmenin önemi, zaman, emek ve enerji yönünden sağlayacağı yararlar, sürücüler için çok önemli ve yararlı pratik bilgiler oluşturur. Bunlar; 1. Şehrin başlıca yollarını, kavşaklarını, hava alanlarını, otobüs terminalini, tren istasyonunu, hastaneleri, spor alanlarını, toplantı meydanlarını v.s.’i bilmenin yararları, 2.
2000 Yılına Doğru Çevre Mevzuatı
Basın ve diğer iletişim araçlarında birçok kişi, kurum ve kuruluş çevre mevzuatının değiştirilmesini sık sık gündeme getirmektedirler. Çevre Bakanlığı’nın da bu konuda çalışma yaptığı, çevre mevzuatı taslağı hazırladığı ve bu taslağı tartışmaya açacağı yetkililerce zaman zaman açıklanmaktadır. Bu çalışmalara katkısı olacağı inancıyla çevre uygulamaları içinde olan bir teknik eleman olarak, Çevre Mevzuatının iyileştirilmesine ilişkin görüşlerimi açıklamak istiyorum. Kısaca; 1) Değiştirilmesi düşünülen Çevre Kanunu ile ilgili yönetmelikler kısa, öz anlaşılır ve uygulanabilir olmalıdır. Bürokrasi ve kırtasiyeciliği arttırıcı bir özellikte olmamalı; işlemlerin uzamasına, uygulayıcı yetkili mercilerin ve yükümlü olan işyeri sahiplerinin uygulamada zor durumlarda kalmamalarına dikkat edilmelidir. Örneğin, Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği
Motorlu Taşıt Sürücüleri İçin Çevre Eğitimin Önemi
Eğitim, insan ile yaşam arasında bir köprü görevi görür. İnsanın içinde bulunduğu çevrede oluşan tüm değişikliklere uyumu, onun eğitilmesi ile olanaklıdır. Bugün, ülkemizde çok sayıda kamu ve özel kurum ve kuruluşu, kendi hizmet alanları ve özelliklerine göre, toplumsal kalkınmaya katkıda bulunmak amacıyla, yaygın eğitim yapmaktadır. 1980’li yıllardan sonra büyük kurum ve kuruluşlar, teşkilat yapılarında değişiklik yaparak, kendi bünyelerinde eğitim birimleri kurmaya başlamışlardır. Bu kuruluşların eğitim faaliyetleri ve programlarına bakıldığında, hizmetiçi eğitim şeklinde olduğu veya geneldi kültür ve bilgi düzeyini yükseltmeyi amaçlayan programlar olarak düzenlendiği görülmektedir. Çevrenin en önemli konusu insandır. Çevrenin korunması, geliştirilmesi ve iyileştirilmesi konularında gösterilen uğraşıların amacı, insanların
Hava Kirliliği ve Alınması Gereken Önlemler
Hava kirliliği, özellikle büyük kentlerimizde çevre ve insan sağlığını her geçen gün daha fazla, olumsuz etkilemektedir. Hava kirliliğinin kaynakları ve olumsuz etkilemektedir. Hava kirliliğinin kaynakları ve olumsuz etkileri her toplantı ve açıklamada dile getirilmekte ve bunlar az çok bilinmektedir. Hava kirliliğinin etkileri toplum bilincine çıkmış durumdadır. Şimdi, ne tür önlemlerin alınması gerekir konusunda düşünce üretmeli, öneriler geliştirmeliyiz. Çevre uygulama ve kontrol çalışmaları içersinde biri olarak, bu önlemlerin kısa ve uzun vadede ele alınıp, değerlendirilmesi ve uygulanması gerektiği inancındayım. Kısa vadede alınması gereken önlemler; -Kirlilik kaynağında önlenmelidir. Bunun için temiz yakıt teminine gidilmelidir. Bina ve işyerleri için doğalgaz, kaliteli ithal kömür,
Kalorifer Kazanlarının Kullanımı
Röportaj-Metal Dünyası Çevre koruma ve kontrol çalışmalarında uygulama içersinde olan ve Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüklerinde “Kalorifer Ateşçisi Kurslarında” Usta öğretici olarak ders veren: “Ateşçi ve Kalorifercinin El Kitabı”, “Çevre Politikaları ve Yasal Düzenlemeler” adlı kitapları yayınlanan Kimya Mühendisi Sn. Müslüm ÜZÜLMEZ ile yapılan röportajdır. Metal Dünyası: İstanbul’da bu kış yine hava kirliliği gündemde. Hava kirliliğini yaratan kaynaklardan biri de konutlarda ısınma ve endüstride enerji temini için kullanılan yakma tesisleridir. Bu yakma tesislerini kimler yakabilir? Müslüm Üzülmez: Kazanlar, İşçi Sağlığı ve İşgüvenliği Tüzüğü’nün 210. Maddesine göre “ehliyeti (veya yetkili kalorifer ateşçi belgesi) hükümet ve mahalli idareler tarafından kabul edilen kişiler tarafından
H. K. K. Yönetmeliği’nin Değiştirilmesi ve İyileştirilmesine İlişkin Görüş ve Öneriler
Çevre Bakanlığı, Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği ile ilgili çeşitli kurum ve kuruluşlardan görüş istemiş bulunmaktadır. Bu nedenle, 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 8., 9., 10., 11., 12. ve 13. maddelerine dayanılarak yayımlanan Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği ile ilgili çevre kontrol çalışmaları içinde olan bir teknik eleman olarak düşüncelerimi özetlemek istiyorum. Bunların en iyi şekilde değerlendirileceği inancındayım. Yönetmelik hakkında görüş ve önerilerim şunlardır; 1-Yönetmelik; 2 Kasım 1986 tarih ve 19269 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Yönetmeliğin yayımından önce sonra hava kirliliğini ilgilendiren birçok yasal düzenleme çıkarılmıştır. Örneğin; 743 sayılı Medeni Kanunun, 765 sayılı Ceza Kanunu, 1580 sayılı Belediye Kanunu, 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha
Kaloriferci ve Yöneticilerin Bilmesi Gereken Hususlar
Müslüm ÜzülmezKimya Mühendisi Yöneticilerin, işyeri amirlerinin ve kazan dairesinde çalışanların bilmeleri ve uymaları gereken hususlar şunlardır: Birinci kademe ilk uyarı önlemlerinde, yukarda sıralanan önlemlere ek olarak; kalorifer günde yalnız iki defa toplam (8) saati geçmemek üzere 4’er saat yakılacak, teknik bakımdan söndürülmesi mahzurlu görülen kalorifer kazanı ise en az düzeyde yakılacaktır.İkinci kademe uyarınca alınması gereken önlemlerde, genel önlemler ve birinci kademedeki önlemlere ek olarak; kalorifer günde iki defa toplam (6) saati geçmemek üzere 3’er saat yakılacak, tamamen söndürülmesi mahzurlu görülen kalorifer kazanı yine en alt düzeyde yakılacaktır.Üçüncü ve dördüncü uyarı kademelerinde, kalorifer kazanı yakılmayacaktır. İstanbul Ticaretİstanbul Ticaret Odası Yayın Organı26