Plus - Page 5

/

Batman’dan Kızıl Bir Yıldız Kaydı

Zamanın durdurulmaz akışının bir sonucu olarak bizim kuşak sonbaharına girdi gibi. Yavaş yavaş sararıp dalından düşen yaprak misali arkadaşlarımız hayattan birer birer düşüyor. Bu düşenlerin arasına maalesef Süleyman Talay da katıldı. Süleyman Talay, “kas hareketinin kontrolünden sorumlu sinir hücrelerinin hasarından kaynaklanan nadir

okuma süresi: 4 dk.

Elmon Karsarvanian Hançer’den Aldığım Mektup

okuma süresi: 2 dk.

Değerli Dost Müslüm Bey, Öncelikle çok iyi, sağlık ve afiyette olduğunuzu ümit ve temenni ederek sizi selamlamak isterim. Son yazışmamız üzerinden tam 4.5 yıl geçmiş…. Cüngüş Kiliselerinin görüntülerini göndermenize ise 3.5 yıl olmuş… Geçen hafta, bir üyesi olmaktan gurur duyduğum HAYCAR Derneği’nin (her yıl geçenlerde kaybettiğimiz değerli büyüğümüz Sarkis Seropyan öncülüğünde tertiplediğimiz) yaz kültür gezisi olarak Diyarbakır’a uçup, otobüs ile Adıyaman’a doğru yola koyulduk. Programımızda Ergani ve Çüngüş vardı. Ve Çayönü elbette. Ergani’de Belediye Başkan’ının konuğu olduk. Bir saate yakın bir ziyaretten sonra önce Çayönü nekropolünü ve yerleşmesini dolaştık, ardından gün ağarmadan Çüngüş’e ulaştık. Çüngüş bir Ermeni yerleşmesi olarak hayli

Diyarbakır’dan Işıltılı Bir Yıldız Kaydı

/
okuma süresi: 7 dk.

Sevgili Kemal Ezber’imiz aramızdan ayrıldı. Ölüm haberini 30 Aralık 2014 günü Şeyhmus Diken’in Tigrishaber Sitesi’nde yayınlanan yazısından öğrendim. Anısına saygı, vefa borcu niyetine anılarımı paylaşmak istiyorum. 1974-75 yıllarında Diyarbakır’da henüz İlerici Gençler Derneği-İGD kurulmamış, yavaş yavaş kurulma çalışmaları yapılmaktaydı. Ben Ankara’da öğrenciydim. Tatillerde Ergani’ye ailemin yanına döndüğüm zamanlar bazen Diyarbakır’a da uğruyor ve İGD görüşünü benimseyen arkadaşlarla buluşup sohbetler ediyorduk. Diyarbakır’da o yıllarda CHP İl Başkanı Hasan Değer, Gençlik Kolları Başkanı da Kemal Ezber’di. Ve CHP Genel Başkanı Ecevit’in de “Karaoğlan” olduğu yıllardı. O zamanlar İGD görüşünü benimseyen gençlerin bir kısmı CHP Gençlik Kollarında çalışıyordu (Diyarbakır’da İlerici Yurtsever Gençlik Gazetesi

Kitap Dosyanı Okurken Edebi Bir Tat Aldım

okuma süresi: 3 dk.

Yılmaz Değirmenci’ye kitap dosyasına ilişkin gönderdiğim yazım Sevgili Dayımoğlu/Halamoğlu,Gönderdiğin kitap dosyasını(*) zevkle okudum, hem de iki kez. Okurken duygulandım ve gururlandım, çok mutlu oldum. Bir tanıdığımın, akrabamın böylesine güzel bir eseri kaleme alması beni mutlu etti. Mutlu edenler mutlu olur. Senin de bu satırları okurken mutlu olacağını düşünüyorum. Kutlarım. Eserinde modern bir derviş gibi, kendi arzuhalini içindeki Ben’e güzel anlatmışsın. Anlatımını, cümlelerdeki söz dizilimini, kurguyu ve içeriğini beğendim. Yazıda bazı bölümlerin başına yazdığın şiirler yazılanlarla tam bir uyum içinde olmuş. Şiirler şiir tadında ve çok güzel kaleme alınmış. Bir bütün olarak kitap dosyanı okurken edebi bir tat aldım. Eserinde “zıtların

HEPİNİZE MERHABA…

1 min read

M. Şehmus Güzel’in bir iletisi DEĞERLİ GRUPDAŞLARIM(*), HEMŞERİLERİM, ARKADAŞLARIM HEPİNİZE MERHABA, amcamoğlu değerli abem Ali Güzel’in değerli hemşerimiz Yavuz Aközel’in yazısına ve değerli hemşerimiz Müslüm Üzülmez’in yazıya katkısına ilişkin anılarını okuduğunuzu tahmin ediyorum. Bu anılar harika. Ali Abe son cümlede daha ne diyeyim bilmem ki diye soruyor. Hemen yanıtımı vermek istiyorum: Abem iki gözüm bu tür anılarını yazmayı sürdür. Kısa kısa yaz istersen ama ne olur yaz. Örneğin bizim mahalleyi anlat, çarşıyı anlat, bahçeye gidişlerimizi, kuş avlamalarımızı, bağlarda yılan izi sürmemizi, babalarımızı, analarımızı, ablalarımızı, amcalarımızı, teyzelerimizi, abelerimizi, öğretmenlerimizi, kız arkadaşlarımızı anlat. Giden arkadaşlarımızı anlat Babam. Bak kiminin ismi bile unutuluyor,

Yavuz Aközel ve Müslüm Üzülmez’e Teşekkürler

okuma süresi: 2 dk.

Ali Güzel’den bir yazı Yavuz Aközel’in yazısını grupta(*) görünce, doğrusu ben de, Osman Aközel’in oğlu filandır herhalde diye düşünmüştüm. (Şair, ressam, emekli öğretmen Osman Aközel, ilkokuldan sınıf ve hatta sıra arkadaşımdır) Meraklı ve araştırıcı kardeşim Müslüm Üzülmez’in sorusuna karşı Osman Aközel ile ilgisinin bulunmadığını belirten Yavuz Aközel’in açıklamaları beni aldı uzak geçmişlere götürdü.(Memleket mi, yıldızlar mı, gençliğim mi daha uzak!-N.Hikmet) Yavuz, sanırım üç kardeşin en küçüğü idi, evleri Halk Kütüphanesi’nin yanındaki sokak merdiveninin doğu kenarında idi, onun da doğusunda bizim ev vardı, bizim de doğu bitişiğimizde Ergün Sönmez’lerin evi vardı.(Ergün abenin babası bir dönem belediye reisliği de yapmış olan Zülfikar

“İnsan Yılmaz Güney”

1 min read

M. Şehmus GÜZEL’den aldığım bir yazı DEĞERLİ KARDEŞİM MÜSLÜM, merhaba. Epeydir haberleşemedik. Herhalde ikimiz de kendi meselelerimizle meşgul, çalışıp duruyoruz diye düşünüyorum. Bu günlerde çok yoğun olmamın nedenlerinden biri son günlerde okuyucuya sunulan iki kitabıma ilişkin çalışmalar. Aralık başından beri zamanımın çoğunu bu çalışmalar aldı. Daha önce bu konuda yazdığımı sanıyorum. Senden de epeydir haber alamadım. Meşgul olduğunu tahmin ediyorum. Bugün yeni yayınlanan iki kitap konusunda kısa bilgi verip, birkaç ek iletiyorum. Maksat haberin ve bilgin olsun. Birkaç yerde sözü edildi, ancak Ergani Söz’de de kitaplara ilişkin bilgi verilmesinin çok iyi olacağını umuyorum. Bu konuda yardımını rica ediyorum. Bu amaçla

Müslüm Üzülmez’e Binbir Teşekkür

1 min read

M. ŞEHMUS GÜZEL DEĞERLİ GRUPDAŞLARIM(*), KIYMETLİ HEMŞERİM MÜSLÜM ÜZÜLMEZ, hepinize en içten sevgi ve selamlarımla merhaba. Müslüm Üzülmez gün be gün zahmet edip arşivindeki Ergani Fotoğraflarını seçti, tek tek temizledi, hazırladı, “taradı”, süsledi püsledi, birbiri peşi sıra sıraladı ve bize tane tane gönderdi. Arşivlerimiz zenginleşti, anılarımız da. Evet anılarımızla yeniden sarsıldık. Unutmak üzere olduklarımızı, insanları, şeyleri, olayları, binaları, evleri(mizi), dükkanları(mızı) yeniden ve yeniden anımsadık, zaman zaman hüzünlendik, zaman zaman gülümsedik. Hem ağladık hem güldük. Geçen zamana bir parça da bozuk attık: Ulan böyle mi geçilirdi be zaman dedik. Geçen zaman akan zaman saçlarımızı ağarttı, sakal uzattık, bıyıklarımız yine yerinde ve

Açılım ve Demokrasi Çüngüş Kilisesi

/
okuma süresi: 5 dk.

Dayım Nurettin Değirmenci’den aldığım bir mesaj ve bir yazı Sevgili yeğenim,Ekteki yazıyı Diyarbakır kümesine(*) gönderdim; yayınlamadılar ama hyteret yayınladı.Sizleri öpüyorum.Nurettin Değirmenci *** Açılım ve Demokrasi Çüngüş Kilisesi Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye gayrimüslim cemaat vakıflarının mallarını iade ederken Yunanistan, Bulgaristan, Girit ve Kıbrıs’ta kalan Osmanlı dönemi vakıfları konusunda mütekabiliyet (karşılıklılık) prensibinin çalıştırılmasını isteyen muhalefete, “Mütekabiliyet olmaz. Bir devletin, kendi vatandaşlarına tanıyacağı hakları, diğer devletlerin tutum ve politikaları esasında belirlemesi söz konusu olamaz” dedi. Arınç, İzmir Musevi Cemaati’nin 13 Aralık 2011’de azınlık vakfı olarak tescil edildiğini, ancak mallarının iadesi için henüz başvurmadığını açıkladı. Arınç, MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın sorusuna verdiği

Anılar ve Tarih Ya Da Fırtınalı Yolun Yoldaşları

okuma süresi: 4 dk.

Ortaöğretim 10. sınıflarda okutulmak üzere Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanan (veya onay verilen) tarih kitabında Süryani’lere ilişkin düşmanlaştırıcı, rencide edici ifadeler üzerine, Süryani Cemaati dinî ve toplumsal önderlerinin -maalesef büyük medyada fazlaca yer verilmeyen- haklı sitemlerini içeren açıklamaları nedeniyle, marazî tarih modeli bir daha orta yere geldi. Objektif tarih yazmanın netameli ve belki de olanaksız denecek derecede zor olduğunu kabul ederim. Ancak tarih yazanın bunu yaparken kişisel ve sınıfsal öznelinden uzak durmaya niyet ve gayret etmesinin mümkün olduğunu düşünürüm. On yıllar boyunca tarih bilgisi diye yüzeysel, kof içerikli, saptırıcı anlatımlarla nesiller yetiştirildi. Yaşanmış çağın sosyal, ekonomik, kültürel yapısını, üretim-paylaşım ve çıkar

“Görevimi yerine getirmişim demek ki…”

1 min read

Mehmet Mercan’ın gönderdiği bir yazı Can dostum merhaba… Eline, kalemine, yüreğine sağlık. (Örtmeli Küçelerde Kalan Anılar/ Müslüm Üzülmez) “Diyarbakır Türküsü” az da olsa anılarını tazelemişse, duygularını depreştirmişse bu beni mutlu eder. Görevimi yerine getirmişim demek ki… Yazı çok güzel, sevgi dolusu duygularla örülmüş, çok teşekkürler… Kitapta ne yazık ki bazı basım hataları/ eksikleri var. Bu da basımda bulunmadığımdan kaynaklandı. Basımla ilgili notların çoğu yerine getirilemedi. Örneğin, bazı önemli fotoğrafları daha büyük, tam sayfa istemiştim, olmamış. Bazı toplu fotoğraflarda yer alan kişilerin isimleri vardı konalmamış. Bazı yazıları bağımsız sayfalarda başlasın demiştim yapılmamış. Yazı karakter ve puntoları rahat değil… Neyse. Dediğim gibi

1 3 4 5 6 7 11