Gazetemizin köşe yazarlarından Müslüm Üzülmez’in kişisel web sitesi www.uzulmez.site yayın hayatına başlamıştır. Yazarımızın web sitesinde gazetemizde yayınlanmış yazıları dışında, basılmış kitapları, değişik gazete ve dergilerde çıkmış yazıları, teknik yazıları ve daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış yazıları ile kendisi ve kitapları hakkında basında
Tarih Hilar’da Başlar
Yılmaz Değirmenci İnsanlık, uygarlık kurmaya tüketim ve avcılıktan, üretim ve tarıma dayalı yerleşik bir hayata geçerek başlamıştır. Bu noktada şu ana kadar şahsen ben, uygarlığın ilk olarak Güney Mezopotamya havzalarındaki nehir kıyılarında kurulduğuna ve uygarlığın oradan yayıldığına inanıyordum. Ancak Araştırmacı/Yazar Müslüm Üzülmez, “Hilar” isimli çalışmasında, insanlık kültür tarihinin bu inancın tersine Kuzey Mezopotamya’daki dağlık bölgelerde başladığını anlatmaktadır. Diyarbakır’ın ilçesine bağlı Hilar/Çayönü kazıları, insanlık tarihinin yeniden yorumlamasını gerektirecek kadar önemli ve evrenseldir. İlk yerleşim ve ilk tahıl ürünlerinin kökeni bu bölgede toplanmaktadır. Kitabın 4 Haziran 2006 tarihli Hürriyet gazetesinden alıntı yaptığı bir haber bunun en güzel göstergelerinden biri niteliğinde: “Almanya’nın haftalık
Sunuş…
İbrahim EVİRGEN Yeni Yurt gazetesi 12 Mayıs 2006 tarihli sayısının 8. sayfasını tümünü “Araştırmacı şair ve yazar: Müslüm Üzülmez Bütün cepheleriyle Ergani’yi anlatıyor” başlığı altında Müslüm Üzülmez’e ayırmıştır. Bu ana başlık altında Müslüm Üzülmez’in özgeçmişi, “Çayönü’nden Ergani’ye Uzun bir yürüyüş” adlı kitabından…, Müslüm Üzülmez’in Şiirlerinden Örnekler… ve Sunuş… ara başlıklı yazılar yer almaktadır. Bu yazıların tümü çok geniş yer tuttuğu için burada sadece Yeni Yurt gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sn. İbrahim Evirgen’in Sunuş yazısını aşağıya alıyorum. -Müslüm Üzülmez Gerek Diyarbakır’ın ve gerekse Diyarbakır ilçelerinin bağrından çıkmış fikir ve sanat adamlarının, sadece isimlerini yazmaya kalksak, bu sütunlar yetmez. Bir araştırmacıya göre
Araştırmacı Şair Ve Yazar: Müslüm Üzülmez Bütün Cepheleriyle Ergani’yi Anlatıyor…
İbrahim Evirgen (Başlık haber olarak gazetenin 12 Mayıs 2006 tarihli sayısının sekizinci sayfasında tam sayfa işlenmiştir. Bu sayfada bir “biyografi”nin yanı sıra“Çayönü’nden Ergani’ye Uzun bir yürüyüş adlı kitabından…”, “Müslüm Üzülmez’in şiirlerinden örnekler”, “Sunuş”… ara başlıklı yazıları içeren bu haberin tamamı çok yer tutacağı için buraya almıyorum. Yalnızca Yeni Yurt gazetesi Genel Yayın Danışmanı Sn. İbrahim Evirgen‘in Sunuş yazısını aktarıyorum. –Müslüm Üzülmez) Sunuş…Gerek Diyarbakır’ın ve gerekse Diyarbakır ilçelerinin bağrından çıkmış fikir ve sanat adamlarının, sadece isimlerini yazmaya kalksak, bu sütunlar yetmez.Bir araştırmacıya göre Dünyada en fazla şair, edip ve yazar yetiştiren il Diyarbakır’dır.Örneğin; yalnız Ergani ilçemizde yetişen fikir ve sanat adamları
Diyarbakır’lı Fikir ve Sanat Adamları, Müslüm Üzülmez
Şair, araştırmacı, yazar, kimyager Müslüm Üzülmez, hayatı ve eserleri hakkında şu bilgileri vermektedir:05.11.1950 tarihinde (Nüfus cüzdanıma göre) 5 erkek, 3 kız kardeşin en büyüğü olarak Ergani-Saray Mahallesi’nde dünyaya geldim. İlk orta ve lise öğrenimimi Ergani’de okudum. 1968–1969 lise yıllarında sosyal demokrat harekete ilgi duymaya başladım. Ankara Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Kimya Mühendisliği Bölümü’nü 1976 yılında bitirerek Kimya Mühendisi oldum. 1976 yılında evlendim. 1977 yılı sonlarında 4 ay kadar Diyarbakır Belediyesi’nde vekâleten Temizlik İşleri Müdürlüğü yaptım. Sonra buradan ayrılarak 1978–1979 yıllarında Diyarbakır Tekel İçki Fabrikası’nda Kimya Mühendisi olarak çalıştım. 1979 yılı sonunda Tekel İçki Fabrikasından ayrılarak merkezi Ankara’da bulunan DİSK’e
Çayönü’nden Ergani’ye
“DİYARBAKIRLI ya da Doğulu olmak bambaşka bir şeydi. Bizim için Doğu bir toprak parçası ve coğrafi bir yer olmanın çok ötesinde; geri kalmışlık, cahillik, yoksulluk, jandarma dipçiği, ağa baskısı ve bir başkaldırıydı. Devrimci duygu ve düşüncelerin kilitlendiği düğüm noktası, daha doğrusu isyankâr ruhlarımızın anavatanıydı” diyor Müslüm Üzülmez, ‘Çayönü’nden Ergani’ye Uzun Bir Yürüyüş’ü anlattığı kitabında.Üzülmez, 767 sayfalık kitabında, Ergani’yi milattan öncesinden alarak günümüze getiriyor; Erganililer’e kendi öykülerini anlatıyor. Kitap; belge, bilgi, biyografi ve fotoğraf ve şiirlerle Ergani’nin genel durumu, tarihi, seyyah ve gezginlerin gözüyle Ergani, tarihi ve kutsal mekanlar, sosyal yaşam gibi 6 bölümden oluşuyor. Ayrıca bir bölümü Ergani’de çekilen “Sürü”
Uzun Bir Yürüyüş
1950’de Diyarbakır Ergani’de doğan Üzülmez, kendisi için büyük önem taşıyan Ergani üzerine yaptığı detaylı incelemelerinden oluşan kitabında doğduğu ve büyüdüğü yöreleri tarihi ve kültürüyle anlatıyor. Üzülmez kitabında Ergani’nin genel durumu, yazılı ve yazılı olmayan tarihi ve sosyal yaşamının yanı sıra Erganili yazar, çizer ve aydınlarına da yer vermiş. Daha önce yayınlanmış kitapları da bulunan Üzülmez, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde mühendis olarak çalışıyor. Ergani’nin tarihi ve kutsal mekânlarını, önemli olaylarını ve ‘Erganili olmayan dostlarını’ da anlattığı bu kitabı, kendi çabalarıyla yayınlamış. Kendisinden önce yöre üzerine yapılmış olan çalışmaların yanı sıra büyük çabalar sonucu ulaştığı özgün belgelerden de yararlanan Üzülmez, kitabıyla başta kendi
Ülkelere Bilgi ve Nesne Taşıma
Nurettin Değirmenci Sn. Müslüm Üzülmez’in üç hafta üst üste Ergani Haber’de yayınlanan “ABD ve Genişletilmiş Ortadoğu Projesi” ile ilgili yazılarını zevkle okudum. Irak’ta bulunan biri olarak izlenimlerimle bu yazılara ufak bir ek yapmak istiyorum. Tarih: 9 Ağustos 2005. Yer: Irak. Bugün Amerika’daki yakınlarına hediyelik eşya satın almak için pazarlık eden bir askeri izledim. Askerler, evlerine değişik hediyeler satın alıyorlar. Bazıları giysi, bazıları halı, diğerleri kıymetli madenleri tercih ediyor. En fazla alışveriş yapan, bir aylık maaşının dörtte birini Ortadoğu’da bırakıyor. Zaten para için gelmiş asker, parasını Ortadoğu’da bırakır mı?Buna karşın, ABD ve Batı’ya giden geri ülke bürokratları, yöneticileri, zenginleri sayısız valizlerle
Ergani’yi Bilir Misiniz?
Ergani doğumlu Müslüm Üzülmez, “Çayönü’nden Ergani’ye Uzun Bir Yürüyüş” adlı kitabıyla okurlarının karşısına çıktı. KÜLTÜR SERVİSİ “Her ilin, her ilçenin ve hatta her köyün bir öyküsü olduğuna inanmaktayım. Erganiler de kendi yaşam öykülerini bilmelidirler diye düşünüyorum” diyor yazar Müslüm Üzülmez. Aralarında şiir kitaplarının da bulunduğu 11 kitaba imza atan Ergani doğumlu Müslüm Üzülmez, yukarıdaki düşünceden hareketle, “Çayönü’nden Ergani’ye Uzun Bir Yürüyüş“(*) adlı kitabıyla yeniden okurlarının karşısına çıktı. Sönmüş volkanik bir dağ olan Zülküf’ün güney eteklerine kurulan Çayönü’nden başlayarak günümüzün Ergani’sine kadar uzanan yolculukta, yer yer belgelere dayanarak geçmişe ışık tutarken, yer yer kendi düşüncelerini belirtmekten de sakınmamıştır. 1920’lerden 2000’li yıllara
Müslüm Üzülmez, Çayönü’nden Ergani’ye
Kendi Yayını, İstanbul 2005, 768 sy. 1950’de Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ergani’de, yüksek öğrenimini Ankara’da, Ankara Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Kimya Mühendisliği Bölümü’nde tamamladı. 1969’da devrimci harekete ilgi duymaya başladı. Çeşitli kamu ve özel sektöre bağlı işyerlerinde mühendis olarak çalıştı. Mühendisliği’nin dışında ayrıca dernek yöneticiliği, sendika yöneticiliği, parti yöneticiliği, işçilik, pazarcılık gibi çeşitli işlerde de çalıştı. Şu anda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü’nde mühendis olarak çalışmaktadır. Evli olup, iki çocuk babasıdır. Müslüm Üzülmez’in Yayınlanmış Eserleri: Ateşçi ve Kalorifercinin El Kitabı (1991), Çevre Politikaları ve Yasal Düzenlemeler (1993), Döküm Sanayi ve Çevre
Müslüm Üzülmez, Ben Bölmeden Geldim Komutanım
Eko Kitaplığı, İstanbul 1999, 189 sy. Bu kitabı derlemekteki amacım Amerikan, Rus, Yahudi, İskoç gibi ya da Laz, Bektaşi, Kayseri fıkraları gibi insanın sadece gülme ihtiyacını karşılamak değil; “kimliksiz” ve bakışları bıçak gibi insan yüreğini çizen insanların da mizah ve fıkralarını ve de gerçek yaşamda ağır yoğunlukta yaşanmış trajikomik olayların yer aldığı kara mizahını kaleme alarak; tam teşekküllü beyin yıkama servislerinin “hizmette sınır gözetmeden” aralıksız çalıştığı bir dönemde, kendi yaratan, güldükçe dudaklarında çiçekler açan insanların bu konuda yapacakları çalışmalara küçük bir katkı sağlamak, bir belge bırakmaktır. Berfin BaharAylık Kültür Sanat ve Edebiyat DergisiYıl: 11, Sayı: 92, Ekim 2005