Yoğun bir emek ve büyük bir fedakârlık sonrası kurulan İstanbul Erganililer Kültür ve Dayanışma Derneği’nin açılışı 4 Kasım 2018 tarihinde İstanbul Esenler Otogarı karşısında kiralanan kendi binasında yapıldı. Yönetim kurulu benimde içinde bulunduğum tüm Erganili yazar, şair ve sanatçıları açılışa davet ettiği
cıvıl cıvıl bir işçi kentinden hayalet bir kasabaya… Madenciliğin başlangıcını, gelişimini, sonuçlarını ele almak için tarihin akışı içindeki dönemeçlerden birini seçmemiz gerekiyor. En uygun olarak 12 bin yıl öncesini, yani Neolitik dönemin başlangıcını ele alabiliriz. Yaşadığımız coğrafyanın ve de serüvenini anlatacağımız Maden
Yaz sıcağı kavuruyor. Sıcakların bu kavurucu etkisi altında Misbah Hicri’nin yeni yayımlanan İdama Yürüyen Adam (Temmuz 2018-Favori Yayınları) kitabını okudum. Ağustos sıcağı insanın fiziki bedenini yaktığı gibi kitaptaki her öykü insanın yüreğini yakıp dağlıyor. 1950’lerde başlayıp 1970’li yıllara varan Urfa ve çevresinde
Sevgili Arkadaşım Huneyn Kaygusuz,Gönderdiğin yazılarını kitap formatında düzelttim. Yazıların çok karışık ve çok imla ve yazım hatası vardı. Yazı dosyanı belli bir düzene koydum ve yazım hatalarını, noktalama işaretlerini, bozuk cümleleri yetilerim ölçüsünde gidermeye çalıştım. Biraz zamanımı aldı, ama değdi çalışmaya. Yazıların
Her kriz döneminde ‘vadesi doldu’, ‘işi bitti’ denilen kapitalizm yaklaşık her on yılda bir yaşadığı krizleri aşarak bir üst sarmala varabilme dinamiklerini bünyesinde taşımanın avantajını hep yaşadı. Şimdi yine yeni bir farklı kriz yaşanıyor. Krizin nedeni, dünya genelinde kapitalizm rant ekonomisine evrilmesi,
Yerkürenin farklı bölgelerinde yiyecek üretimi nerede, ne zaman ve nasıl başladı? Bu soruya yanıt vermeden önce, bu yerlerin, tarihlerin nasıl saptandığı konusuna kısaca değinmek gerekir. Arkeologlar yiyecek üretiminin tarihini, o kazı yerinde bulunan karbonlu maddeleri radyokarbon testinden geçirerek saptarlar. Bu yöntem, her
Madenciliğin başlangıcını, gelişimini, sonuçlarını ele almak için tarihin akışı içindeki dönemeçlerden birini seçmemiz gerekiyor. En uygun olarak 12000 yıl öncesini, yani Neolitik dönemin başlangıcını alabiliriz. Yaşadığımız coğrafyanın tarihini bilmemiz açısından bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Yapılan arkeolojik kazılar sonucu; Diyarbakır-Ergani’de bulunan Çayönü/ Qoteberçem
“Sümer Kervanları Erciyaş ve Ergani’ye uzandığı günden beri, Türkiye’de SERMAYE vardır.”Dr. Hikmet Kıvılcımlı (Türkiye’de Kapitalizm’in Gelişimi, Köxüz Yayınları, Önsöz.) Ergani’nin Maden’le ilişkileri tarihten ve idari, ekonomik, komşuluktan gelmektedir. Tarihten gelen ilişkiler nedeniyle, birçok yerli ve yabancı araştırmacı tarafından ve de tarihi belgelerde
“Kimsenin mal ve can güvenliği bulunmamakta, her tarafta asker kaçakları, eşkıyalar yol keser, yağma yapar ve devletin tüm kademelerinde rüşvet alır başını gider. Halk perişan bir vaziyettedir.” (Fazla Kitap Göz Çıkarmaz, Ama… – Müslüm Üzülmez /18 Mayıs 2018) Ayrıntılı yasalarla yönetilmeyen toplumlarda
“Körün gözünde görme kuvveti olmaz.” -Ferîdüddîn Attâr (Esrârnâme,s.146.) Yerel tarihle ilgilendiğimi bilen kitapevi sahibi bir arkadaşım; “İstanbul’dan Bağdat’a Mektuplarla Bir Anadolu ve Ortadoğu Seyahati 1892” isminde bir kitabın çıktığını, çalışmalarımda faydalanabileceğimi; kitapta Maden, Ergani, Diyarbakır hakkında da bilgiler bulunduğunu ama kendisinin kitabı