Çocukluğumda yazları damda yatardık. Geceleyin yataklarımıza uzandığımızda gökyüzünde yıldızları, Maden yolundan gelip geçen arabaların farlarından yayılan ışık demetlerini, istasyondan geçen tren ve katarların ışıklarını merakla izlerdik. Araba ve trenlerin seslerini duymazdık, sadece ışıklara bakıp çocukça düşler kurardık. Gençlik dönemimde ise bazen istasyona
Göçebe toplumlarda, daha doğrusu köylü anlayışının egemen olduğu toplumlarda tarih bilinci olmuyor; bilgi, belge ve nesneler saklanıp korunmuyor, aile büyüklerinin anlatımları kayıt altına alınmıyor. Şehir ya da kasabalarda yaşamış olsak bile anlayış olarak köylü anlayışına sahip oluşumuzdan olacak ki, benim kuşağım ve
Çocukluğumda yazları damda yatardık. Geceleyin yataklarımıza uzandığımızda gökyüzünde yıldızları, Maden yolundan gelip geçen arabaların ve istasyondan geçen tren ve katarların farlarından yayılan ışıkları merakla izlerdik. Seslerini duymazdık, sadece ışıklara bakıp düşler kurardık. Gençlik dönemimde istasyona her gittiğimde; raylar, buhar ve duman yayan
Sevgili Erdinç Gültekin, Merhaba. 30 kısa öyküden oluşan “Gözyaşı Partisi” çalışmanı okudum. Eline sağlık. Ben, edebiyat eleştirmeni değilim, ama çok okuyan ve biraz da yazan bir olarak şunu söyleyebilirim: Öyküler güzel, gramer olarak hemen hemen kusursuz. Sözcüklerin yan yana gelişleri ve geliş
Sevgili Erdinç Gültekin,Merhaba. 30 kısa öyküden oluşan “Gözyaşı Partisi” çalışmanı okudum. Eline sağlık.Ben, edebiyat eleştirmeni değilim, ama çok okuyan ve biraz da yazan bir olarak şunu söyleyebilirim:Öyküler güzel, gramer olarak hemen hemen kusursuz. Sözcüklerin yan yana gelişleri ve geliş tarzları, kendi içinde
1950 yılında Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ergani’de, yüksek öğrenimini Ankara’da 1977’de kimya mühendisi olarak tamamladı. Çeşitli kamu ve özel sektöre bağlı işyerlerinde mühendis olarak çalıştı. Mühendisliğin dışında dernek yöneticiliği, parti yöneticiliği yaptı; işçilik, pazarcılık gibi çeşitli işlerde
Misbah Hicri’yle gönderdiği Kitap Dosyası hakkındaki yazışmamız Sevgili Misbah Hocam,Merhaba. Gönderdiğin “Gözünü Budaktan Esirgemeyenler” dosyanı okudum.Düşüncemi kısaca yazıyorum:1. Dosyadaki metinlerde “de”, “da” ve “ki” eklerinde çok fazla yazım hatası var. Gözüme çarpanları düzelttim. Başka düzeltmelerde yaptım. Kırmızı işaretlenen yerleri kontrol edersin.2. “Kabadayı
Sevgili Arkadaşım, Pavlov Efendiyi hiç duydun mu? Mutlaka duymuş ya da hakkında bir şeyler okumuşsundur. Siz, benim ona öyle Pavlov Efendi deyişime bakmayın. Mutlaka biliyorsunuz, sözünü ettiğim İvan Petroviç Pavlov’dur (d.1849– ö.1936). Hani “Pavlov’un Köpekleri” diye bilinen dünya bilim literatürüne girmiş deneyi
Misbah HİCRİ İlk bakışta, kitabın ismi sanki çiftçilikle ilgili (sürüm, dikim, biçim) bilgiler veriliyor sanırsınız. Kitabın sayfalarını çevirdikçe yaşamın direngenliği içinde ki bir insanın hayat mücadelesini görürsünüz. Her insanın yaşadıkları onun en büyük eseridir. Kitap iki kısımdan oluşturulmuş; birinci kısmı sosyal, kültürel,
Kitaplı günler yaşıyoruz. Eylül sonunda Diyarbakır’da, ardından Kasım başında İstanbul’da düzenlenen kitap fuarlarının çok fazla ilgi görmesi, yoğun bir katılımın gerçekleşmesi ve sosyal medyada fazlaca yer bulması bunun kanıtı. Her ne kadar kitapları baş üstünde ve başucunda tuttuğumuzu söylesek de durum hiç