Oğlum Ozan’ın davetlisi olarak eşimle birlikte Rusya’nın Saint Petersburg kentine gittik. Giderken sevinçli olmanın yanında, değişik duygular içerisindeydim. Birincisi, ilk defa yurt dışına çıkıyordum; farklı bir ülkeyi ve coğrafyayı, farklı insanları ve değişik bir kültürü görecektim. İkincisi, oğlumla buluşup hasret giderecektim, evinde
Batı’da düşünce, Doğu’da lider yüceltilir. Osmanlı, “Tanrı yeryüzünü Müslümanlara, denizleri de kâfirlere verdi” diye düşünürmüş. Bu düşünce, sebepsiz de değildi: Göçebeler her daim kendilerini atın sırtında, gemi güvertesinden daha rahat ve güvende hisseder. Yerleşik Batı ise, karada ticaret yollarının kapanması sonucu, geleceğin
Duy, vuruldum seslenemem sesim kısıkGüvercinim yaralı kanadı kırıkGönderemem sevda yüklü mektubumuBari görüşüme sen gel nazlım, sık sık Türkiye’de herkes bir gün cezaevine düşebilir.Türkiye’nin sosyal ve siyasal tarihine baktığımızda nice insanın cezaevlerinde ömür tükettiklerini, halen de ömür tüketenlerin var olduğunu görürüz. Katili, tetikçiyi,
Kamil Sümbül’e yazdığım bir yazı Sevgili Dayımoğlu Kamil, Yoğun işlerin arasında, bana uzun uzun mail’ler attığın ve sabırla yazılarımı okuduğun için en samimi duygularımla sana teşekkür ediyorum. Yazılarınızdaki samimiyet, içerik ve farklı bir bakış açısıyla yazılmış olmaları benim açımdan önemli olmanın yanında,
“AB yolunda kadınlarımızın kovalarla su taşımasını kimse içine sindirmemeli.” -Şevket Atlı/Ergani Kaymakamı (26.01.2006 tarihli Bugün gazetesi) Kütüphane ve kitap uygarlığın ölçütüdür. Kütüphane ve kitap bilginin muhafaza ve yayılmasını sağlayan birer araçtır; işlevleriyle uygarlık ve kültür tarihine katkıda bulunurlar. Ergani Haber’de önceleri kitap
İbrahim EVİRGEN Yeni Yurt gazetesi 12 Mayıs 2006 tarihli sayısının 8. sayfasını tümünü “Araştırmacı şair ve yazar: Müslüm Üzülmez Bütün cepheleriyle Ergani’yi anlatıyor” başlığı altında Müslüm Üzülmez’e ayırmıştır. Bu ana başlık altında Müslüm Üzülmez’in özgeçmişi, “Çayönü’nden Ergani’ye Uzun bir yürüyüş” adlı kitabından…,
İbrahim Evirgen (Başlık haber olarak gazetenin 12 Mayıs 2006 tarihli sayısının sekizinci sayfasında tam sayfa işlenmiştir. Bu sayfada bir “biyografi”nin yanı sıra“Çayönü’nden Ergani’ye Uzun bir yürüyüş adlı kitabından…”, “Müslüm Üzülmez’in şiirlerinden örnekler”, “Sunuş”… ara başlıklı yazıları içeren bu haberin tamamı çok yer
Bir kaçamak yaparak eşimle birlikte, 17 Mart 2006’da üç günlüğüne Bursa iline bağlı “mobilya, köfte ve kaplıca şehri İnegöl”e, Oylat Kaplıcaları’na gittim. Kaplıcalara çocukluğumdan beri fırsat buldukça giderim. Annem Çermikli olduğu için dedemleri her ziyarete gittiğimizde veya gezmeye gittiğimde dayılarımla veya arkadaşlarca
“Bir gülistândır hayalim dil şüküfte bülbülOl gülistânın latîf âb-ı revândır sözüm.” -Nef’î Bahar geldi, Mayıs/Gulan ayına girdik. Mayıs; gül ayı, insanın kanının kaynadığı aydır. Gül, Mayıs ayında kokusunu hiçbir şey beklemeden dünyaya sunar ve ben, güllerin kokusunu duyar gibiyim. Elimde olmadan, bu
Çayönü (Qotê Ber Çem), Diyarbakır’a bağlı Ergani ilçesinde Hilar köyü sınırları içerisinde bulunan bir ören yeridir. Güneydoğu Anadolu Tarihöncesi Araştırmaları Karma Projesi kapsamında burada yapılan arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkartılan bulgular nedeniyle kültür tarihimizde önemli bir yeri vardır. Halem Çem (Diyarbakır) ve