Emekli Kurmay Yarbay Mehmet Lütfi Rifai (Yücel)’in kaleme aldığı çocukluk, okul, askeri okul, Balkan Harbi, Çanakkale Savaşları, Filistin, Gazze Çarpışmalarına ilişkin anıları, torunu arkadaşım Arif Suavi Okay tarafından yayına hazırlanıp Eylül 2006’da HATIRALARIM (Günaydın Ofset, 2006) adı altında kitap olarak yayınlandı. Hatıralarım,
“Çayönü’nden Ergani’ye Uzun Bir Yürüyüş” kitabımda, Ergani’ye emeği geçen üç değerli insandan: Dicle Köy Enstitüsü’nün kurucusu Nazif Evren, Çayönü’nde arkeolojik kazıları başlatan Prof. Dr. Halet Çambel, Diyarbakır ve Ergani dâhil bazı ilçelerinde masalları derleyen Muhsine Halimoğlu Yavuz’dan söz etmiş; bunlara, Erganili olmayan
Yılmaz Değirmenci İnsanlık, uygarlık kurmaya tüketim ve avcılıktan, üretim ve tarıma dayalı yerleşik bir hayata geçerek başlamıştır. Bu noktada şu ana kadar şahsen ben, uygarlığın ilk olarak Güney Mezopotamya havzalarındaki nehir kıyılarında kurulduğuna ve uygarlığın oradan yayıldığına inanıyordum. Ancak Araştırmacı/Yazar Müslüm Üzülmez,
Ramazan Bayramı’nda (17 Mart 2006’da) tatil için ailece Tanrıların mekânı Olympos’a gittik. Olympos, Antalya’ya 80 km. uzaklıkta, Kemer-Finike arasında, karayolunun 7 km. güneyinde bulunan, heybetli dağların, yeşil ve görkemli ormanın, mavi denizin ve durmadan çağlayan nehrin bir arada, vadide buluştuğu güzel bir
Fevzi Karadeniz, sevdiğim ve değer verdiğim bir dostumdur. Dostluğumuz, Ergani’deki arkadaşlığımızdan bugüne uzanan bir dostluk ve arkadaşlıktır. Bu dostluğun içinde hemşericilik, okul ve gençlik arkadaşlığı, aynı politik yapı içinde “yoldaş”lık ve vefa vardır. Kendisi Fransa’da yaşasa da, rüyalarında Ergani ve Türkiye, aklında
“Rüya dediğin, demet demet hayallerdir”.Kuran -Yusuf Suresi, Ayet: 44. Rüyamda, bir akşamüzeri, elimde iki bira şişesi, Çiftpınar yolu üzerinde bulunan babamın mezarı başında bir tümseğe oturmuşum. Güneş yeni batmış, etraf alacakaranlık. Bir çobanın önüne kattığı davarların, arkasında toz bulutları bırakarak geçtiği yolun
“Bugün bir meclise vardım, oturmuş pend ider vâiz,Okur açmış kitabını bu halkı ağlatır vâizİki bölmüş cihan halkın, birini cennete salmışEliyle kürsüden birin, tamuya (cehenneme) sarkıtır vâizTamuya şöyle doldurmuş, yok içinde duracak yerAna yerleştirir halkı, acîb hizmettedir vâizÇıkar ağzından ateşler, yakar Şeytan-ı mel’unuSanasın
Son yıllarda sürdürülebilir kalkınma kavramı çok kullanılmaya başlandı. Bu nedenle, kalkınma ve yatırım planlarında yer alan sürdürülebilir kavramı için yapılan tanım ve bu kavramın gelişim sürecini bilmemizde yarar var. Dünyamızın birçok bölgesinde hızlı nüfus artışları, kontrolsüz sanayileşme ve şehirleşme gibi olgular beraberinde
I.Bölüm “Sen parmağındaki yüzüğü çevirinceye kadar dünya saltanatı değişir.” Uzun Hasan, Ergani’den çıkmış önemli bir tarihsel şahsiyettir. O’nun kimliği, kişiliği ve özellikleriyle ilgili tarihçilerin bazı önemli değerlendirmeleri mevcuttur. Fazla yorum yapmadan, bir kısmını şerh düşerek yazmak istiyorum. Şevket Beysanoğlu’nun, Anıtları ve Kitabeleri
Geçen hafta Tek Parti Dönemi’nde Diyarbakır Halkevleri tarafından ayda bir yayınlanan KARACADAĞ dergisinde; Münip Gültekin imzasıyla yayınlanan “Ergani Halkevi Çalışmaları” ve Muhtar Körükçü imzasıyla yayınlanan “Diyarbakır Sayfiyesi: Ergani” yazılarını, birer belge niteliğinde oldukları için, olduğu gibi aktarmıştım. Bu hafta ise, Aralık-Ocak 1945-1946