“Cennetle cehennemi iyi öğrendimRuh cenneti ben ise cehennemi gezdim.” -Muzaffer Ünal Felsefe, İlkçağ düşüncesinden alınan, aslı Yunanca Philosophia sözcüğünün Arapçada aldığı şekildir. Sonra aynen Türkçeye girmiştir. Eski Yunancada bu sözcük Filo-Sofia şeklinde iki sözcüktü. Filo, Sevgi; Sofia da Hikmet anlamındadır. Filo-Sofia (Felsefe)’nın
Kamil Sümbül’e Gönderdiğim bir yazı Dayımoğlu selam. “Şarap ve Edebiyat”(*) başlıklı yazımı beğenmene sevindim. Duygulanmana gelince, yazın beni de duygulandırdı. Yaşlanmadan mı, ayrılığın getirmiş olduğu özlemden mi, yoksa hassas oluşumuzdan mı bilemiyorum, zaman zaman beni de bazı şeyler çok duygulandırıyor. Örneğin; dün
“Bire bin veren kınalı toprak/ Gömdüm umudumu bağrına.” Ergani, yazın ve düşün bakımından bereketli bir coğrafyada bulunmaktadır. İlçe olarak taşrada, sıradan bir kasaba olmasına rağmen Sezai Karakoç, Enver Atılgan, M. Şehmus Güzel, Enver Yorulmaz gibi şair ve yazarlarıyla yazın dünyasına; Adnan Aral,
Vital Cuinet hakkında daha önce, hem Çayönü’nden Ergani’ye Uzun Bir Yürüyüş adlı kitabımda ve hem de 22/12/2006 tarihli Ergani Haber gazetesinde yayınlanan Vital Cuinet ve Çermik başlıklı yazımda bilgi vermiştim. Ama kısaca yine değinmekte yarar var: Vital Cuinet, bir Fransız. 18. yüzyıl
Nurettin Değirmenci’den aldığım bir mektup Sevgili Müslüm, Bu yıl önce Diyarbakır ve Ergani’ye gittim. Orada bazı işlerimiz vardı, hem ziyaret, hem ticaret ile uğraştım. Genel olarak olumlu izlenimlerle ayrıldım. Daha çok Diyarbakır’daki insanlarla ilgilendim. Önyargılı kişilerle fazla temasım olmadı.+Gelişmeler var; yeni yapılar,
GİRİŞ Evrensel insanî değerler, evrensel yasaların ürünüdür. Keyfi idare yerine yasaların işlemesi, kurumların gerçek birer kurum olması ancak evrensel yasaların egemen olması ile mümkündür. Evrensel yasaların oluşması açısından Avrupa Birliği üyelik müzakereleri bu konuda atılan önemli adımlardan biridir. Hükümetin kurulmasından sonra gündemi
“Sürgün her yerde yalnızdır!”-Victor Hugo Amidalılar/ Sürgündeki Diyarbekirliler, hemşerimiz Şeyhmus Diken’in İletişim Yayınları’nca yayınlanan yeni kitabının adı. Kitap, 6 yıl önce başlanan ve üç kitap dizisi olarak tasarlanan kitapların sonuncusu: İlki Diyarbekir Diyarım Yitirmişim Yanarım, ikincisi İsyan Sürgünleri, üçüncüsü de Amidalılar. Şeyhmus
Geri kalmış toplumlarda zaman kavramı yoktur veya çok az gelişmiştir. Toplum olarak genelde zaman hovardasıyız. Okuma alışkanlığımız pek fazla değil; yazma alışkanlığımız ise hemen hemen yok gibi. Çalışan insanlarımızın çoğu zaman darlığından, vakitlerinin olmayışından şikâyet edip kitap okuyamadıkları mazeretine sığınır. Ayni mazereti
Geçen hafta Ergani Haber’de “Braidwood’un Bira mı, Ekmek mi Tartışması” başlıklı yazım yayınlandı. Yazı daha önce bir Web sitesinde yayınlanmıştı. Web sitesindeki yayından sonra elektronik postayla yazıya ilişkin birkaç mektup aldım. Bu mektuplardan beş tanesini yorumsuz bilgilerinize sunmak istiyorum. Ayrıca, eleştiriye her
Bu hafta, Hayri Çakmak’ın gönderdiği “Bir Gün Mutlaka” yazısını sunmak istiyorum. “Bir Gün Mutlaka“, umudunu tüketmeyenlerin haykırışıdır. Ve inanma arzusunu en iyi dile getiren bir ifadedir. İnanma arzusu, insanlarda en derin arzu türüdür. İnsanlar, bir gün her şeyin “mutlaka” daha iyi olacağına